Aras & Kaan [Texting]

[9]

Bölüm Şarkısı : Ariana Grande - Into you.

---

Bunaldım. Bunaldım. Bu nal dım. 30 dakikadır konu anlatan hoca beni bunaltmaktan başka bir işe yaramıyordu. Önümdeki defter sayfasında karalancak yer kalmamıştı. Buruşturup iki ön sıramda oturan Eylülün kafasına attım. Sarı saçlarından zıplayarak önüne düştü. Arkasına dönüp kim attı diye bakınırken "Emre. Canım. Kankim. Ne yapıyon sen yavrucum." dedi saçlarını düzletirken.

Yırtmıştım Emre'nin üzerine kalmıştı olay. Yüzüme sinsi gülüşümü yerleştirirken kafama sert bir darbe yedim. "Ahh" ağzımdan acı dolu inleme koyuvermiştim. "Aha bu mal yaptı... Lan senin yüzünden kız bana şey yapıyor ben yaptım desene."

"Ne vuruyon abi ya olan beynimi de senin yüzünden kaybettim." Grup gülerken gözlerimi devirdim. "Beyinsiz olduğunu kabul ediyorsun yani artık?" dedi Tunahan. Yanımda oturduğu için kafasına vurup "Sana konuş diyen oldu mu?" Evet bizde kafaya vurma modaydı hepimiz de.

"Birde senden izin mi alıcam götüm suratlı." dedi ve ardından devam etti. "Gerçi benim götüm senden güzel. Götüme hakaret edemem." gözlerimi devirdim. Tam ağzımı açıp bir şey söyleyeceği sırada sınıfın kapısı açıldı.

"Hocam dersinizi böldüğüm için özür dilerim..." elindeki kağıdı hocaya verip "Selim hoca Kaan'ı çağırıyor." dedi nöbetçi öğrenci. Selim hoca neden beni çağırsınki? Hoca gözüyle got işareti yapip ayaklandım.

Sınıftan çıktığımda nöbetçi öğrenciyi takip ederek Selim hoca nerdeyse oraya gitmeye başladık.

Bir üst kata çıktığımızda Aras nöbetçi öğrenciye teşekkür edip yanımızda gönderdi. Anlamsız bakışlarla "Neden yaptın bunu?" diye sordum.

Merdivenlerden topuklu ayakkabı sesi gelince kolumdan  tutarak lavaboya soktu. "Ne yapıyorsun ya başımı belaya sokucaksın," dedin cevap verdiği halde.

"Engellemeseydin bunu yapmazdım. Mecbur bıraktın beni," dedi lavabo kapısını kitleyip.

"Sinirliyim sana bırakır mısın" Üzerime doğru gelip duvara sıkıştırdı beni. "Aras-" parmağını dudaklarıma koyup susturdu. Ne yapmaya çalışıyordu hiçbir şey  anlamıyordum ama vücut sıcaklığımın tavan yaptığını söyleye bilirim.

"Neden bana bir şans vermeyi denemiyorsun?" dedi kısık sesi ile.

"Aras-" yine hiçbir şey söyleyemedim.

"Hetero falan değilsin kandırma  kendini Kaan," konuşurken kımıldayan dudaklarından gözlerimi ayıramıyordum. "Söz veriyorum bana bir şans verirsen seni o kadar çok mutlu edicem ki... Seni sevgim ile boğa bilirmde," dedi kırgın bir gülümse ile.

"Aras lütfen yapma,

"Sana sevgilim ol demiyorum hemen. Sadece bana bir şans." titreyen ayaklarımla ayakta durmakta zorlamıyordum. Şuan içimden kalın dudaklarını öpmek geliyordu sebebsizce.

Ve istemsizce dudaklarımı onunkilere bastırdım. Neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum ama iyi gelmişti dudakları. Arasta karşılık verip dudaklarıma karşılık verdi. Bir süre sonra dudaklarımı ayırıp kilitli kapıyı açıp lavobodan çıktım bir şey söylemeden. Düşünmem gerekti. Ona şans verebilir miyim bilmiyordum.  Ama sanırım verecektim.

🍫🍫🍫

Bunları fazla süründürmeyi düşünmüyorum, Emre ve Yağmur gibi. djdhsh

Ah canlarım neler çektiler benden ne kadar kötü biriyim :)

Neyse oy atıvörün 😘

-Birkan