darian: nasıl ölmek istiyorsun?
amelia: nereden çıktı şimdi bu?
darian: çok heveslendim senden.
darian: bari ben de öleyim dedim.
darian: yaratıcı ölüm fikirlerine ihtiyacım var o yüzden soruyorum.
amelia: he tamam o zaman.
amelia: en baştan öyle desene ya.
darian: ciddiyim, nasıl ölmek istiyorsun?
amelia: böyle aniden, kimseye veda etme gereği duymadan.
darian: korkmuyor musun?
amelia: hiç kimse korkmuyor ki ya birisi bana kırgın ölürse diye.
amelia: niye ben korkayım, söyler misin bana?
darian: ben korkuyorum.
darian: ve eğer öylece çekip gidersen bu dünyadan, sana kırgın ölmek zorunda kalacağım.
amelia: üzgünüm, Darian.
amelia: ben kendimi bir yerlerden atmadığım sürece ya da silahı başıma dayayıp tetiği çekmediğim sürece bu acı geçmeyecekmiş gibi hissediyorum.
darian: veda bile etmeyecek misin hiç kimseye?
darian: ailene, arkadaşlarına, bana.
amelia: birazdan ölürüm belki, sen her yazdığımı veda say.
amelia: bu en büyük vedamdır sana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
god's bittersweet tragedies
Conto[texting, tamamlandı] amelia: ben anıt mezar yaptırmak istiyorum. darian: bunun için çok doğru bir yerdesiniz. amelia: duyduğuma göre siz çok iyi mezar tasarlıyormuşsunuz. amelia: bu konuda kendimi size rahatlıkla emanet ediyorum. darian: eh, öyle...