Bölüm 18

7 4 0
                                    

Alev alev yanarda için kimseye bir duman üfleyemzsin...

Sigaramın dumanında odanın sessiz sesini dinlerken buldum kendimi. Nede çok şey değişmişti Hayatımda... Kariyer verilmişti para,güç ama hiçbirinide tırnaklarımla kazıyarak gelmemiştim.Hayatın cilvesi diyorum bazen ne kadarda hoş gelir kulağa. Artık 1 haftayı geride bıraktım istanbula dönecektim. Denizle son konuşmamızda önemli bir ihale aldığını ve ortak bir şekilde hazırlanmamız gerektiğini söylemişti. Dayım ben ve Deniz. Dedem benim bayıldığım gece yurt dışına acil gitmesi gerekmişti ve hala gelmemişti. Yarın sabahki yolculuğun kırgınlığı vardı içimde. Oysaki hiç gitmek istemiyordum.Ailemle huzurluydum. Annem,babam kardeşim. Onlarla mutluydum. Para umrumda değildi nasıl olsa kazanılır. Babam sizde benle yaşayın diye söylediğimde.

-yeni kanun çıkıcak emekli olunca geliriz deyip kestirip atmıştı. Ben ailemi yanımda istiyordum.Yatağa sırt üstü yattığımda kenarda ki gelinlikli fotoğrafımı gördüm. Ne kadarda tertemiz duruyordu üzerimde. Düğünüm geldi gözümün önüne...Ve sonrası artık zifiri karanlık.

(Bu bölümü Sezen Aksunun YETİNMEYİ BİLİRMİSİN şarkısıyla dinlemenizi tavsiye ederim)

Herkezle vedalaşıp arabamla yola koyulduğumda sessizlik hakimdi. Lastikleri n yolla türtüşmesi sonucu çıkan sesi nedense hoşumada gitmişti. Yeni bir sigara yakıp yolu izledim. Yanımdan geçen arabaların sesi,ağaçlar, yolun şeritleri. Yavaş yavaş havada kararmaya başlarken çıkan manzara insanı yaşadığına inandırıcı duruyordu. Yolun kenarındaki erimeye yüz tutmuş kar dahada karpostallık görüntü sunuyordu insana. Radyoda yükselen Sezen Aksunun şarkısıyla dahada mesr etmişti beni. Sanki klip içindeydim. Topuz yaptığım saçlarımı tek elimle serbest bıraktım. Normalde kardeşimde bana arkadaş olacaktı ama son anda planlar değişmişti. Haftaya halamın oğlunun düğünü vardı onun için gelmemişti. Şu kışta olurumu şimdi. Cenkle yakındık ama son yaşanan boşanmam ve ortadan onların değimiyle kaybolmam aramıza buzdan setler örmüştü.
Yaşlarımızın yakım olmasından dolayı kardeş gibiydik. Gözümün önünde canlanan anılar birkez daha yüze vurdu ifadesini. Çok şey yaşamıştık. Büyüdükçe insan değişiyordu kirleniyordu ama duygular saf kalıyordu bazen. Aldığımız karaların kölesi oluyorduk. Bir çukurda ne kadar debelenirsek o kadar derine batıyorduk. Sevememiştim hayatı. Nerden bir el uzatılsa tutup tam doğruldum zannediyorsun o el bir bırakıyor daha beter düşüyorsun. Kazanalım derken birkez daha hüsranla kaybediyorduk sınavı. Sevemedim hayatı. Nerden taş geleceği belli olmuyordu. Yada nereye denk geleceği tam bir muamma. Ben hangi dala salıncak kurduysam dal kırıldı. Hangi eli tutsam bir farklı acı. Kime kalbin yolunu açsam dikenler ekti. En çokta biz ettik kendimize, değmeyeceğini bile bile yola koyulduk. En ufak darbelerinde düşmeyi marifet bildik okadar. Aslında kimsenin umurunda değildik sadece  bir tebessüme değer biçtik. Budabizim yanlışımız.

Yolların serüveni şafak sökerken benim evimin önünde durmamla bitti. Arabayı gelişi güzel park edip cebimden evin anahtarını çıkartıp açtım. İçeri girince kendimi fazlalık gibi hissettim ama benim evim diyerek alışmak istercesine kendime söyledim. Sırtımdaki ve elimdeki çantayı dahada sahiplenerek merdivenlerden çıktım. Odamın kapısını açıp girdiğimde yatağımın üstünde siyah köpekciğimi gördüm. İrkilerek uyandı ve bana doğru sersemce koştu bende elimdeki ve sırtımdaki yükümü indirio onu kucağıma aldım. İlk önce cinsiyetine baktım ve konuştum.

"Oğlum anne çok yorgun duş alalımmı?" boşta kalan elime patisini koyunca olumlu cevap almayla birlikte banyoya girdim. Elimde köpeğim diğer elimde boş olan elimle küvetin dolması için musluğu açtım. Köpeğimi kenara bırakarak iç çamaşırım kalacak şekilde soyundum. Dolan küvete birkaç kokusunu beğendiğim losyonu döküp elimle köpürttüm ilk ben içine girip sonrada kucağıma oğlumu aldım. Döşüme yatarken ılık suyu sevdiğini hissettim. Bende tüylerini sevdim. Mırıltılar çıkarınca uyumak üzere olduğunu anlayıp kenardaki şampuandan elime döküp okşayarak köpürttüm onu. Elime az az su alıp duruladım. Masum duruyordu. Kıyamadım daha oğluma ve yerdeki havluyu alıp sardım ve uyumuş olan köpeğimi yere nasikçe koydum. Halının yumuşaklığıyla dahada yayılıp uyudu. Bende vücudumu başım  dışarıda kalacak şekilde suyun içine uzandım. Bugün ihale çalışmalarına başlıyacaktık Denizle. Deniz iyiydi ya ilk tanışmamıza rağmen o tanıştığımız gün iyi bir kavga yaşadık. Aklıma doldukça o anılar gülme geldi ve bir kahkaha attım. Kendime geldiğimde ise bir an delirdiğimi düşündüm. Hakkatten ben nasıl delirmedim. Bu mevzuya dalacak olursak çıkamayacaktık bu yüzden dahada kurcalamadan. Suyu açarak kirli suyun gidip temiz su dolmasını bekledim. Su berraklaşınca toplanıp kendimi temizlemeye başladım.

Yalnız KelebeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin