amelia: ya ağzınıza sıçacağım ben sizin artık ya.
amelia: ne zaman hazır olacak benim mezarım??
amelia: sıkıldım ben.
darian: bilmiyorum.
darian: gitmiyorum bakmaya.
darian: yapıyor işte adamlar.
amelia: anladım.
darian: gün boyu düşünüyorum ve aklımdan bir türlü çıkmıyor.
amelia: neyi düşünüyorsun?
darian: keşke seni bu kadar geç tanımasaydım.
darian: keşke seni, sen ölmek isteyecek kadar bu hayattan nefret etmeden önce tanısaydım.
amelia: yorma kendini bu kadar, düşünme beni.
darian: keşke seni çocukken tanısaydım, parkta dakikalarca beklediğim salıncak sıramı sana verirdim.
darian: ya da ne bileyim lisedeyken falan tanışsaydık.
darian: okul çıkışlarında sinemaya gider, birlikte ölümsüz anılar biriktirirdik.
darian: sikeyim!
darian: daha önce hiç böyle bir istekle yanıp kavrulduğumu hissetmemiştim.
darian: keşke, keşkelerin ardına sığınmadan önce tanısaydım seni.
amelia: bir önemi yok artık.
amelia: hiçbir şeyin önemi kalmadı.
amelia: olduğu gibi bırakalım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
god's bittersweet tragedies
Povídky[texting, tamamlandı] amelia: ben anıt mezar yaptırmak istiyorum. darian: bunun için çok doğru bir yerdesiniz. amelia: duyduğuma göre siz çok iyi mezar tasarlıyormuşsunuz. amelia: bu konuda kendimi size rahatlıkla emanet ediyorum. darian: eh, öyle...