#Multimedia : Amanda..
***
Elindeki hapı ağzıma koydu. Ellerim bağlıydı sonuçta.. Yutmuş gibi yapıp ona baktım. Ne olursa olsun uyuşturucu bağımlısı olmak istemem. Ona baktım, gülümsedi. Yavaş yavaş kahkahaya dönüşen bu iğrenç gülümseme nerdeyse beni kusmaya zorluyordu.
"Anlatsana.. Dylen kim? Ben kimim? Biz kimiz?"
"Bir anlaşma yaptığımızı sanıyordum.."
Kahretsin. Anlamıştı.. Yapmam gereken ağzımdakini yutmak. Öyle de yaptım. Biraz zor oldu, ağzım kuruydu. Ama yaptım işte. Tek seferde bağımlı olunmaz diye umuyorum..
"İşte böyle.. Sen ve Dylen. O da söylemiştir sevgili olduğunuzu. Dylen benim en iyi arkadaşım, kankamdı. Okulda hep birlikte takılırdık. Neyse.. Dediğim gibi sen birini öldürdün.. "
"Kimi?!"
"Sözümü kesme."
Kaşları çatılmış bana baktı. Ama çok merak ediyordum. Neyse ki devam etti.
"Dylen'ın yanında.. O da seni polislerden kaçırıp sakladı. Ve benden.."
"Nasıl yani?"
"Öldürdüğün kişi benim çok değer verdiğim biriydi. Bu yüzden.. İntikamım acı olacak."
"Peki kim? Kimi öldürdüm ben lanet olsun!"
"Yerinde olsam sözlerime dikkat ederdim. Sonuçta senden intikam alacak birinin elindesin.."
"Umurumda değil."
"Yakında öyle demeyeceksin ama.."
Kapıya doğru döndü, ve gitti. Bu saçmalık. Anlattıklarının hepsi yalan. Dylen eğer benim sevgilim olsaydı ve bir katil olduğumu gözleriyle görseydi beni bırakıp giderdi. Ya da bana yardım edip beni kaçırdıysa eğer o zaman depoda ne işim vardı benim? Beni ilk başta o yumuşak yatağa koyabilirdi! Ayrıca kankalar birbirlerinin sevgililerini kaçırmaz, onlardan intikam almazlar! Hepsi yalan, hepsi saçmalık.. Gidip her şeyi güvendiğim birinden öğrenmeliyim, tabi önce birine güvenmeliyim..
Karnım guruldadı. Acıkmıştım. Gelip aç olup olmadığımı sormadı bile! Bu aptallık. Bunların hepsi yalan. Ben.. ben rüyadayım. Şimdi uyuyup uyandığımda yumuşacık bir yatakta uyanacağım.. Hepsi geçecek.. Her şey yoluna girecek..
...
Burnuma güzel yemek kokuları geldi. Mmm, nefis.. Harika çorba kokuyor. Gözlerimi açtım, ve bir yumuşaklık hissettim. Evet.. yatak! Söylemiştim, her şey rüyaydı! Şimdi uyanıp güzelce çorbamı içerim, sonra annemin yüzünü görürüm.. Acaba nasıl biri? Tabi her şeyden önce aynaya bakıp nasıl biri olduğumu görmem lazım. Acaba güzel miyim? Kalkıp odaya baktım. Küçük ve eski gibiydi. Olsun. Tam her şey bitti diyecekken kapı açıldı, içeri bir adam girdi. Takım elbiseliydi. Elindeki tepsiyi yatağın yanına koyup gitti. Yani hiçbir şey rüya değil. Ben dün uyuşturucu içmiştim, ve bir katilim. Her şey olduğu gibi.. Şu an ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Aslında biliyordum, çok açtım ve yemeğimi yedim. Sonra tuvaletim geldi. Dış kapıya yöneldim. Açar açmaz karşımda dikilen adamı görünce korktum. Ah tabi yaa, ben şu an esir bir tutsağım. Dışarı adım atar atmaz adam kolumdan tuttu.
"Şeyy.. bırakır mısın tuvalete gitmem gerek.."
Adam kolumu bırakmadan çekiştire çekiştire bir kapıya doğru götürdü beni. Sonra kapıyı açıp içeri itti. Resmen fırlattı.
"Biraz daha nazik olursan sevinirim."
"Burada pek de sevinemeyeceksin."
Ona kötü kötü bakıp kapıyı kapattım. Kilitleyip işimi hallettim. Elimi yüzümü yıkadım. Aslında banyo vardı ve benim gerçekten banyo yapmam gerekti. Ama ne bir şampuan, ne bir havlu, ne de sıcak su vardı. Şansıma küsüp kapıya doğru yöneldim. Aslında tam arkamda pencere vardı. Kaçabilir miyim ki? Banyonun kenarına basıp pencereden dışarıya baktım. Önümde bir bahçe vardı. Bahçenin etrafı dikenli tellerle kaplıydı. Bu halimle buradan asla çıkamazdım. Yere oturdum. Belki biraz da olsa o adamlardan kurtulabilirim, tuvaletten çıkmayarak..
...
Birilerinin bağırma sesleri geldiğinde korktum. Biri kolumu çekiştirdi, yanağımda acı hissettim. Kendime geldiğimde onu gördüm. Şu beni kaçıran var ya, o işte.. Bir de yanında 3-4 tane adamı vardı. Burası.. tuvalet. Ah, kahretsin. Tuvalette uyuya kalmıştım. Başım ağrıyordu. Ve yanağıma tokat yemiştim. Bana tip tip bakanlara aynı ifadeyle ben de baktım. Şu beni kaçıran adamlarına işaret verdi, onlar da çıktı.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun!"
"Hı? Başım dönüyor.. Seni anlamıyorum."
"Ne halt yiyorsun burda diyorum!"
O kadar bağırmıştı ki bu sefer anlayabildim.
"Ya.. ben tuvalete gelmiştim. Uyuya kalmışım.."
"Hmm.. o zaman cezanı uygulayalım.."
Cebinden hap alıp ağzıma koymaya çalıştı. Ne kadar zorlasam da, kapattığım dudaklarımı zorla açıp hapı koydu.
"Yut şunu."
Başımı hayır anlamında sallayıp ona kötü kötü baktım. Sonra da hapı yere tükürdüm.
"Bunu yapmamalıydın Amanda.."
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMANDA
Mystery / Thriller"Dur! Amanda, dur! Sakın, sakın o tetiği çekme!" Korkuyordum. Ellerim titriyor, vücudum terliyordu. Ama bunu yapmalıyım.. "Amanda bırak o silahı! Amanda, Amanda özür dilerim!" Ah.. çok geç. Intikam vakti.. Bana yaptıklarından sonra ölmesi gerek.. "D...