Hızlı bir şekilde üstümü değiştirip yatağıma yattım ve güzel uykumun beni kucaklamasını bekledim.
✳✳✳
Güzel uykumdan yatağıma birinin atlamasıyla uyandım. Ama bu bana yapılır mıydı yahu. Ne güzel uyku aşkımla vakit geçiriyordum ben. Zorlukla gözlerimi aralayarak beni kimin uyandırdığına baktım, Mira şaşırdım mı? Asla. Beni uyandırmak için yatağıma çıkmış zıplıyordu deli. Beni bu şekilde uyandırmanın bir bedeli olmalıydı bence. Mira hala benim uyandığımı görmemişti. Miranın bacağını tuttuğum gibi çektim ve yatağa düşmesini sağladım.
Ama teşke yapmasaydım. Çünkü bütün evi ayağa kaldıracak bir şekilde çığlık attı. Ben bunun sesine, bu ses değil bildiğin doğal afet. Yatakta yatmayı bıraktım ve banyoma girip elimi yüzümü yıkadım. Ben banyodan çıktıktan sonra Mira dolabımı açmış bana kıyafet seçiyordu. O da üstünü değiştirmişti. Aferin söz dinliyordu, benden çekinmesini istemiyordum çünkü ilk defa arkadaşım vardı ve gerçekten kendimi iyi hissediyordum onun sayesinde. Düşüncelerimi kenarıya bırakıp koşarak Miraya sarıldım. Benim çıktığımı görmediği için irkilmişti ilk önce ama daha sonra kendine gelip o da bana sarılmaya başladı.
"Günaydın principessa"
"Günaydın çığlık. Sabah bütün evi aynı anda ayağa kaldırdın , nasıl bir histi?"
"Ya Mira aşkım sen öyle birden çekince bende ağzımdan küçük bir çığlık kaçırmış olabilirm. Herkes duymuş mudur ki?"
O kadar masum söylemişti ki yaptığım şakaya devam edemedim ve gülerek
"Asyacık merak etme ikimizden başka kimsenin duyduğunu sanmıyorum. Duvarlar ses geçirmez. Ben sana şaka yaptım sadece, herşeyi de çok ciddiye alıyorsun."
Asyada benim gibi kendi haline gülmeye başlamıştı. Ama ikimizde okula geç kaldığımızı unutuyorduk. Aklıma gelen şeyle Asyaya bağırdım.
"Asya okula geç kalıyoruz! Benim hocam derse almıyor geç kalınca çok gıcık biri."
"Hiiii Mira hızlı ol, hemen gidelim, daha fazla geç kalmadan."
Onu kafamla oyalayıp hızlı bir şekilde aşağıya inmeye başladım. Asya da arkamdan geliyordu. Patır kütür aşağı indiğimiz için çalışanlar ve babam bize baktı. Sanırım bayağı ses çıkarmıştık ve babamı endişelendirmiştik.
"Kızlar bir sorun mu var?" diye endişeli bir şekilde sormuştu bize.
Onu telaşlandırdığım için kendime içimden sövüyordum. Hızlı bir şekilde yanına gidip sarıldım babama.
"Babacım birşey yok sadece okula geç kalıyoruz ve benim hocam biraz fazla gıcık. Biz okulda birşeyler atıştırırız. Sana da kolay gelsin babacım."
Diyip Asyayı da kolundan çekiştire çekiştire evden çıkardım. Asya evden çıkmadan önce
"İyi günler Aslan amca." diye bağırdı.Korumalar bizi görünce selam verdi. Anıl ve Efe çoktan arabayı kapının önüne getirmiştilerdi.
"Günaydın çocuklar. Bugün biraz hızlı olmalıyız çünkü derse geç kalıyoruz. Efe hızlı kullanmana bu seferlik izin veriyorum."
Efenin son dediğim şeyle gözleri parlamıştı. Ah ah işe başladığı zamanlarda o kadar hızlı kullanıyordu ki arabayı, ben yasaklamıştım kullanmasını.
Efe hemen arabayı çalıştırdı ve okula doğru hızlı bir şekilde kullanmaya başladı. Çok sürmeden okula gelmiştik tabi arkamızdaki arabayı da unutmazsak. Asyayla birlikte hızlı bir şekilde arabadan indik ve okula doğru yürümeye başladık. İlk derslerimizde aynı sınıflarda olmadığımız için sarılıp ayrıldık ve ben hızlıca sınıfımın önüne geldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Señorita
General FictionÖnemli olan dışardan bakıldığında nasıl göründüğü değil , içerden bakıldığında ortaya çıkan gerçeklerdir... *İlk hikayemdir. *Umarım beğenirsiniz...