#Multimedia : Amanda..
***
"Ne demek kaç?! Dylen! Dylen uyansana! Dylen!"
Gözleri kapandı. Neler oluyor? Neden ve kimden kaçmalıyım?.. Omzunda iğne fark edince sadece bayıldığını anladım. Biraz düşününce nerden geldiğini bulmak için etrafıma bakındım. Ah, evet. Pencere.. pencere açıktı. Dışarı baktım ama kimseyi göremedim. Pencereyi kapatıp düşünmeye başladım. Dylen.. bana kaç dedi. Zaman kaybetmeden buradan uzaklaşmalıyım. Tam odanın kapısına yöneldim ki önüme iki iri, takım elbise giyinmiş adam çıktı. Galiba kaçmam gerekenler bunlar..
Geri geri adım attım. Ben geriye gittikçe onlar yakınıma geliyordu. Sonunda duvara ulaştım. Tam aradan kaçayım derken aniden beni yakaladılar. Biri bi kolumdan, diğeri de diğer kolumdan tuttu. Çırpındım.. Kolumda bi acı hissettim. Etraf bulanıklaştı. Ah.. ışıkları kim kapattı? Kendimi birinin kollarında hissettim. Son hatırladığım şey çok üşüdüğüm..
...
Nerdeyim ben.. Ah, bu soruyu sormaktan sıkılmıştım artık. Burası çok karanlıktı. Resmen hayatım siyahlaşmış, en sık gördüğüm şey karanlık olmuştu. Galiba bir sandalyedeyim. Eh, en azından ıslak ve soğuk yerde değil.. Ama burasının da depo olduğunu anlamıştım. Ellerimi kıpırdatmaya çalıştım ama bir şey engel oldu. Ah evet bu bir ip. Ben şu an bağlanmış bir şekilde kaçırılmış oluyorum. En son ne oldu?.. Haa hatırladım.. Bayılmıştım, yani beni bayıltmışlardı.. Peki, Dylen? Ah.. ona ne oldu? Daha kim olduğumu öğrenecektim ondan! Neyse artık başka zamana.. Peki beni kim kaçırdı? Veya daha güzel bir soru.. Niye hep kaçırılıyorum?
İçeri biri girdi. Aslında depo küçük bir yerdi.. Adam ışığı açıp yanıma geldi.
"Amanda?"
Aslında büyük birisi değildi. Sesi de inceydi. Gençti yani..
"Sen kimsin?"
Biraz daha yaklaşıp güldü.
"Bence benim kim olduğum değil, senin kim olduğun önemli.."
Biraz düşündüm. Bu adam neyi ima etmeye çalışıyor?
"Ne demek şimdi bu?"
"Kim olduğunu merak etmiyor musun?.."
Ah. Beni hassas yönümden vurmuştu. Kendimden.
"Ediyorum da.. Sen bunu nerden biliyorsun? Beni nerden tanıyorsun? Neden beni buraya getirdin?"
"Kendin hakkında ne biliyorsun Amanda?.."
Benim sorularımı duymamış gibiydi. Bu adamı gerçekten sevmedim..
"Adımı, 18 yaşında olduğumu ve lise 4'e gittiğimi. Tabi bir de Dylen'la.."
"Ah evet Dylen.. Onu unutmuşum.. Sana anlatacak o kadar çok şey var ki.. Hepsi bir anda nasıl olacak acaba.. İstersen önce kim olduğundan başlayalım.."
Ben susup onu dikkatlice dinliyor ve izliyordum. Çok meraklıydım. Bütün hayatımı öğrenmek için nelerimi vermezdim ki..
"Sen bir.. katilsin desem?"
"Hı?."
Ani tepkim tam da bu olmuştu. Katil? Bunu gerçekten beklemiyordum.. Yani, ne demek katil? Kimi öldürdüm ki? Neden öldürdüm? Hapse girdim mi? Ya da.. bu doğru mu?
"Yalan söylemediğin ne malum? Sana inanmam için hiçbir sebep yok."
"Yaa?. Tamam o zaman. Neden depoda uyandığını biliyor musun peki?"
"Hayır.."
"Çünkü.. Dylen seni kurtarmak için böyle bir şey yaptı."
"Neyden kurtardı beni?"
Tam ağzını açtı, sonra geri kapattı. Bir şey söylemek isteyip, sonradan vazgeçmiş gibi.
"Aslında biliyor musun? Çok bedava konuştum. Artık her bir bilgiyi benden bir şey karşılığında alacaksın.."
"Ne gibi?"
"Şöyle bir anlaşma yapalım.. Dylen hakkında her şeyi öğrenmek istiyorsan.."
Cebinden bir şey çıkardı. Cüzdan gibi siyah bişey. İçinden hap dolu bir paket çıkardı. Paketi elinde sallayıp güldü.
"Bundan bir tane ağzına atman gerekecek.."
Ne yani? Uyuşturucu karşılığında bana hayatımı mı anlatacaktı? Ne saçmalık.. ben asla o uyuşturucuyu ağzıma almam. Ama.. öğrenmem gerek. Kim olduğumu, Dylen'la ne alakam olduğunu, madem sevgiliydik niye beni depolarda uyuttuğunu, kimi öldürdüğümü.. Hepsini öğrenmem gerek. Bir tane, sadece bir tane.. Başka yok. Bir kereden bir şey olmaz.. Kafamı yukarı aşağı evet anlamında salladım...
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMANDA
Mystery / Thriller"Dur! Amanda, dur! Sakın, sakın o tetiği çekme!" Korkuyordum. Ellerim titriyor, vücudum terliyordu. Ama bunu yapmalıyım.. "Amanda bırak o silahı! Amanda, Amanda özür dilerim!" Ah.. çok geç. Intikam vakti.. Bana yaptıklarından sonra ölmesi gerek.. "D...