Benim domuzumsun sen🐷~WinTeam

Beyaz atlı prens🎠

"Mannow sus artık"
"Ne var Pharm şaka yapıyoruz işte"
"Team sana Win ile ilgili şaka yapsam hoşuna gidermi?"
"Lafını bile etme!"
"Tamam susun artık ve Phar'mı yapnız bırakın" Dean gelmiş ve Pharm'ı bizim elimizden kurtarmak istiyordu.
"Vay vaay Parm'ın beyaz atlı prensi de geldi" imalı bir şekilde söyledim. Kesin Pharm beni öldürecekti.
"Heey ne prensi? Team gel burayaaaaa"

Şimdi size olayı anlatayım: Mannow ile birlikte Pharm'la eğleniyorduk. Ona 'Dean ile seni shipliyoruz' diyorduk ve o da utanıyordu. Sonra Dean geldi ve Pharm'ı elimizden kurtarmaya çalıştı o anda söylediğim şey ile Pharm üzerime atladı ve benim saçlarımdan tutup çekmeye başladı. Şimdi Pharm'ı üzerimden almaya çalışıyorlar.
"Pharm tamam özür dilerim bırak artık"
"Bırakmicaaaam!" Dedi ama Dean onu üzerimden sonunda aldı. Saçım çok karışmıştı. Amaaan ne olmuş iki tarak atcam geçicek. Ne saçmalıyorum ben. Derdimiz bumu şimdi?
"Sen görürsün!"
"Tamam Pharm sakin ol. Belliki diziyi gerçeye yaşımaya çalışıyorlar"
"Yaa ne olacak seninle bir az şakalaşsan? Pharm hiç şakadan anlamıyorsun sen ha!" Mannow haklıydı. Hiç şakadan anlamıyordu bu çocuk!
"Neler oluyor burada bakayım? Bensiz eğleniyormusunuz siz?" Hah tamda zamanıydı Win! Win gelmişdi. Biliyorum Pharm şimdi benim az önce ona söylediğim şeyi bana söyleyecekti!
"Aaaa kim gelmiş. Durun söyleyeyim kimin geldiğini:Team'ın beyaz atlı prensi Win gelmiş"
"Ne diyor bu?" Win bana kaşlarını çatmış ama gülümseyen bir sıfatla bakıyordu. Çok tatlı oluyordu böyle bee onu mıncıklamak istiyorum ama yapamam
"Hiç ona takılma sen! Salak salak konuşuyor işte!" Pharm'a kötü-kötü bakarak söyledim.
"Tamam. Team senin saçlarına noldu böyle? Kiminle seviştin sen?" Win gülerek söyledi ama ben hiç sevmedim bu sorusunu! Kiminle sevişecektim? Salak ya bunların hepsi!
"Pharm ile sevişdim Win! Salakmısın sen? Az önce Pharm üstüme atladı ondan oldu"
"Neden?"
"Az önce sen geldiğinde söylediği şeyi ben Dean geldiğinde ona söylemişdim ve o da beni bir güzel hırpaladı!"
"Anladım" anladığını belirten bir şekilde kafasını salladı. Tatlı ya bu çocuk! Hem de çoook tatlı.
"Tamam o zaman Pharm da seni gıcık etmek istedi diye ben geldiğimde bana 'Team'ın beyaz atlı prensi' dedi değilmi? Doğrumu anladım?"
"Evet Win çok doğru anlamışsın"
"O zaman ben kaçayım sohbet kötü yerlere gitmesin. Hatta Team sen de beninle gel" Win bileğimden tutup beni sürüklemeye başladı.
"Nereye götürüyorsun beni? Win sana diyorum!"
"Tamam kızma gidince görüceksin"