-13-

102 12 2
                                    

#Multimedia: Dylen..

***

"Anne bana küçük bi çanta verir misin içine eşyalarımı koymam için?"

"Tabi kızım.."

Kalktı, başka bi odaya gitti. Çok geçmeden elinde valize benzeyen bi çantayla içeri girdi.

"Al canım."

"Dylen, çantamı hazırlamama yardım eder misin?"

Cevap vermek yerine ayağa kalkıp yanıma geldi. Galiba bu evet demek oluyor. Vücudum titremeye devam ediyordu, daha fazla zaman kaybetmeden koşarcasına odama gittim. Dylen da peşinden geldi. Kapıyı kapattım.

"Amanda, iyi misin?"

"Annem gilin yanında kriz geçirmek istemiyorum, hap lazım."

"Peki.. Hap Martin'de, o da lavaboda."

"Lanet olsun! Git çıkar şu çocuğu ordan."

"Amanda sakin ol.."

Sinirlenmiştim. Aslında şu an neler olduğunu pek anlamıyordum. Yani kendimi kontrol edemiyor, sanki başkası beni yönetiyordu. Ben sadece durup ne yaptığımı, ne söylediğimi izliyordum. Ve bunları izlemekten başka hiçbir şey yapamıyordum. Tek hissettiğim şey başımın ağrısı ve terlediğimdi. Haa bir de, titrediğim.

"Ben sakinim, bana hap ver."

"Martin şimdi çıkar, iyi görünmüyorsun.."

"Dylen git ve hap getir! Gerekirse o lanet kapıyı kır ve o lanet hapları getir! "

"Kendinde değilsin Amanda.."

Yere düştüm. Ağlamaya başladım. Çok.. zavallıydım. Çaresiz ve yalnız. Bunu hak etmiyordum. Böyle olmak istemiyordum. Ben de normal insanlar gibi normal bir hayat istiyordum.

"Amanda? Dylen neler oluyor? Amanda'ya noldu?"

"Sorun yok, hap lazım."

Dylen'ın bana yaklaştığını hissettim. Sonra eliyle ağzıma bir şey koydu. Hemen yuttum. Aslında yutmaya çalıştım. Biraz uzanmam gerekiyordu..

/// DYLEN \\\

Rose hanım içerden seslendi. Oyalaması için Martin'i gönderdim. O gidince Amanda'yı kucağıma alıp yatağına uzandırdım. Üstünü örtüp yanağına öpücük kondurdum. Uzun zamandır eskisi gibi değildik. Ve kaç haftadır hiç öpmemiştim, ellerini tutmamıştım.. Aslında çok masum olan bu kız, şimdi Lucas pisliği yüzünden acı çekiyor. Tamam, Amanda onun sevgilisini öldürmüş olabilir ama.. istemeyerek oldu, hatta buna ben sebep oldum..

İçeri Martin girince dolan gözlerimi sıkıp çıkan göz yaşlarını elime sildim. Martin tam ağzını açmış konuşacakken yataktan kalktım ve Rose hanımın yanına gittim.

"Amanda iyi, öyle değil mi?"

"Evet, evet. Neden sordunuz?"

"Giderken titriyordu da.."

"Haa.. evet biraz yorgundu, yattı şimdi dinleniyor."

"Hastanede ona iyi bakmıyorlar mı? Neden böyle?"

"Nasıl?"

"Dylen ne demek istediğimi anladın. Amanda çok kötü görünüyor!"

"Rose hanım, biraz onu anlamanız gerek. Hiçbir şey hatırlamıyor, travma geçirdi. Şu an psikolojisi alt üst. Sizi görmesi onu kötüleştirdi.."

Başını biraz eğdi. Bir kaç saniye öyle durdu. Düşünüyordu galiba. Sonra da bir şey demeden eşinin yanına gitti. Ben de Amanda'nın hazırlaması gereken çantayı hazırlamak için odaya girdim. Amanda hala uyuyordu. Dolabın kapağını açtım. Onu sıcak tutabilecek bir kaç rahat elbise aldım. Tabi fırsatı kaçırmadan iç çamaşır çekmecesinde biraz kaçamak yaptım. Martin arabaya gideceğini söylemişti, gitti herhalde. Banyodan havlu falan da aldım. Bu evi ezbere biliyordum. Benim evim gibiydi, çünkü zamanımın çoğunu burda geçiriyordum. Okuldan sonra hep bu eve gelip Amanda'yla kalıyordum. Rose hanım beni sever, babası ise biraz şüpheci davranırdı. Galiba hala öyle.

Bir saat sonra Rose hanım yemek hazırlamıştı. Martini arabadan çağırdım, Amanda'yı da uyandırmaya gittiğimde uyanık olduğunu gördüm. Aslında öperek uyandırmayı planlıyordum ama.. şansıma uyanıkmış. Mis kokan masada hiçbir şey bırakmadık. Hem yol yorgunuyduk hem de yemekler harikaydı. Amanda pek birşey yemedi, uyuşturucu onun iştahını kapatıyordu. Yemekten sonra hemen izin istedik. Gitmek için Rose hanımı zor ikna ettim.

"Rose hanım kızınızın sağlığını ve hafızasını geri kazanmasını istiyorsanız kapının kilidini açarsınız."

"Olmaz, kızım benimle kalacak!"

Amanda'nın da ısrarlarıyla kabul etmişti.

"Anne iyileşmem gerek!"

"Peki, ama haftaya doktordan izin alıp bir daha geliyorsun!"

"Tamam Rose hanım, hiç merak etmeyin ben uğraşırım.."

Annesinin Amanda'ya yarım saatlik sarılma ve elveda konuşmasından sonra inebildik. Arabaya binip plan yapmaya başladık.

"Evet, şimdi bundan sonra benim evimde kalıyoruz. Martin, sen de benimlesin. Ama şimdilik Amanda'yı hastaneye götürüp şu bağımlılıktan kurtarmamız gerek."

"Hadi o zaman Dylen, gidelim. Haa.. şu beni kaçıran adam yerimizi biliyor, ne yapacağız? Ya beni tekrar kaçırırsa?"

"Merak etme bebeğim, o iş bende."

"Nasıl yani?"

"Bekle ve gör.. Seni kimse benden alamaz."

***

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 03, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AMANDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin