I have never met a strong person with an easy past...- Hiç kolay geçmişi olan, güçlü biriyle karşılaşmadım...
Gözlerime gelen gün ışığıyla yerimden doğruldum. Güneş sıcaklığı ve ışığını salonu dahada samimi kılıyordu.
Denizin ailesinin evi yani Denizin ve Güneşin çocukluğunun geçtiği ev. Güzel bir çocukluk geçirememişti ikiside. Ama dimdik ayaktalardı ama içindeki çöküklükten bihaberdi herkez. Birbirlerine düşkünlerdi olması gerektiği gibi. Artık ilkbaharında verdiği canlılık belli oluyordu. Severdim canlı,enerjik olan şeyleri. Kim sevmezdiki. Üzerimdeki yorganı kenara atıp kalktım. Üzerimi düzleyip bozulmuş saçımı topuz yaptım. Elime bir sigara, çakmak ve telefonumu alıp bahçeye çıktım. Ahşap sallanan sandelyeye oturup serin havayla birlikte sigaramı yaktım. Şuan tam uyanmamış olduğumu anladım. Kafamı geri yasladım. Uyuşuk hareketlerle hem sigaramı içiyor hemde kendime gelmeye çalışıyordum. Ama kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Telefonun şifresini girip öylece telefona baktım. Elim galeriye gitti. Fotoğraflara baktığımda sanki o fotoğraftaki ben değilmiş gibi baktım. Çünkü kendim çok değişmiştim. Bu fotoğraflardaki halim. ateş gibi parlayan şimşek gibi acımasız çarpandı. Önceden lodos esen rüzgarım şimdi meltem bile esmiyordu peki ne olmuştu bukadar kendime acımamdanmı ama ben acınası durumda değildim hiçte olmamıştım. Düşmüştüm o kadar ama çabuk toparlanmıştım. Bıkmıştımya aslında kendimi kandıramam. Usanmıştım herşeyden. Birşeyde hevesim kalmamıştı. Sırf yaşamak için yaşadığımı fark ettim. Elimdeki telefonu sertçe yanıma bıraktım. Sigara m bitince biryenisini daha yaktım. Vazgeçilmezimdi sigara. Sandalye sallandıkça yarım kalmış gibi uykum gelmişti. Sağımda hissettiğim hareketlilikle başımı cevirdiğimde Denizin kapının kenarında durup beni izlediğini görmemle şoka girmiştim. Ona bakarken- Beni neden izlediğini sormuycam ne kadardır izlediğini sorucam deyip tek kaşımı havaya kaldırdım.
Denizde yürüyüp karşımdaki sandalyeye oturdu ve bir sigarada o yaktı. Güzel tutuyordu sigarayı parmakları kemikli ve kalındı. Serin hava firari saçlarımı yüzüme vuruyordu. Söyledikleri nedense benim için önem vericiymiş gibi dinlemeye başladım.-Aslına bakarsan hayattaki varlığını sorgulamaya başladığından beridir. Dediğinde hafif kahkaha attım. Komik gelmişti birden. Kim varlığını sorgulamıyorduki sonuçta.
-O kadar uzun süredir tanışmıyoruz. Dedim. Yıllarca birbirini tanıyan insanlar bile birbirini tanımıyorduki sonuçta. Aynı ekmeği paylaştıkların bile...
-Ama kaba taslak çizdiğin çizgilerin bunu gösteriyor.Bir an garibime gitmedide değildi.
-Neyi gösteriyor? Dediğimde başım ona dönmüştü artık. Yüzünü ilk defa bu kadar yakınımdan incelemiştim. Saçlarının başladığı ve saçının içine karışan eski bir yarayı fark etmiştim. Gözleri masmavi mavinin bambaşka tonuydu. Adeta gel kaybol içinde der gibi davetkardi bir saniye ben nasıl şeyler düşünüyordum öyle. Hemen başımı başka yöne çevirdim.
-Kendi kendini sorgulaman.Dediğinde aslında demin ne konuştuğumuzu idraak edememiştim. Jeton düşünce anladım.
-Aslına bakarsan herkes kendini ve varoluş sebebini sorguluyor. Karmaşık bir döngü. Dediğimde birazda kendimi bencilleşyirmemeye çalışmıştım.
-Haklısın. Bazen insanlar sorguladıkları şeyde boğuluyor. Ama sen boğulma. Ne yaşadıysan sınavın. Affedemediklerin vardır herkezin var. Yaradana sığın Allah senin için en iyisini en güzelini verir. Dediğinde kendimi rahatlamış hissettim. Bir koca yük omuzlarımdan alınmıştı adeta................................... Birşey demeden ayaklanmamla sarsıldım. Daha ne olduğunu anlamadan Denize döndüğümde gözleri aldı gitti beni dondum kaldım. Yakınlığımızdan birbirine karışan nefeslerimiz. Kokusu asi, eşsiz bir erkeksi kokusu vardı. Transa girmiş gibiydik. En son dudaklarımdaki baskıyla mayhoşlaştım. Kendiliğinden kapandı gözlerim ve anın büyüsüne kapılmak istedim. Ama bu kişi Deniz olunca kendime gelmem çabuk olmuştu. Hızla kucağından kalkıp utancın verdiği yerin dibine geçmişlik duygusuyla eve girecekken kapı pervazısında arkamı dönmeden
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız Kelebekler
Fanfictiono fırtınaya ve kara rağmen açan çicçeksin sen kardelenimsin herseye ragmen umudumsun kumsal...