Büyü

1.2K 31 7
                                    

        Asafın gidişi ardından tekrar içeri girdik. Tüm olaylar bir günde gerçekleşti. Dakikalar sonra büyücü aklıma geldi. Bir kaç hazırlık yapıp apar topar Alaaddinin yanına gittik. Ben ve Zümrüt köye indim. Kazımın yerini öğrenmemiz lazımdı. Alaaddinin dediğine göre köyün ormanına gitmişti. Köy ormanı tekin olmadığından ormanın girişine çember çizdim. Zor durumda kalırsak diye. Ormanda ilerlerken Zümrüt büyücünün cinlerini hissetmişti. Biraz daha ilerledikten sonra birkaç cin, büyücü, kazım ve bir kişi daha vardı. O da Kazımın arkadaşı olmalıydı. Zümrüt hiç beklemediğim anda UHNEYN diye bağırdı. Yanındaki cinler kaçmıştı. Büyücü tek kalmıştı. Ormanın derinliklerine doğru kaçmaya başladı. Bu tuzaktı. Çok belliydi. Bunu fark ettiğim an bir koruma tılsımlıyla ağacın etrafını koruma altına aldım. Kazım ve arkadaşı baygındı. Biz ağacın altında yapılan kazıya bakarken UHNEYN ve birkaç cin gelip etrafımızı sardı. Pis pis sırıtıp hakaret ediyordu. Zümrüt sakin bir şekilde tavrını devam ettiriyordu. Büyücü çemberi ayağıyla bozduğunda cinler içeri girdi. Zümrüt sadece 2 kelimesiyle yakıp kül etti. Uhneyn çaresizce bakıyordu. Bu sefer çok kolay olmuştu. Uhneyni bayıltıp eve doğru iniyorduk. Zümrüt benim tanıdığım kişi değildi. Sadece güç değil kişiliğide değişmişti. Hiç bu kadar sakin görmemiştim. Birkaç cini yakıp kül etti ama bana bir şey söylemedi. Eve yaklaştığımız da Zümrüt bana sevginden bahsetti. Benimde ona boş olmadığımı bugün Mihrezin sözlerinden sonra anlamış. Onu asla yalnız bırakmayacaktım. En çok istediğim şey olmuştu. İlk öpücüğümü almıştım. Bu uzun bir öpüşmeyi Yasinin öksürmesiyle kesmişti. İçimden niye geldin derken sonra iyiki geldin dedim. Meğer Asaf doğru söylemiş. Naryen gelip bizi sormuş ama bizi bulamayınca dışarıda bizi beklemeye başlamış. Biraz inatlaştıktan sonra beni çağırmaya gelmiş. Eve vardığımızda uzaktan gözüküyordu. Eve girdik ama o girememişti. Tılsımlar etkiliyordu. Büyüyü bozacaksa içeri girmesi gerekiyor. İçeri girmesi içinse vekflerin kaldırılması. Bu tehlikeyi göze alamazdım. Naryen babasının yanına geri gönderdim. Şimdi asıl iş Uhneyndeydi. Uhneyn öterse yardımı olabilirdi. Rütiel odasında bir sandalyeye bağlayıp soruyu başlattık. Yemediği dayak kalmadı. Ama hiçbir şey söylemedi. İşkenceler artmıştı. Ancak sonuç alamamıştık. Ne Mesihan ne ben nede Zümrüt konuşturamadık. Kitabıma bakıp bir yolu varmı diye araştırdım. Bir sayfalık dua ile her şeyi anlatırmış. Denemekten ne zarar gelirki. Duayı okumaya başladım. Bitene kadar sessizdi. Bittikten sonra acı çekmeye başladı direniyordu. Kitaba göre hiç kimse karşı koyamaz diyordu. Tam birkaç cümle söyledikten sonra dış kapı son gücüyle kapandı. O anın  korkusuyla Diclenin çığlıkları yükseldi. İşi Mesihana devredip içeri bakmak için gittik. Teyken yanında bir kız ile dışarıda bekliyordu.
Teyken: Mustafa bu kız Uhneynnin kızı konuşturmak için bunu kullan.
       Deyip kızı eve gönderdi. Sessizce geri gitmişti. Kız babasına göre gayet normaldi. Herhangi biri gibiydi. Uhneyn kızının sesini duyunca her şeyi anlatacağını söyledi.
Uhneyn: Ali Rızaya büyüyü ben yaptım. Fatımanın aklını ben çeldirdim. Başaracaktım ama bir kuvvet beni engelledi. O kuvvet Mihrezi dahi engelledi.

Hoca: Büyüyü bozacaksın Uhneyn. Bozmazsan kızını bir daha göremezsin.

Uhneyn: Ne yaparsanız yapın bu büyü bozulmaz. Ben dahi hiç kimse bozamaz. MİHREZin oğlu asla vazgeçmez. Tamam bozdunuz. Musallat olur onu nasıl engelliyeceksin. Buradaki vekflerlemi.  Bunlardan canı dahi yanmaz.

Hoca: Gerekirse yakarım yinede bozacaksın bunu.
        Biraz hırpaladıktan sonra kabullenmişti. Akşam namazını kıldıktan sonra odaya geçtik. Pis bir şekilde yaptığı büyüyü yine bir pislikle bozacaktı. Beden aktaracaktı. Diclenin yerine büyüyü yaptıran adamı verecekti. İşlemi gerçekleştirdikten sonra büyü materyallerini yakıp külünü dereye döktük. Artık kurtulmuş sayılırdı. Bir muska yazıp diclenin boynuna astım. Uhneynni ne yapacaktık. Evde kalırsa zarar, dışarı çıksa yine zarar. Birkaç gün kaldıktan sonra gönderirim. Artık herkesin neşesi yerindeydi. Ali Rıza kızıyla ilgilenirken, ben Uhneynni İslama çağırdım. İlk başta kabul etmedi ama kızınında ısrarı ile tövbe etti. ALLAHA sığındı. Yaptıkları affedilmez bir şey ama ALLAH affetsin. Uhneyn kızı için herkesi önüne alırdı. Alacaktıda. MİHREZ bu olayı duyduğunda deliye dönecekti. Kızı İstanbul Boğaziçinde Ekonomi okuyormuş. Sohbet iyice koyulaşmıştı. Ezan okunurken abdest almak için ayaklandılar. Cemaat olarak kıldık. Hocamız Uhneyndi. Sesi gür ve berraktı. Bu güzelim sesi şeytan yolunda değilde ALLAH yolunda kullansa. Hakkında hayırlısı olsun. Namazı bitirdikten sonra herkes yattı. Bence bu son derin ve güzel bir uykuydu. Hiç kimse bir daha böyle uyuyamayacaktı.

Cin Padişahı Mihrez El AhmarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin