S-Two.

2.1K 144 20
                                    

Minik ayakların sesi ormanda yankılanıyordu adeta. Koşması zordu çünkü kucağında daha bir yaşına yeni basmış kardeş vardı. Sırtında kocaman bir çanta vardı ama hayır bu hiçbir şeydi.

Kırılan dallar onun yerini belli eder diye uçarak gidiyordu sanki. Nefes nefese kalmıştı, kurdu artık yürümek istemiyordu. Acıkmıştı... Hem de çok.

"Gitmem gerekiyor değil mi? Annem öyle söyledi. Kaç dedi. Ben uyurken yanıma geldi... Kaçmalıyım. " minik sesi titreyerek çıkıyordu ağzından. Kocaman ağaçların altında gri gökyüzünde, bir nokta gibiydi. Ağlamak istiyordu, daha el kadarcık bedeni buna dayanamıyordu. Küçük kardeşi ve kendisi, yapayalnız kalmıştı.

---------

Terler içerisinde uyandı ve derin nefesler alırken gıcırdayan yatağının üzerinde doğruldu. Alnında, yüzünün yanından akan teri kolu ile silip Geri kaydı ve yatak başlığına yaslandı. Gözleri sakinleşmek adına odada geziniyordu. Hava daha yeni aydınlanıyor, kuşların cıvıldaması yeni yeni duyuluyordu. Daha sabah 6 gibi olması gerekiyordu.

O aptal rüyayı yine görmüştü. Çocukluğundan gençlik yaşına kadar her hafta en az bir kere görüyordu. Kendi geçmişini unutmak adına verdiği mücadele ruhu ve vücudu tarafından redediliyordu sanki.

"Tanrım, bu bir eziyet gibi..." dizlerini kendisine çekip başını da üstüne yerleştirdi. 15 yaşına gelse bile kendi sorumluları dışında 10 yaşında olan kardeşine bakıyordu. Ama bu bile kendi kafasındaki düşünceleri uzaklaştırmaya yetmiyordu.

Aynı odada kaldığı kardeşine baktı. Yatağında mışıl mışıl uyuyordu. Deli gibi yatıyor ve üzerini açıyordu, ama kurunun bunu istediğini söyleyip üzerini tekrardan açıyor ve yanıyorum diye bağırıyordu. Ayakları yastığında başı ise öbür taraftaydı. Her zaman uykusunda kendisi istemeden bu pozisyona geçiyordu.

Joonmyeon onun bu fevri davranışları ile rahatladığı için onu görmezden geliyordu kızmıyordu. Kurdu büyümek için can attığından deli gibi koşturuyor sürekli kirleniyor ve kızdığında bir kurt gibi saldırıp hırlıyordu. "Kuçuk kurt... Yine üzerini açmış." rüyayı unutmak için bir şeyler ile ilgilenmek istemişti ve o bir şey ise küçük kardeşi oluyordu.

Yanına gidip onu hafifçe kaldırmak için Kollarını uzattığında kardeşi onun kolunu çok hızlı ve sert bir şekilde yakaladığında şaşırmıştı. İlk defa olan bir şey olduğu için ses etmeden beklemek istedi çünkü eğer bir rüyadaysa ve onu o adrenalin anında kaldırırsa kötü sonuçlar elde edebilirdi nede olsa onlar kurt gencine sahipti. Bir pençe ile iş biterdi.

"Lu, benim... Abin. Sakin ol minik kurt." kolunu fazla oynatmadan diğer eli ile başını okşayıp onu uykusunda sakinleştirmek istedi. Narince yaklaşıp fısıldadı ve saçlarını öptü. Kardeşi de o travmada vardı ve ne kadar küçük olsa da Luhan her şeyi günü gününe ve dakikası dakikasına hatırlıyor ve o saniye ne zaman göz kırptığını bile söylediğinden Joon ondan bazen korkuyordu. Ve Luhan bu zamanlarda kurt olarak ergenliğe girdiği için çok tehlikeli olabiliyordu.

Koluna geçen tırnaklar ile düşündüğü şeyden ayrılıp tekrar Luhan'a döndü. Korkunç bir rüya görüyor olmalıydı çünkü Joonmyeon'un birkaç dakika olduğu gibi görünüyordu. Terlemiş, yerinde duramaz ve saldırgan. Yılda bir kere böyle olurdu ama ergenlik yüzünden Luhan'ın başına sürekli bu durum gelmeye başlamıştı.

"Luhan, benim abin. Lütfen uyan, ben buradayım... Abin burada sakin ol..." fısıldamaya devam ederken kolundaki tırnakların yara yapıp kanattığını hiç umursamıyordu. "Luhan ben buradayım... Minik kurt, uyan artık." uzun süreli rüyada kaldığı için endişelenmeye başlayınca onu dürtmeye ya da sallamaya karar vermişti. Başındaki elini omuzuna narince koyup bedenini salladı. Arada Luhan diye bağırınca sakinleşmeye başlayan kardeşi bir süre sonra gözlerini kıpkırmızı açmıştı.

"Beni çok korkuttun Luhan." Rahatlamış bir ifadeyle yeni uyanmış ve gözlerini ovuşturan kardeşine destek vererek doğrulttu onu. "Ne gördün o kadar? Deli gibi titriyor ve kolumu sıkıyordun?"

Luhan sanki onu yeni farketmiş gibi gözlerini ona diktiğinde şaşkınlığını gözleyememişti. Gözleri altın renginin en açık tonuydu ve parıl parıl parlıyordu. Kurdu ergenliğini tamamlamış olmalıydı ki gözleri renk değiştirmişti ama bu çok erken değil miydi? "Luhan, gözlerin. Renk değiştirmiş..." elini yanaklarına yaslayıp iyice inceledi. Birden fazla ergenliğini tamamlamış kurt görmüştü ama altın renkli gözleri olan bir kurt asla görmemişti. Kendisinin gözleri bile kırmızıydı.

"Gözlerim sarı mı? Vay canına abi! Şu gözlerime bakar mısın! Çok havalı!!" abisinin gözleri ile olan konuşmasından sonra kollarından sıyrılarak camdaki yansımasını bakınca her küçük kurt olduğu için duygularını bastıramamış ve heyecandan yerine de sıçrıyordu.

Joonmyeon bunun olağan olduğunu düşünüp hiç ses etmeden onun bu sevimli hallerini izliyordu. Büyüdüğünü görmek hayatının en büyük mutluluğuydu. Çok çabuk büyüyor ve gelişiyordu Luhan... "Tamam küçük canavar sakin ol ve lavaboya git. Yapacağımız işler var değil mi?"

Hemen hazırlanıp aşağı yardıma inmeleri gerekiyordu. Onlara sahip çıkan aile için Joonmyeon tüm kalbi ile her şekilde onlara yardım ediyordu. Bugün ise farklı bir şehirde yaşayan evin büyük oğlu temelli geliyordu o nedenle yardım etmeleri gerekiyordu.

"Abi Bay ve Bayan Cha'ya bu kadar yardım ediyorsun... Sence seni oğulları ile tanıştırırlar mı?" Luhan lavaboya uzanıp ellerini yıkarken yatakları düzelten abisine bakıyordu bile.

"Bilmiyorum minik kurt, ama belki tanıştırırlar. Sen de bu arada dikkat edeceksin, gözlerini yeni kazandın saçma saçma hizmetlilerin küçük oğlullarının üzerine atlama. Korkutuyorsun onu." tuvaletten yanına doğru koşturan çocuğa elindeki kitap ile kafasına hafifçe vurup kitaplığa yerleştirdi. Minik kardeşi oyun oynama bahanesi ile ondan 2 yaş küçük olan çocuğu sürekli korkutuyor ya da onunla vahşice oyunlar oynamak istiyordu.

" Ama abi, kendisi bir sincaba benziyor ve beni yakala diye bağırıyor sanki! Hem hizmetli ablalar kızmıyorlar bana!" Luhan kıyafetini giyip ısrar etmeye başlayınca Joon gülümseyip onun saçlarını okşadı.

"Tamam... Ama fazla korkutma, biliyorsun onlar bize bir armağan ve her zaman onlara borçlu kalacağız, ona göre davran Lulu."

------------

Bu bölümü genellersek çok saçma gibi geliyor size ama ana bölüme geçene kadar eskiden yaşadıkları önemli olayları soru işareti kalmaması için yazıyorum.

Bölümde Joon 15 Luhan ise 10 yaşında. Bir ailenin yanında kalıyorlar bu aile de onları kurtaran kişiler.

Muah öpüldünüz oy ve yorum atmayı unutmayın!!

Hᴇsᴘᴇʀᴏs § SᴜLᴀʏ ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin