Cin Padişahı Mihrez El Ahmar

Kız İsteme

     Bugün yedinci gündü. Omzuma tüfeği mi de alıp dağa çıkıp domuz avlıyacaktım. Yanıma köyden birkaç kişi aldım ve yola koyulduk. Dün gece kar yağmıştı. Etraf soğuk olduğundan dolayı kısa bir tur olacaktı. Av verimli olmuştu. 3 tane domuzu canlı ele geçirmiştik. Elimizdeki tüfek sadece bayıltıyordu. Kafeslere yerleştirip dağdan aşağı ittirmiştik. 150 200merte gittikten sonra düzlüğe varmıştık. Bundan sonrasını eşeklerle yapacaktık. Yaklaşık yarım saat sonra eve gelmiştik. Ahıra kafesleri yerleştirmiştik. Yem için birkaç balya açıp dışarı çıktık. Eve girip çay yapmıştım. Alp, ben, Zeliha çayı içerken Yasingilde bugünki rütieli bitirmişti. Bundan sonrasında kurban kesip kan akıtacaktık. Onlarda bardak getirip çaya devam etmiştik. Yasinin babası hala inanamamıştı Süleyman soyundan olduğuna. Annesi ise bir rüya görmüş. Eşi bu eve geldiğinde birkaç söz söyleyip evde birilerini öldürüyordu. Biri kurtulup Yasini kaçırıyorumuş. Babası dayanamayıp peşlerinden gidiyormuş sonrasını hatırlamıyorum. Bunun anlamını bana sorduğunda kayıtsız kalmıştım. Çünkü böyle bir şey duymamıştım. Dikkatimi çeken şey Kasım beyin yabancı kelime kullanmasıydı. Belki sıradan bir rüya belki de haberci rüyaydı. Bunu ilerleyen günlerde anlayacaktık. Saat ilerlediğinde Dicle ve Ali Rıza gelmişti. Bu son gelişleri olduğunu duyan Yasinin suratı asılmıştı. Anlayan babası Yasini dışarı çekip konuşmak istedi. Onlar dışarı çıktığında Ali Rıza cüzdanını çıkarıp bir çek uzatmıştı. Hiçbir zaman kabul etmedim parayı. Çok ısrar etmişti ama yinede kabul etmedim. Ona bir şart sunmuştum. 2 hafta daha burda kalmasını istemiştim. Dicledende onay aldıktan sonra kabul etmişti. Kasım ve Yasin içeri girdiğinde Yasinin yüzü gülüyordu. Kasım ciddi bir tavır edinerek oturmuştu. Eşiyle bir şeyler fısıldaşıp içerideki odaya geçtiler. On dakika sonra içeri girdiklerinde boğazını temizleyip Ali Rızayla konuşmaya başlamıştı. İş hayatından başlayıp ailevi mevzulara kadar inmişlerdi. Ali Rıza kızından birer kahve yapmasını istemişti. Dicle mutfağa geçip kahveyi yaparken bende muhabbete katılmıştım. Alp, Yasini alıp içeri geçmişlerdi. Kasım yavaş yavaş konuya giriyordu. İşte. O an anladım ne olduğunu. Dicle kahveyi verip babasının yanına oturdu. Kahveyi yudumlarken Kasım konuşmaya başlamıştı. Tam konuşacaklen kapı çalmıştı Uhneyn ve kızı gelmişti. Dicle ve Burcu içeri geçmişti. Uhneyn yanımıza oturunca Kasım konuşmaya devam etti. Yasin ve Diclenin arkadaşlığından konuştu. İşin ciddiyetine bahsetti. Ali Rıza ben Yasine kız vermem demişti. Neymiş cinciymiş. Kızına bakamazmış. Bunu duyunca Dicle koşarak içeri girdi babasına ne kadar karşı çıksada kolundan çekiştirilerek dışarı çıkarılmıştı. Ali Rıza eve girip eşyalarını topladı çıkarken cüzdanından çeki çıkarttıp masaya attı. Kapıyı çarpıp dışarı çıktı. Arabaya binmek istemeyen Dicleyi kaldırıp arabaya fırlattı. Çalıştırıp hızla uzaklaştı. Onlar giderken Yasin aniden Yok olmuştu. Diclenin peşinden gidiyordu. Fazla sürmezdi geri dönmesi ama Mesihanı peşinden göndermiştim. Kasım üstünden şaşkınlığını atamamıştı. Oğlunun bu durumuna kederlensede bir şey diyememişti. Burcu masayı toplarken Uhneynin telefonu çalmıştı. Konuşmak için dışarı çıktığında Kasım konuşmaya başlamıştı.
Kasım: Mustafa Abi, bizim oğlan o arabaya nasıl yetişecek?  Yetişse bile ne yapacak?

Hoca: Kız kaçıracak. Başka ne yapabilirki.

Kasım: Bak abi ben ta en baştan karşıyım bu işe. Benimde her şeyden haberim var. Bende yaptım bu işi ama sonu kötü.

Hoca: Dur bir dakika. Sen hüddam mıydın?

Kasım: Evet 7 yıl yaptım. Eşimle evlendiğimde tüm bağımı kopardım. Ama oğlum için ne gerekirse yapacağımı bil. Yardıma ihtiyacın olduğunda beni çağır. Reyhan benim eski dostum. Ben rica ettim. O da sağolsun kabul etti. Şu Deli Rafet ten öğrendin değil mi?

Hoca: Madem o kadar ilmin vardı niye bıraktın?

Kasım: Mihrez yüzünden. İlk yıllarımda çok karşı karşıya geldik. Öğrencilerimi tek tek şehit etti. Oğlumla tehdit etti beni. Eşim o zamanlar hamileydi. En sonunda vazgeçtim.

Hoca: Ya da korktun?? Öyle değil mi. Ben yılmadım gel sende yılma. Mihrez sandığımız kadar güçlü değil. Beraber olursak alt edebiliriz. Bak oğlunla ilk darbeyi vurduk. Büyük hasar almadı ama alacak. Hemen hemen herkes bizimle. Azzab bile bizden.

Kasım: Mustafa, Azzabı yeni tanımıyorum ben. O sırf menfaati için her şeyi yapar. Bunu sende biliyorsun.

Hoca: Doğru dedin. Bizim de yapacağımız şey birbirlerine savaş açmalarını sağlamak.

Kasım: Barış anlaşmasıyla mı?

Hoca: O vakit kazanmak için.

Kasım: Tamam abi. Sonra konuşuruz. Yasin geliyor. Sakın öğrenmesin benim hüddamlığımı.

Hoca: Sen bana güven.

    Yasin kapıyı çaldı. Kapıyı açtığımda yüzü azda olsa gülüyordu. Babasının yanına geçip oturdu. Biraz soluklanıp konuşmaya başladı.

Yasin:  Baba, Dicleyle konuştum. Babasıylada konuştum. Benden sadece biraz zaman istediler. Ali abinin ailesinden tek o kaldığı İÇİN karşı çıkmış. Şu işimiz bir bitsin her şey hallolucak. Ee siz ne yaptınız hocam? Mihrezden haber var mı?

Hoca: Azzabla beraber hala. Şu amluk işi hiç iyi olmadı. Neyse sonra konuşuruz. Rütiel devam edin. Vakit yaklaştı.

    İçeri girdiklerinde televizyonun sesini biraz kıstım. Dalıp gitmiştim yine. Mihrezin söyledikleri aklıma gelmişti " Yapamıyacaksın". Bu  söz kafamın içinde dolanırken Uhneynin koluma vurmasıyla kurtulmuştum. Kahve yapmış onu yudumlarken Kasım hakkında konuşmaya başladı.

Uhneyn: Eee Mustafa, bizim Kasım'ı tanıyor musun?

Hoca: Yok. Sadece Yasin'in babası olduğunu biliyorum.

Uhneyn: Ahhhh Mustafa. Her şeyi çok iyi yapıyorsun ama yalan söyleyemiyorsun.

Hoca: Tamam ben birkaç şey biliyorum ama sen??

Uhneyn: Senin bildiğinden daha fazlasını. Mesela geçmişini!

Hoca: Geçmişi mi??

Uhneyn: Ya Hoca bırak şu tavrını. Kasım önceden hüddamdı.

Hoca: Sen nereden biliyorsun?

Uhneyn: Az karşı karşıya gelmedik. Telefonla konuşmada yalandı. Beni kovdu burdan. Ne deyim yani adam cidden güçlüydü. Ve hala güçlü. Eğer Kasımı ikna edersek önümüzde engel kalmaz. Saat geç oldu. Yarın konuşuruz.
    Konuşması bittiğinde odaya geçti. Bende sıkılmıştım olduğum yerde uyudum.

Evet canlar. Yeni bir karakterle geldim. İşler kızışacak. Daha yeni başlıyoruz...