EVİMİZ YANDI🔥🚒

272 18 1
                                    

Pastaneden çıkmışdık. Çekimler çoktaaan bitmişdi ve her kes evine gitmek için hazırlık yapıyor,eşyalarını toparlıyordu. Ben de eşyalarımı çantamın içine tıkıştırıyordum. Sonunda hepsi bittiğinde çantamı aldım ve yürümeye başladım. Az ötede bizimkiler vardı. Onların yanından geçtiğimde gözüm Win'i aradı ama yoktu.
"Görüşürüz uwma klübü kkk" biz birlikte olduğumuz zaman bazen kendimize böyle seslenirdik. Seviyoruz böyle isim takmayı. Bu yüzden gerçek ismimizle hitap etmiyoruz bir-birimize
"Görüşürüz" hepsi bir anda söylediğinde kulağıma takılan söz ile duraksadım. Kimse çok yavaş bir şekilde 'görüşmeme ümidi ilee" diye bir cümle kurmuşdu. Bunu kim söylediyse çalışandı galiba çünki ben bizimkilerin sesini nerede olsa tanırım. Buna çok takılak istemedim. Oradan çıkacağım sırada Win ile karşılaştım.
"Nerelerdesin sen?" Hesap sorar gibi sordum. Hakkım varmıydıki hesap sormaya?
"Neden her şeyi soruyorsun? Belki çişim geldi? Ha?"
"Kkk tamam bir daha sormam"
"Bir daha sorsan çişim demem kakam derim bak ona göre"
"Ohoo o zaman bir daha hiç sormam kkk" Bu çocuk beni hep güldürüyor! Ben galiba hep onun yanında olmak istiyorum. Gözüm hep onu arıyor. Ne bileyim onunla yatıp onunla kalkmak istiyorum ama bu asla olamaz.

Evime az kalmışdı. Yolda yürürken yanımdan itfaye aracı geçti. Acaba hangi şanssızın evi yanmışdı? Bizim sokağa giriş yaptığım zaman her kesin benim yaşadığım binanın karşısında toplaştığını gördüm. Az önce gördüğüm itfaye de buradaydı. Neler oluyor? Çabuk kafamı kaldırıp kendi yaşadığım kata bakmaya başladım. Benim evimden değilde karşımdaki komşunun evinden dumanlar çıktığını gördüm. Ama o komşu benim yakın arkadaşımdı. Buralı olmasına rağmen ismi Marshall. Babası Tailandlı annesi Americalı olduğuna göre annesi ismini Marshall koymak istemiş. Bunun için babası ile annesi kavga etmiş. Babası ona kendi dedesinin ismini koymak istesede annesine söz geçirememiş ve  annesi de ona kendi ölen oğlunun ismini koymuş. Aslında bunu önceden belirtmeliydim annesi önceden evlenmiş çocuğu olmuş ama çocuk ölünce kocası bunu boşamış. Sonrada işde Marshall'ın babası ile evlenmiş.
BEN NE DIYORUM ÇOCUĞUN BURADA EVI YANIYOR!  Acaba evdemi? Çabuk onu aramalıyım.
"Alo Marshall iyimisin sen? Neredesin? Lütfen iyiyim de"
"Ne oldu? Ben iyiyim. Bir-iki dakikalığına size geçmiştim de kedinin sesi geliyordu taa bizim eve kadar" Ha bir de biz iyi arkadaş olduğumuz için onun evinin anahtarınin kopyası bende,benim evimin anahtarının kopyası da onda vardı.
"Şimdi sen sakin ol ve dışarı çıkma! Sakın ama sakın dışarı çıkayım deme!"
"Ne oldu bro? Bana şakamı yapıyorsun yine?"
"Keşke ama hayır"
"Ee peki ne oldu?"
"Bro evin yanıyor"
"NE?!"
"SAKİN OL"
"YAPAMAM! SAKİN OLAMAM BENIM EVIM YANIYOR NASIL OLAYIM SAKİN"
"Tamam itfaye geldi ama sakın bir şey yapayım deme! Otur bir kenarda ve bekle. Sakin bir şekilde bekle tamammı?"
"Tamam"

Itfayeciler çalışıyorlardı. Ama o kadar alev almışki içerisi çok zor söndürüle bilinirmiş. Birden telefonum çaldı. Marshall arıyordu.
"Efendim. Bir şey mi oldu?"
"Hem de nasıl bir şey! OĞLUM EVIN YANIYOR,EVIN!"
"N-NEEEE?! Nasıl? Şakamı bu? Kedim o iyimi?"
"O iyi ama buradan sağ çıkamaya biliriz. Ikimizde"
"Sakin ol bro ben..ben şimdi itfayeciye söylerim"

Çabuk itfayeciye söyledim. Galiba onun evinden benim evime de geçmiş ve şimdi ikimizinde evi kül olub gidecek. Ama kedim ve arkadaşım içeride. Şimdi onları kurtarmaya çalışıyorlar.

Itfayeciler arkadaşımı ve kedimin kurtardılar. Şimdi yanıma geliyorlar.
"Bro iyimisin?"
"Iyiyiz korkma. Ikimizde iyiyiz"
"Garip,o nerede?"
"Bak burada" dedi ve kucağındaki minnoşumu bana verdi. Sevmeye başladım. Bir anda telefonum çaldı. Garibi Marshall'a verdim ve telefonu açtım.
"Alo? Kimsiniz?"
"Benim Win. Hiç teleona kim aradı diye bakmadın mı? Sana yine o pastaneye gidelimmi diye soracaktım?"
"Win.....Gerçekten isterdim ama evim yanıyor" birden gözlerimden yaşlar firar etdi. Ağlamaya başladım.
"Ne?! Team ağlama lütfeen!"
"........."
"Geliyorum oraya bana konum at"
"Gerek yo-"
"Konum at dedim"
Telefonu kapattım. Şimdi Marshall ile birlikte yere çöktük ve ağlamaya başladık. Komşular bizi sakieştirmeye çalışdı ama olmuyordu. Birden bir taxı geldi. İçindeki insana baktım. Win'di arabadaki muhteşem adam. Arabadan indi ve koşar adımlarla yanıma geldi. Kafamı çenemden tutub kaldırdı. Göz yaşlarımı bir-bir sildi. Marshall'a baktı ve ona da destek olacak şekilde konuşmaya başladı. Ama ben onu duymuyordum. Sadece gözlerinin içine odaklanmışdım. Gözleri çok güzeldi. Bana bakmasıyla bakışlarımı ondan çektim. Marshall'a döndüm ve belini sıvazladım. Marshall bir anda aklına gelen şey ile daha çok ağlamaya başladı. Kafasını yukarıya,gök yüzüne doğru tutdu ve bağırmaya başladı
"HAYIIIR! OLAMAZ BU!" Bur anda ayağa kalktı ve apartmana doğru koşmaya başladı. Win ile arkasından koştuk. Nereye gidiyordu?
"Lütfeeeen bırakın gideyim çok önemli şeylerim var içeride!"
"Ne oldu bro? Bana söyle"
"Bro......benim içeride hıck* annemin banan ölen oğlundan kalan hıck* oyuncakları,giysileri ve ne kadar eşyası varsa onları saklamam için bana emanet etmişdi onlar şimdi içeride yanıp kül olacaklar. Yardım et de içeriye girip onları alayım. YALVARIRIM SANAA!"
"Ben izin veremem onu itfayeci abiler bilir"
"Tamam sen bana nasıl bir şey olduğunu söyle ben alayım"yanımızda olan itfayeci abilerden biri söyledi.
"Mavi büyük bir kutu. Yatak odasındaki dolapta kasa var. Kasanın anahatı burada-deyip boğazındaki ipi çıardı ve verdi-Ve siz o kasanı açınca kutuyu göreceksiniz. Ama lütfen dikkatli olun. Sizlere yalvarırım çok dikkat edin ona. Kendinizede........"

Itfayeci abi elinde büyük mavi bir kutuyla çıktı. Kutu bir az yıpranmış gibiydi.
"Genç ben kutuyu çıkardığım zaman bir az alev aldı ama çabuk söndürdüm alevi. Ben çıkardım onu ama içindekiler ne durumda onu bilemem"
"Siz.....Siz başardınız. Çok teşekkür ederim size. Minnettarım ne diyeceğimi bilmiyorum ben...ben-"
"Tamam genç çocuk zorlama artık kendini"
"Tamam"

Marshall'ın sevinci çok büyüktü. Kutunu öpüp kucaklıyordu. Ben de kedimi öyle yapıyordum.
"Ee nerede kalacaksınız siz?"
"Bilmiyorum ama bir yer buluruz sen dert etme Win"
"Bro aslında benim kalacak yerim yok. Benim annem ve babam Americada. Annemin ailesini e onlar zaten Americada. Babmın ailesi ise....babamla sorunları olduğu için beni yanlarında almazlar. Ev tutacak halde de değilim"
"Benim annem ve babam tartışdıkları için ben onlara ısrar etdim ve barışmaları için ikisini tatile gitmeye zorladım. Onların evlerinin yedek anahtar bende yok. Annemin ve babamın akrabalarından sadece birisi bu şehirde yaşıyor o da iyi durumda değil. Borçları var. Istesem de beni evine almaz"
"Eeee o zaman iş bana düşdü. Giysilerinizinde hepsi evinizde kaldı. Bu yüzden de bende kalıyorsunuz"
"Yok Win yapamayız bunu" Istesemde yapamazdım. Ona yük olmazmıydık? Olurduk. Yani yalnız yaşadığı için evi küçük olmalı.
"Neden Team? Gelin bende  kalın"
"Sana yük olmazmıyız?"
"Ne saçmalıyorsun sen Team? Evim 4 odalı"
"Ailenle mi yaşıyorsun? O zaman gerçekten gelemeyiz"
"Hayır Marshall ne ailesi? Bende o sıfat varmı ailemle kalayım? Ben sadece her şeyin bolunu severim. Bir insanım diye neden bir odalı evde sıkışıp kalayımki?"
"Ama Win-"
"Hadi gidiyoruz gelin. Sen de az konuş Team"
"Tamam"

Benim domuzumsun sen🐷~WinTeamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin