Bölüm 7 - Sadece Bir Rüya

129 19 25
                                    

-Bir önceki bölümde-


"...seni son kez uyarıyorum Harvey. Hypatia'nın aptalca şeyler yapmasını engellemelisin yoksa ikiniz de pişman olacaksınız."

"Peki, çalışırım."

-------------------------------------

"Lütfen dur artık! Özür dilerim! ÖZÜR DİLERİM!"

Kızın acı içinde attığı gözyaşlarıyla karışık çaresiz çığlıklarına aldırmadan canını yakmaya devam ediyor ve istediğini yaptırmak için zor yolu seçtirmiş olmasının cezasını çektiriyordu. Kız umudunu tamamen yitirmiş şekilde sadece yere oturmuş halde ağlarken bomboş, buz gibi ve karanlık odadan bir kez daha ses geldi.

"Onu ne olursa olsun bana getir! NE OLURSA OLSUN!"

Duyduğu sesin büyük bir kadından geldiği belli oluyordu. Gelen ses tamamen soğuk ancak aynı zamanda korkutucu derecede öfkeliydi. Odadaki kız rüyada olduğunun farkındaydı ancak ne yaparsa yapsın uyanamıyordu.

"ÖZÜR DİLERİM, YALVARIRIM ARTIK CANIMI YAKMA! ÖZÜR DİLERİM! ÖZÜR DİLERİM!"

Sözünü bitirmesiyle vücuduna tekrar gelen kesik, ona acıyla titreyen sesiyle bir çığlık daha arttırmıştı.

"Darkin hâlâ o çocuğun bedeninin içinde. Ya o çocuğu yanıma canlı şekilde getirirsin ya da ölümünden sonra bile seni rahat bırakmam."

Kız, yanıt vermeden kesiklerle dolu bacaklarını kendine doğru çekip titrek sesiyle hıçkırıklarla ağlamaya devam edince ses daha da yükseldi.

"DUYDUN MU BENİ?!"

Kız, sesin birden yükselmesiyle kulaklarını kapatarak bir kez daha çığlık atıp hıçkırıklarının arasından konuşmaya çalıştı.

"Y-yemin ederim getireceğim. Yalvarırım canımı yakmayı bırak Delilah! Yemin ederim getireceğim!"

Harvey'i seviyor olması kendisini fazlasıyla zorluyordu ancak çektiği acılardan kurtulmasının tek yolu onu canlı şekilde Delilah'a teslim etmekti. Harvey'in gözünde çoktan kötü biri olarak iz bırakmıştı ancak bunu değiştirebilirdi, önündeki tek engelin Delilah olması dışında bir sorun yoktu. Fakat Delilah'ın büyük bir engel olduğu gerçeğini göz önünde bulundurduğunda, Harvey'i kendi elleriyle ona teslim etmekten başka seçeneğinin olmadığı apaçık ortadaydı.

"Sen güçlü bir kızsın Katherine, sana güveniyorum. Hypatia denilen kızı öldürdüğünde geriye sadece Harvey'i yeteneklerinle kendine çekmek kalacak. İkimiz de istediğini alacak, oldukça adil bir anlaşma."

Katherine, gözyaşlarını silip korku ve acıdan çok öfkesini ön plana alarak bağırdı.

"Harvey'in beni sevmesi için yeteneklerimi kullanmak istemiyorum! Harvey'in içimdeki beni sevmesini istiyorum, bedenimi değil! Sadece onu zorla kendime aşık ettiğim için peşimden koşması bana hiçbir şey kazandırmaz, gerçek beni sevmediği sürece bunların hiçbir anlamı yok!"

Sözünü bitirir bitirmez hissettiği inanılmaz acı, Delilah'ın kimsenin duygularını umursamadığını belli etmişti. Katherine acı içinde tekrardan çığlık atmaya başlasa bile Delilah bunu umursamadan bir kez daha konuştu.

"HARVEY'İ BANA GETİR!"

Katherine, yine Delilah'ı umursamadan acıyla attığı çığlıkların arasından bağırmaya başladı.

"Bu sadece bir rüya! Bu sadece bir rüya! BU SADECE BİR RÜYA!"

"Tek yapmam gereken uyanmak!"

Delilah, kızın çaresiz hareketlerine küçümseyici bir kahkahayla karşılık verdi. Sesindeki iğneleyici ve küçümseyici tavır hem rahatsız edici hem de korkutucuydu.

"Bu sadece bir rüyaysa neden çığlıklarını duyuyorum Katherine? Komik olmayı bırak."

Duyduğu son sözden sonra gözyaşları içinde nefes nefese uyanan Katherine, aklına gelen ilk şeyle hızla yattığı yataktan kalkıp bacaklarını ve kollarını kontrol etti. Kesik izlerinden geriye sadece eskisiyle aynı kol ve bacakları kalmıştı, hissettiği acı da gitmişti ancak içindeki korku ve kafasının içinde yankılanan ses hala duruyordu. Hâlâ gördüğü rüyanın etkisinde olduğunu düşünerek yavaş adımlarla mutfağa doğru yürürken aynı zamanda hem herhangi bir kesik izi olup olmadığını görmek için kollarını kontrol ediyor, hem de sessizce kendiyle konuşuyordu.

"Sadece bir rüyaydı Katherine, sadece kâbus görüyorsun. Harvey'i götüreceğin kişiyi bile bilmiyorsun."

Kendini kandırdığının farkındaydı ancak başka bir seçeneği yoktu. Kendini rahatlatması gerekiyordu ve bunu yapmanın tek yolu kendini kandırmaktı. Mutfağa gidip bir bardak su içtikten sonra ellerini tezgâha dayadı ve nefes alış verişini düzenlemeye çalıştı. Çok geçmeden bacağında hissettiği titremeyle cebindeki telefonu çıkarttı ve gelen bildirime baktı. Gelen reklam bildirimini sildikten sonra saatin çoktan 10 olduğunu gördü ve hızlı adımlarla odasına geçti. Üstüne birlikte uyumlu olduğunu düşündüğü birkaç kıyafeti geçirdikten sonra aynanın karşısına geçip gözyaşlarını sildi ve kendine bir süre baktı. Şeytan olmasından kaynaklanan sert ve umursamaz görüntüsünün kişiliğini yanlış yansıttığını düşünüyordu. Tek istediği Harvey'in aslında içinde böyle sert ve acımasız biri olmadığını fark etmesini sağlamaktı.

Okula vardığında, her zamanki gibi yan yana gezen Harvey ve Hypatia'yı gördü ama hiçbir tepki vermeden "güçlü" görünümünü koruyarak yürümeye devam etti. İçten içe canı yanıyor, ancak bunu diğerlerinin görmesini engellemek için elinden geleni yapıyordu. Daha fazla dayanamayınca yüzüne o küçümseyici gülümsemeyi takınıp tekrar Harvey ve Hypatia'nın yanına gitti.

"Tekrardan merhaba muhabbet kuşları. Hâlâ gizli konular konuşuyormuşsunuz gibi hissediyorum. Dahil olabilir miyim diye merak etmiştim."

Cevap beklemeden Harvey'in yanına geçen Katherine, Hypatia'nın öfkeli bakışlarına aldırmadan doğrudan Harvey'in gözlerine bakıyordu. Harvey, Katherine'in beline sardığı elini çekip kaşlarını çattı.

"Yine ne istiyorsun? Bilmek istediklerini öğrenmedin mi zaten?"

Katherine, Harvey'in hareketine kırılmış olsa da oynadığı role bozmadan devam etti. Duygularını gizleme konusunda fazlasıyla iyiydi, Delilah'ın kafasında yankılanan sesini görmezden gelmeye çalışarak tekrar konuştu.

"Sakin ol kötü çocuk, sadece selam vermek istemiştim."

Katherine'in yine bir yerlerden ortaya çıkmasından rahatsız olan Hypatia, bu sefer kendini tutamayıp öfkesini dışa vurdu.

"Sapık gibi peşimizde dolaşmaya devam mı edeceksin? Amacın ne senin?"

Katherine böylesine zayıf ve beceriksiz bir meleğin Harvey'den aldığı cesaret sayesinde kendisini yüksek sanmasından rahatsız oluyor, ona kendi çektiği acıları çektirmek istiyordu. Ancak bu düşüncelerine rağmen içindeki hisleri tekrar ve tekrar bastırarak Hypatia'ya küçümseyici bir gülümsemeyle karşılık vermeyi seçmişti. 

"İstediğini biliyorum, yap şunu."

Delilah'ın sesini yine duymuştu. İçten içe Harvey'e karşı yeteneğini kullanmak istese de hâlâ bunun doğru olmadığını düşünüyordu. Ancak Delilah'ın kışkırtmalarına karşı gelemeyip elini Harvey'in yanağına koydu ve gözlerine attığı kısa süreli bir bakışla ayartma yeteneğini kullanmaya başladı. Yeteneğini tamamlamadan yarıda kesip arkasını döndüğünde kafasının içindeki Delilah'ın sesini yine duydu.

"NE YAPTIĞINI SANIYORSUN? NEDEN DURDUN?!"

Katherine, hiçbir cevap vermeyip hızlı adımlarla Harvey ve Hypatia'dan olabildiğince uzaklaştıktan sonra konuştu.

"Bunu ona yapamam, beni gerçekten sevmediği sürece mutlu olmayacağım."

"Bu gece uyumamaya çalışsan iyi edersin, Katherine."

SACRIFICE (Kurban) / Tamamlandı!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin