Aras & Kaan [Texting]

[36]

Medyadaki şarkı: Selena Gomez - Look At Her Now

-36. BÖLÜM -

Son üç dakika kalmıştı ilk dersin bitmesine. Dünden beri Aras'ı görmemiştim. Telefonda falan konuşmuştuk ama yüz yüze olmak her zaman benim için daha değerliydi.

Arkamda habire bir birine iltifat eden bir çift varken sevgilimi daha çok özlüyordum. Utanmasalar sınıfın ortasında sevişeceklerdi. "Ben sizin her ders oynaşmanızı dinlemek zorunda mıyım lan!" dedim sinirli olmaya çalışarak. Ama değildim tabii ki.

"Kıskanmayalım lütfen," dedi Batuhan. Emre ile ikisi gülmeye başladıklarında ben de kendimi tuttum gülmemek için.

"Kıskanmıyorum. Hem biz Aras ile size bu konuda fark atarız," dedim.

Emre dudaklarını araladığında zil çaldı. Sınıf yavaş yavaş boşalırken ben Aras'ı bekliyordum. Ve beklediğim kişi gelmişti. Sınıfın kapısından içeriye bakıp gözlerimiz birbirine değince yanıma geldi.

"Selam," diyerek yanımıza geldi. "Nasıl iyi misin bugün?" diye sordu ayağıma bakarak. Ayağa kalkıp belinden sarıldım.

"İyiyim, üzerine basabiliyorum" dedim. Burnumu boyun girintisine sokup kokusunu ciğerlerime çektim. Bir gün de çok özlemiştim uzun bir süre ayrı kalsak ne yapardım bilemiyorum. Ama zor olacağı kesindi. İnşallah o gün gelmez.

Kollarını bedenime sıkıca dolarken "Bakıyorum da beni çok özlemişsin," dedi. Güldüm.

"Özleyemez miyim?" diye sordum iyice sokularak.

Benim gibi gülmeye başladığında "Özlersin tabii beni özlemeyipte kimi özleyeceksin." dedi. Gözlerinin içine baktım. Gözlerini kısmış gülümsüyordu.

"Hadi aşağı inelim." Hem Aras'a demiştim hem de bizimkilere demiştim. Gizem ve Tunahan yalnız kalmak istediklerini söyleyerek sınıftan çıktılar. Diğerlerine baktığımda ise başlarını olumsuz a salladılar.

"Siz gidin biz böyle iyiyiz kardeşim," dedi Batuhan. Başımla onaylayıp Aras'la birlikte bahçeye çıktık.

"Aç mısın bir tanem," diye sordu Aras. Acıkmıştım ama bir şey yiyesim yoktu.

"Açım ama diğer ders yerim şuan yiyesim yok zaten süre de az ama istersen sen kendine al."

"Tamam sen nasıl istersen, birlikte yeriz diğer ders." Kolunu omzuma atıp kendisine çekti.

Başım omzuna koyarken dün yaşamış olduğum olayı anlatıp anlatmamak arasında gidip geliyordum.

Eğer anlatırsam Aras'ı sakin tutmak zor olacaktı. Anlatmasam da başka bir yerden duyduğunda benim için zor olacaktı. Belki ayrıl- hayır ya bunu yapmazdı.

Bu işin içinden anca anlatmakla kurtulabilirdim. Sinirlenip saldırmaya kalkarsa da bir yolunu bulur sakinleştirirdim. Umarım.

"Aras seninle bir konu hakkında konuşmak istiyorum," dedim başımı omuzundan ayırıp yüzüne döndüm.

O da bana çevirip bakışlarını "Konuşalım," dedi.

"Ama sinirlenmek yok."

"Sen bi' anlat orasını daha sonra düşünürüz."

Konuya nasıl gireceğimi bilmiyorum. Aniden söylesem daha mı iyi olur yoksa dolandıra dolandıra mı söylesem diye düşünürken "Hadi ama konuşmayacak mısın? Biri falan mı bir şey dedi? " diye sordu.

"Dün okul çıkışı Emirhan ile bir sorun yaşadık. Laf falan attı." Aras'ın kaşları ismini duyar duymaz kalkmıştı. Yumruğu ise sıkılıydı. "Merak etme dayak yedi bunun için ama sen lütfen konuşma. Bak onun yüzünden başımıza bir şey gelmesini istemiyorum ben Aras. Sana bir zarar verebilir," dedim. İçimden Aras'ın sakin olması için dualar ediyordum. Aras'a dediğim gibi Emirhan'ın gerçekten neler yapacağı hiçbir zaman belli olmuyordu. Bir keresinde arkadaşlarını toplayıp bir çocuğu dövmüşlerdi. Yetmezmiş gibi bir de çocuğun adını çıkartmışlardı iftira atarak. Çocuk iftiraya karşı okulunu değiştirmek zorunda kalmıştı.

"Bana bir şey yapamaz!" dedi. Herkes böyle düşünüyor bir olay da ama yapılıyordu. Öyle bir yapıyordu ki... Neyse umudum Taha'nın yapmış olduğu tehditteydi. Yaklaşmayacaksın demişti.

Bugün Emirhan okula gelmeşti. Sanırım yüzündeki yaralardan ötürüydü. "Kim dövdü?" diye sordu Aras.

"Kuzenim."

"Kuzenin mi?" neden bu kadar şaşırmıştı ki?

"Evet. Sevgilisi bizim okulda okuyormuş onun yanına gelirken bizi görmüş."

"Taktir ettim kuzenini." demesiyle güldüm. Keşke bende taktir edebilsem. Kaşlarını çatmış bana bakıyordu. "Neden güldün ki?" diye sordu.

"Geçen gün gözüm tutmadı demiştin de ona güldüm."

"Demiştim ama bu kez de taktir ediyorum."

"Peki..." Gözlerinin içine bakmaya başladığımda orada takılı kaldım. Benimkiler gibi mavi değildi ama yine de benim için dünyanın en güzel güzellerdiydi. O kahveler.

"Neden öyle bakıyorsun?" Nasıl baktığımı göremiyordum ama kesin yiyecek gibi bakıyorumdur.

"Şey boş bir sınıf mı bulsak?"

🍫🍫🍫

Evet evet siz boş bir sınıf bulun bizde seyredelim.d

Oy ve yorum atın çok az oy alıyorum:(

-Birkan