2.Bölüm*Taş*

96 14 18
                                    

Mira Kırleç

Kapıdan gireni görünce donup kaldım.Fısıltıyla

"Oha!!" dedim

Çokta fısıltıyla olmamış olmalı ki yanımdaki birkaç kişi dönüp bana baktı. Ama ne yapabilirim ki hayatımda hep böyle meteor mu görüyorum yahu ! Bildiğin meteor bu kapıdaki adam. Beni düşüncelerimden kapıdaki taşın

"Arkadaşlar herkes yerine."

Değişi çıkardı. Bu taş bizim hocamız mıydı yani? Herkes yerlerine geçerken taş, pardon hocamız konuşmaya başladı.

"Merhaba arkadaşlar ben Ulaç Yıkılmaz. Birkaç aksilikten dolayı aslında dersinizin öğretmeni Simge Hanım yerine artık Ekonomi derslerinize ben gireceğim. Sorunuz yoksa derse başlayalım."

Oradan boya küpü lafa atladı. Tabii atlaması botoksları patlar !

" Ulaç hocam kaç yaşındasınız? Ne kadar zamandır öğretmenlik yapıyorsunuz? Sevgiliniz var mı?"

Diye birden sorula sormaya başladı. Sanane be kızım hocanın sevgilisi olup olmamasından. Pehhh

"İlk önce kendini tanıt bakalım sen."

"Benim adım Sunay Yıldız. Babam Yıldız oteller zincirinin sahibi. İsmini duymuşsunuzdur, Berke Yıldız?"

"Tanıştığıma memnun oldum Sunay ve evet otelin ismini duydum ama babanın mal varlığıyla ya da mevkisiyle ilgilenmiyorum. Şimdi sorduğun sorulara geçelim. 27 yaşındayım, 2 yıldır öğretmenlik yapıyorum ve sevgilim olup olmadığı kısmına gelirsek, bu seni ve sınıf arkadaşlarının bilgisi olması gereken bir konu değil. Bu yüzden bu sorunu es geçiyorum ve derse başlıyorum. Diğer arkadaşlarınla günler geçtikçe tanışırız zaten."

Adam bildiğin eğitim makinesi çıktı. İlk günden bize ders işleticek anlaşılan. Gerçi benim için sorun yok her türlü ezberliyorum konuları. Gözlerini şöyle bir sınıfta gezdirdi ve bende durdu. Bir bana, bir önümdeki bilgisayara baktı ve tebessüm etti. Neden böyle yaptığını anlamak için sınıftakilere baktım ve o anda elimi anlıma vurdum. Şu an sınıfın ineği gibi göründğüme eminim.

Sınıfta sadece benim önümde dersle ilgili şeyler vardı. Diğerleri boş boş etrafa bakıyorlardı. Yapıcak birşey kalmadı artık, beni inek diye damgalamasalar bari. Sonra Ulaç hocamızın

"Hadi başlayalım."

Uzun bir bloke derse girmiş olduk. Ders en sonunda bitmişti. Bloke ders ne demek ya 2 saat kesintisiz. Ölmemizi istiyor galiba bu Ulaç hoca, birde ilk dersimiz. Sanki konu yetiştirememiş hocalar gibi 2 saat bodoslama daldı konulara. Eşyalarımı toplayıp dışarı çıkıcaktım ki arkamdan biri

"Hey, sen dur bakalım orda!"

Diye bağırdı. Bağıranı anlamak için arkamı dönüp baktım Ulaç hocaydı

"Buyrun hocam, bana mı seslendiniz?"

"Evet, sana seslendim. Gel bakalım yanıma."

"Tabi hocam. Buyrun ne istemiştiniz?"

"Görünüşe bakılırsa sınıfın zeki öğrencisi sensin."

SeñoritaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin