Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
985.785 kullanıcı beğendi
@newsafromkorea Başka bir GOT7 haberi ile karşınızdayız!
GOT7'dan JB ve Jackson geçtiğimiz haftalarda sevgili olduklarını duyurmuştu ama sanırım, ilk defa bir çift kavgalarına şahit oluyoruz çünkü ikisi de son günlerde birbirlerinden oldukça uzak.
Jackson ve küçük bir çekim için Çin'e giderken JB yurtdışında rol alacağı dizinin afiş çekimlerine gitti. İkisi de birbirlerinden oldukça uzaklar ve farklı farklı dedikoduların çıkmasına neden oluyor, bu durum da.
'Bence Jackson Jaebeom'u aldattı.'
'Ayrıldılar.'
'Grup dağılacak.'
'Jackson veya JB gruptan ayrılacak.'
Dedikoduların ne kadar doğru olduğunu bilmiyoruz ama şirketlerinin resmi açıklamasını beklemekteyiz.
#jackson #jb #got7 #rumor #newsfromkorea
yorumları görüntüle
@jacksokınkızıyım Bir dakika bir dakika bir dakika BİR DAKİKA NE OLUYOR
@jbimbenimoppam OPPAM ANLADIN SONUNDA BENİ SEVDİĞİNİ
@jacksonındili LÜTFEN HEMEN OPPA OPPA DİYE BAŞLAMAYIN APTAL OPPACILAR
@shipperana Kalbim çıt, gözyaşlarım pıt pıt :')
@yugiyugi Bence ayrıldılar ahgase kardeşlerim, çünkü bu kadar ayrı olmalarının başka açıklaması olamaz
@markie İnşallah bir sorun yoktur
@crazyahgase ALLAH'IM SEN ÇOCUKLARIMA SAHİP ÇIK
_______________
Jackson birkaç gün süren çekiminin ardından geri Kore'ye dönmüştü. Jaebeom'un hala dönmediğini biliyordu, bu yüzden yurda gitme kararı almıştı. Eşyaları çoktan bagaja yerleştirildiği için arabaya bindi. Şoför baş selamı vererek arabayı sürmeye başladı.
Telefonunu çıkararak Mark'ı aradı. Uzun zamandır üyelerle konuşmuyordu aslında. Bu yüzden konuşmanın iyi geleceğini düşünüyordu. Saniyeler için bağırışlar ile açılan telefonu kulağından uzaklaştırıp yüzünü buruşturdu.
"Ne oluyor yurtta?"
"Jaebeom'un dizi afişini gördüler, ona çıldırıyorlar. Jinyoung bile çığlık attı." dedikten sonra güldü Mark. Arkadan tekrar bir çığlık sesi yükseldi. Bu ses kesinlikle Jinyoung'a aitti. "Yayınlanmış mı?"
"Evet. Bireysel, tanıtım afişleri."
"Sizi arıyor mu?"
"Bir kez aradı, onda da sadece beş dakika konuşabildik. Yoğun çalışıyorlar."
Yurda varana dek telefonda konuşmuş yurda gelince yüz yüze sohbet etmişlerdi. Bir şeyler sipariş edip yedikten sonra ise Jackson uyumak istediğini söyleyip odasına çıktı. Yatağına girince telefonu eline aldı ve yayınlanan afişlere baktı.
Simsiyah saçların uzun olan ense saçları kesilmişti ve saçları dağınıktı. Ön tutamlara hafif gri boya sürülmüş patlamış gibi gözüken kiraz rengi dudakları ve ucu kırmızı olan burnu ile eski bir evin duvarına yaslanmış bir dizini kırıp kendine çekmişti. Üstünde boğazlı bir siyah kazak ve altında beyaz, kirlenmiş gibi gözüken bir pantolon. Karakterini yansıtmışlardı.
"Gerçekten çok güzelsin." diye mırıldandı. Afişten gözünü çekemiyordu. Belki saatlerce baktı afişe ama sonunda şarjı biten telefonu ile uyuya kalmıştı. Sabahın sekizine yakın uyandı. Dokuza kadar programları olmadığı için uyumayı tercih eden üyelerini uyandırmamaya çalışarak mutfağa geçip kendine bir şeyler hazırlamaya başladı.
Meyveli yulaf ve yoğurdu karıştırırken sabah sabah ağır bir şeyler yemek istememişti. Zaten zayıflaması gerekiyordu. Çin'de katıldığı her program da kilo almasına neden olacak şeyler yedirtmişlerdi. Şirketi de kilosunun farkına varınca diyete sokmuştu kendisini.
Duvar saatine bakınca saatin sekizi on beş geçtiğini gördü. Tabakta kilerin hepsini yedikten sonra banyoya ilerledi. Kıyafetlerini çıkarıp kirli sepetine atarken musluğu açtı. Ne soğuk ne de sıcak, ılık ayarladığı suyun altında tuttu elini. Ardından duş başlığının altına geçerek bütün vücudunu ıslattı.
Yıkandıktan sonra bornozuyla banyodan çıktı. Odasına ilerlerken saatin dokuza yaklaştığını gördü. Odasına girip bavulundan kıyafetlerini çıkarırken saçlarını banyoda çoktan kurutma makinesi ile kurutmuştu. Bornozunu çıkararak giyindi.
Bornozu yatağının üzerine bırakırken yurtta yükselen sesler ile diğer üyelerinde uyandığını anladı. Odadan çıkarken giydiği beyaz gömleğin yakalarını düzeltiyordu. Yugyeom elinde ki portakal suyu ile koltukta oturmuş televizyon kanallarında dolaşıyordu. Bambam bir şeyler hazırlamakla uğraşmak istemediğinden dışarıdan sipariş veriyordu. Mark'ın yeni odadan çıktığını görmüştü. Banyodan gelen su sesi ile Youngjae ve Jinyoung'un duşta olduğunu anladı.
"Bugün çekimlerin son günü."
"Jaebeom sadece birkaç saatliğine gelip geri gidecekmiş. Çekimlere erken başlama kararı almışlar."
Jackson Yugyeom'un yanına otururken ellerini düzelttiği yakalarından çekti. Açık televizyonda, sabahın magazin programı yine ünlülerin peşini bırakmıyordu. Bir süre magazin sayfasını öylesine izlerken birden bire ekranda Jaebeom ve kendisi belirdi.
Fotoğrafa dikkatle baktığında neredeyse bir hafta önceden olduğunu gördü. En son buluştukları gündendi. Çıktıkları mekandan insanlarla konuşmuşlar ve görüntülerini bulanıklaştırıp seslerini inceltmişlerdi. Saçmalıktı.
Kumandayı alıp televizyonu kaparken Yugyeom bitirdiği portakal suyuyla yavaşça koltuktan kalktı. Jackson nedense sinirliydi. Gözlerini kapatıp sakinleşmeye çalışırken zil çaldı.
"Siparişiniz geldi! Ben iyi yiyin dedim de sabah sabah tavuk kanadı yiyin demedim!"
