1.0

582 48 29
                                    

Sabahın erken saatlerinde kalkmaya alışık olduklarından dolayı güne tekrar erkenden başlamışlardı. Jinyoung ve Jaebum üyelere kahvaltı hazırlıyorken Yugyeom ve Bambam havuzda eğleniyordu. Mark kulaklığı ile şezlongların birinde oturmuş şarkı dinliyor aynı zamanda yeni aldığı kitabı okuyordu. Jackson ve Youngjae'de bahçede ki masayı kuruyordu. 

Jinyoung hazırladıklarını bahçeye çıkarırken teker teker, herkes masada yerini alıyordu. Uzun zamandır böyle toplanıp kahvaltı etmemişlerdi. Parlak güneşin altında, güzel bir kahvaltı. Jinyoung'da kendi yerine otururken Jaebum hala içerideydi. "Hyung! Hadi gel!" diye bağırdı Jinyoung. "Geliyorum, bir dakika!" 

Üyeler önlerinde ki tabaklara azar azar koyarak yemeye başladığında Jaebum hala içerideydi. Jackson endişelenerek yemek çubuklarıyla tuttuğu pirinci ağzına atarak masaya bıraktı ve ayağa kalktı. İçeriye girdiğinde kendisine sırtı dönük olan bedenin telefonda biriyle konuştuğunu gördü. 

"Yeni sözler yazdım hyung, gönderdim sana. Bir kez baksan olmaz mı? Meşgul olduğunu biliyorum ama- hyung! Bizde bu şirket için çok çalıştık! Tek kız gruplarına ilgi gösteren bir yöneticimiz var." 

Jaebum karşı tarafla sakince konuşmaya çalışıyordu ama karşı taraf kendisi gibi sakince konuşmuyordu pek. Jackson kollarını bağlayıp dinlemeye devam ediyorken Jaebum diğer eliyle tavada ki hala yarı çiğ eti pişiriyordu. 

"Anlaşmamızın son senesi olduğunu bende biliyorum ama en azından bir kez sözlere baksan. Youngjae için uğraşıyorum."

Tavadan sıçrayan yağ ile acıyla inleyen Jaebum açtığı musluk ile elini soğuk suyun altına koydu. Biraz bekledikten sonra musluğu kapadı ve elini kurulamak için bulduğu kuru bir havluya sildi. Hala telefonla konuşuyordu. "Hyung! Diğer grupları geriye çekmeye çalıştığım falan yok. Sadece Youngjae'nin solo olarak kariyer yapmasını istiyorum. Tek Youngjae değil, diğer üyelerin içinde istiyorum." ve telefon yüzüne kapandı. Telefonu kulağından düşürerek yumruğunu sıktı. Sakinleşmek için bir süre bekledikten hafif burnuna gelen yanık kokusu ile hemen tavayı ocaktan aldı. Alt tarafı hafif yanmış etleri bir tabağa koydu. 

"Yenilir bence." diye mırıldanırken arkasına döndü. Gördüğü Jackson ile korkup birkaç adım geriledi. "Tanrım! Jackson! Korkuttun!" Jackson sevimlice gülümsemiş ve geri bahçeye çıkmıştı. Arkasından çıkan Jaebum tabağı masaya koyar koymaz yerine yerleşip tabağına doldurmaya başladı. Açlıktan ölüyordu.

Herkes kahvaltısını bol kahkahalarla geçirirken sanki her şey normal ve düzgünmüş gibi davranıyordu. Sorun yokmuş gibi davransalar da, herkes her şeyin farkındaydı. Sona yaklaşıyorlardı. 


____ ____ ____ ____ ____

HELLO GUYS! 

Bu kitabı unuttuğumu zannettiniz değil mi? :)) MERAK ETMEYİN UNUTMADIM doğrusu UNUTTUM neyse konumuz bu değil. 

Biliyorsunuz, 15 tatile girdik, daha girmedim sanırım pazartesi gireceğiz, neyse yine konumuz bu değil tabi. Artık daha aktif olmaya çalışacağım, sizler için erken kalkıp uykumdan alıp ders çalışacağım ve geri kalan zamanda burada olacağım; planım bu ama bilemiyorum, yapabilir miyim?

VE BEN NİYE BÖLÜMLERİ BU KADAR KISA YAPMIŞIM, UZATMAK İÇİN HER ŞEYŞ YAPIYORUM

VE BEN NİYE BÖLÜMLERİ BU KADAR KISA YAPMIŞIM, UZATMAK İÇİN HER ŞEYŞ YAPIYORUM

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
real & fakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin