#Multimedia: Amanda..
***
Yüzüme bir tokat geçirdi. Yere yığıldım resmen. Burnumdan bir sıvı gelmeye başladı. Ah evet, kan. Kolumdan tutup kaldırdı. Yerdeki hapı alıp ağzıma tıktı.
"Yut!"
Canım o kadar yanıyordu ki bir tane daha tokat yemek istemedim. Yuttum. Boğazımı yırtarak geçti resmen. Beni yerde öylece bırakıp gitti. Biraz oturdum. Sonra kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Keşke bir ayna olsaydı...
Tuvaletten çıkınca yine o adamı gördüm. Hani şu benim korumam olan. Bana 'burada pek de sevinemeyeceksin' diyen. Aslında çok doğru söylemişti, burada sevinmek mümkün değil. Kapıya doğru ilerledi, ben de peşinden gittim. Kapıyı açıp ben içeriye itti. Aldırmadım. Gittim ve yatağa uzandım. Örtüyü üzerime çektim.
Dylen.. Keşke gelip beni kurtarsa. Aslında iyi birisi. Yani belki de şimdi beni arıyordur. Sonuçta beni bu adamdan korumuyor muydu? Acaba nasıl bir çifttik? Okulda neler yapıyorduk? Ah, evet okul. Okulum neresi? Ailem kim?
"Selam anne! Ben çıkıyorum! Baba görüşürüz. Hayır anne kahvaltı yapmak istemiyorum! Bay bay!"
"Amanda.. Seni seviyorum. Imm, prensesim olur musun? "
"Abla! Bugün Lucas bana çıkma teklif etti! Ne o, sevinmedin mi? Haha şakacı seni!"
"Kızım, okulunu değiştirmeye ne dersin? Hmm.. peki. Sen bilirsin. Unutma, sen her zaman babanın minik serçesisin.."
"Abla?! Sandığın gibi değil.."
"Amanda? Seni seviyorum.."
Her şey film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Bunlar da neydi böyle? Kardeşim mi vardı? Lucas da kimdi? Beynim kendini zorladıkça başım zonkluyordu. Her şey karmaşıktı. Hayal meyal bir şeyler gördüm sanki. Evet, bir kaç konuşma da aklıma gelmişti. Yavaş yavaş hatırlıyorum.. İşte! Gerek kalmadı başka saçmalıklara. Her şeyi kendimden öğrenebilirim.. Şimdi daha da kendimi zorlamamam gerek. En iyisi uyumak. Hayatım gözümün önüne kendiliğinden gelecek! Ve başkalarının saçmalıklarına ihtiyacım kalmayacak.. Ben katil değilim, ben katil değilim, ben katil değilim, ben katil değilim...
...
Hep uyuyordum. Bu sağlığa çok zararlı.. Başım ikide bir ağrıyor. Hem, bu yatak neden ıslak? Su mu dökülmüş? Gözlerimi açtım, aslında tam açamadım. Her yer bulanıktı. Vücudum çok feci sızlıyordu. Birden titremeye başladım. Neler oluyor? Yoksa hasta mı oldum? Ah, tabi ya. Doğru düzgün yemek yemiyorum, uyku düzensizliği, banyo da yapmadım kaç gündür. Sağlığım da bozuldu böyle. Titreyen elimi başıma koydum. Ah, ateş gibi. Bütün vücudum yanıyordu resmen..
Kapı açıldı. İçeri giren o korumaydı. Bana yaklaştı. Titrediğimi görünce geri gitti. 5 dakika sonra patronuyla geri döndü. Ona bakmak istemiyordum. Bana tokat atmıştı. Ve zorla hap içirdi.. Bir dakika, hap! Şu an uyuşturucu krizindeyim galiba. Gerçekten de öyle olmalı, çünkü kendimi değişik hissediyorum. Bana yaklaşan bedeni görmezden geldim. Eliyle üzerimdeki örtüyü çekti. Titrediğimi görünce bana bakıp sırıttı.
"Yoksa bağımlı mı oldun? Ah, çok üzüldüm.."
Alayla dolu sözleri beni incitmişti. Hem kendi sebep oluyor, hem de hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu.
"Söylesene.. Se-sen nasıl bir insansın?"
Yüzüme doğru yaklaştı. Ağzıma bir tane hap koydu, ve kapıya doğru yöneldi. Tam kapının önüne gelince durdu.
"Bu sefer yutup yutmamak sana kalmış."
Arkası dönük olsa bile sırıttığını anlamıştım. Çok pislikti. Dışarı çıkıp kapıyı kapattı. Şimdi.. yutmazsam belki ölürüm, yutarsam daha da alışırım.. Seçim benim. Tek bir kararla hayatım değişir, ya da yok olur.. Yavaşça ağzımdan çıkarıp yanımda duran komidinin üstüne koydum. Ve bekledim. Bekledim, bekledim, bekledim.. Peki kimi? Ölümü..
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMANDA
Mystery / Thriller"Dur! Amanda, dur! Sakın, sakın o tetiği çekme!" Korkuyordum. Ellerim titriyor, vücudum terliyordu. Ama bunu yapmalıyım.. "Amanda bırak o silahı! Amanda, Amanda özür dilerim!" Ah.. çok geç. Intikam vakti.. Bana yaptıklarından sonra ölmesi gerek.. "D...