📳Youtuber - 21📳

1.4K 114 112
                                    

Multi: Derin, Didem Ece ve Damla

Derin ile evime gelmiştik. O mutfağa geçip yemek yapacağını söylediğinde ben de koltukta uzanmıştım. Uzandığı sırada Ferah 'a evimin konumunu attım.

"Derin misafir gelecek kız! Yemeği çok yap!" mutfaktaki Derin' e bağırırken elimdeki telefonla oynuyordum.

"Kim geliyor? Niye daha önce söylemiyorsun?" Mutfaktan bağırıyordu salona doğru. Biz hep bağırırdık ve komşularımız da buna alışkındı. Pek takılmazlardı böyle şeylere.

"Sormadın ki" diye şapşal bir şekilde cevap verdim.

"Sormam mı gerekiyordu kızım ya! Kaç kişi gelecek ve kim geliyor?"

Ferah, Onur, Ulaş, Mehmet ve iki kişide biziz; o zaman toplamda 6 kişiyiz. "4 kişi gelecek. Onurlar gelecek işte ya!"

Bir anda mutfaktan çıktı. Üzerine önlüğünü bağlamış ve elindeki kepçe ile bana sinirle bakıyordu. "Niye daha önce söylemiyorsun erken gelirdik sersem!"

"Sormadın ki" diyerek omuz silktim. Bu lafı sevmeye başlamıştım.

"Şimdi soracağım sana o olacak. Kalk da yardım et bana" Dudağımı büzüp peşinden mutfağa ilerledim.

Patates kızartıyordu. Yanına pilav ve hazır çorba yapmamı söylediğinde kısa bir tartışmaya girdik. Ama sonra kızartmanın yağından ötürü ikisini de yapmayı kabul ettim.

Pilavı yaparken yapamamış olabilirim. Her neyse.

Kısa süre içinde hepsini yapıp, salona gittik. Büyük bir yemek masam vardı. Youtuberlıktan kazandığım para ile almıştım bunu. Damla seçmişti masamızı. Evin her yerinde mutlaka bir izi vardı Damla'nın. Bu yüzden evde kalmayı pek sevmiyordum. Ama bazen kaldığım sıralarda da ondan kalan bu izleri seviyordum.

Yemek masasına tabakları dizdik.

"Benim işim bitti! Salatayı da sen yap" diyerek ıslık çalıp koltuğa oturdum.

" 'Salata yaparken malzemeleri aşırıyorum, salataya kalmıyor' demiyorsun da sen yap diyorsun. İyi bir bahane" diyerek güldüğünde omuz silkip bende güldüm.

O mutfağa dönerken kapı zilini çalması ile uzandığı yerden oflayarak kalktım. Kapıyı açtığımda karşımda düzgün bir dörtlü görmek istiyordum. Ama iki yanından omuzlanmış bir Mehmet görmeyi planlamamıştım. Ağzı yüzü dağılmış olan Mehmet'i omuzlarından tutuyordu Onur ve Ulaş. Arkalarında da Ferah duruyordu. Kavgadan çıkmış gibilerdi ama Mehmet'in hali daha kötüydü sanki.

"Girin içeri girin. Ne bu haliniz böyle?"

Mehmet'in yüzünün her tarafında bir kırmızılı vardı. Gözleri ise mosmordu. Diğerlerinden daha kötüydü. Bir yandan karnını tutuyor, bir yandan da inliyordu.

Onu koltuğa yatırdılar. Ferah'ın dudağı patlamıştı fazla bir sorunu yoktu. Onur sapasağlamdı. Ulaş ise sanki az dayak yemiş gibi oturduğu koltukta sigara yakmış ve içmeye başlamıştı. Salonumda sigara içmek için izin bile istememişti!

"Salatamız da oldu!" diye bağıran Derin, elindeki tabaka salona girdiğinde bakışlar ona dönmüştü.

Tabağı masaya koyup bana döndüğünde şaşkınca bakmaya başladı. Salonumda suratı dağılmış dört kişi vardı. Tepkisi normaldi, elbette.

"Şey iyi misiniz? Ay bendeki de soru! Ben ilk yardım çantasını getireyim" Koşarak lavaboya ilerledi. Ardından elindeki çanta ile geri geldi.

"Ay bu çok kötü" diyerek Mehmet'e baktı.

"Nasıl bu hale geldiniz?" diye sordum merakla.

"Önünü kesmiş Orkun şerefsizi. Tek görünce de dövmeye başlamış." diyerek yatan Mehmet'i işaret etti Ulaş. Elindeki sigarasını ciğerlerine çekiyor, dumanını da salonuma üflüyordu. Göz devirdim onun bu haline.

YOUTUBER #wattys2022 TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin