[42]

10.1K 476 136
                                    

Yeni kapak ve kitap adı nasıl bence böyle daha güzel oldu.

Günün 2. Bölümünü atıyorum diğer bölümü atlamayın plsss.

Finale son 1 bölüm.

-42.Bölüm-

Kırk dakikalık öğle arasına girmiştik. Direnişime rağmen Emre ve Batuhan beni bahçeye çıkartmayı başarabilmişti. Bu soğukta dışarı çıkmayı sevmezdim ben çıktığım zamanlarda ısınmak için Aras'a sarılarak ısınıyordum. Ama şimdi Aras yoktu.

"Dün Salih ile konuşabildim Melih konusunu," dediğinde Batuhan, dikkatimi ona verdim. "Pişman olup olmadığını bilmiyormuş ama Melih'in şu an da konuştuğu birisi varmış."

"Yani yalan söylüyor." dedi Gizem.

"Emin değilim ama bir başkası ile konuştuğuna göre Eylül'ü hâlâ sevdiğini düşünmüyorum ben," dedi Batuhan.

Eylül'e baktığımda eklem yüzüğü ile oynadığını fark ettim. Ama pür dikkat bizi dinlediğini biliyorum. "Eylül, " Bana baktığında "Sen ne düşünüyorsun güzelim?" diye sordum.

"Bilmiyorum kafam çok karışık."

"Neden karışık ki?" diye bi' soru yöneltti Tunahan.

"Dün gece uzun zamandır hoşlandığım çoçuk yazdı. Onunda benden hoşlandığını düşünüyorum.. Ya arkadaşlar, ben Melih'i sanırım kafamda tamamen bitirdim." İçime bi' rahatlama gelmişti bunu duymamla birlikte. Melih'e asla güvenmiyordum onları yapan adam bence yine yapardı. Helelikle bu kişi Melih gibi biriyse yapardı.

"O zaman bu Melih konusu kapandı," dedi Tunahan. İçimizde en sevineni oydu sanırım yüzünden de anlaşılıyordu zaten.

"Kapandı," dedi Eylül gülerek.

"Peki bu çocuk kim?" diye sordum. Beynimi başka konularla meşgul etmeye çalışıyordum. Bir yandan iyi geliyordu, diğer yandan ise hâlâ Aras'ı düşünüyordum. Düşünüyordum da o ne yapıyordu acaba? Bugün en son sabah ki tartışmamızda görmüştüm. Ondan sonra bir iki kez bahçeye inmiştim onu görürüm diye ama görememiştim. Sınıfına da çıkamıyordum yine tepki gösterir diye.

"Yan sınıftaki Can varya o."

"Tamam tanıyorum ben iznim var," dedi  Tunahan. Tunahan'ın izni varsa tamamdır  bence bu iş.

"İkinizi yan yana getirdim de baya yakışıyorsunuz lan!" dedi Gizem. Haylıydı. Can, 1.85 boylarında falandı zaten okulun basketbol takımındaydı. Bir de sarışındı başka da bir şey bilmiyordum çoçuğun hakkında.

Ders zilinin çalması ile hepimiz ayaklandık. Buna en çok sevinen bence bendim çünkü sınıfa girer girmez uyumayı planlıyorum. Diğer türlü Aras'ı düşünmekten kafayı yeme noktasına gelmek üzereydim.

🍫🍫🍫

3 Gün. Koskoca 3 gün geçmişti tartışmamızdan bu yana. Geçen günler yüzünden barışma umutlarım yavaş yavaş tükeniyordu. Beni gördüğü her an düşmanını görmüş gibi nefret bakışlarla bakıyordu. Bazense görmezden geliyordu. Bu daha kötüydü bana göre. Onun hayatına hiç girmemişim de yaşadığımız her şey yaşanmamış gibi davranması canımı yakıyordu.

Kantinde tek başıma otururken Aras'ı gördüm. Yanında bi' kız ile boş masaya oturdular. Kızı daha önce gördüğümü hatırlamıyordum. Sınıfından da değildi. Kimdi o zaman bu kız anasını satayım?!

Aras ile göz göze geldik. Bakışlarında özlem aradım ama yoktu. Hâlâ nefret ediyordu benden.

Gözlerimin içine bakarak kızın omzuna kolunu attı. Gözlerini benden ayırıp yüzüne büyük bi' tebessüm yerleştirdi. Komik bir şey konuşuyorlar gibiydiler. Lütfen aralarında bir şey olmasın. Lütfen.

Kız başını Aras'ın gögüsüne yasladığında bende şarteller attı. Ne demek oluyordu  bu şimdi? Böyle mi canımı yakacaktı yani?

Oturduğum yerden kalkıp kantinden çıkacağım sırada hâlâ sıcak olan kahveme baktım. O an aklıma gelen şeyle gözlerimin içinin parladığına emindim.

Sıcak kahvemi elime alıp oturdukları yöne  ilerlemeye başladım. Aras yanlarına geldiğinin bile farkına varmamıştı. Tâ ki masalarına geldiğinde başını kaldırıp gözlerimin içine baktı. "Bu kız kim?" diye sordum direk.

Kız başını Aras'ın göğsünden kaldırdığında Aras tekrar göğüsüne çekti. "Kim olduğu seni ilgilendirmez. Ama çok merak ediyorsan eğer.. Ya da evet ya dediğim gibi, kim olduğu seni zerre ilgilendirmez. Gidebilir misin?" Sevgilim diyecek diye bekledim ama dememişti. Düşündüğüm gibi de değildi belki ama bu samimiyet neydi peki?

Güldüm. Zoraki bi' gülüşte olsa güldüm. "Sana kim bu kız dedim!" Elimdeki bardağı sıkmamak için kendimi zor tutuyordum.

"Arkadaşıyım ama çok yakında değişebilir bu arkadaşlık." dedi kız Aras'a bakarak.

"Aldın cevabını şimdi git!"

"Pekala gidiyorum, ama ilk önce birini yıkamam gerekiyor," dedim göz yaşlarımın akmasına engel olmaya çalışarak. Şimdi olmaz Kaan! Yanlarında ağlamamalısın.

Elimdeki kahveyi kızın üzerine döktükten sonra arkama bakmadan sınıfıma ilerledim. Al sana değişiklik geri zekalı. Kızın çığlıkları kantini doldurmuş Aras ise  eliyle kıza yelpaze yapıyordu en son bıraktığımda.

Eğer oyun oynamak istiyorlarsa, bizde oynarız.

🍫🍫🍫

Evet başta da dediğim gibi bir sonraki bölüm final olacak ama üzülmeyin yeni kurgum için bitirmem gerekiyor.

Oy ve yorum :*

-Birkan

Aras & Kaan [Texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin