Düşman

661 16 2
                                    

        Hakkı dayı konuşmasını bitirdiğinde uzun bir süre sessizlik oldu. Herkes Alpe döndüğünde yalnız olmadığımızı anladık. Yanında yaklaşık 2 kabile vardı. Yanımızdaki malzemelerle kendimizi korumaya aldık. Hiçbiri haraket etmiyordu. Yasin de yüzüğüyle ortalığı dağıtırken bizde ona yardım ettik. Boşa çabalıyorduk. Yanımızda gagavuz ifritleri vardı. ( Araştırmak isteyenlere bilgi. İmam- Şibli hazretlerini öldüren cin taifesi) Giden cinler anında yanımızda oluyordu. Her taraftaydılar. Üzerimize fare avlayan baykuş gibi geliyorlardı. Hepimizin hatırladığı tek şey büyük bir kuvvet tüm ifritleri yakıp kül etmesiydi.

2 Saat Sonra Mürreden

Yanımdaki yardımcılarımla meclise gidiyordum. Meclise yaklaştığımız da büyük bir enerji hissettim. Hemen içeri girdim. Mustafa hoca dışında herkes oradaydı. Ortalık dağılmış, tüm masa sandalye kırılmıştı. Yasin Mührü Süleymanla büyük bir felekat yaratmıştı. Tüm ifritlerin ölmesine sebep olan şey buydu. Yanına yaklaşıp omzuna dokundum. Mustafa hocayı koruyamadım deyip bayılmıştı. Herkesi evine bıraktım. Uzun bir soruşturmadan sonra Mustafa hocanın nerde olduğunu öğrenmiştim. Sen'ik in yanındaydı. Esir alınmıştı. Ne yapacağız. Sen'ik ordusuyla koruyor orayı. Her hangi bir müdahalede bulunursak sonucu hiç iyi olmaz. Bir kaç kişiyle yapamayız.

Zümrüt: Bizde orduyla gideriz.

Mürre: Saçmalama. Bunun anlamı ne biliyor musun?

Zümrüt: Gerekirse savaşırız. Ha eğer yok dersen ben giderim.

Mürre: Zümrüt, aklını başına al. Bin yıllık geçmişi yeniden mi canlandıracaksın?

Zümrüt: O savaşta ailemi kaybettim ben Mürre. Bir de Mustafayı kaybedemem. O günün acısı hala içimde.  Mustafa nasıl dayanırım. O zaman daha 20 yaşındaydım. O zorlukları ben yaşadım sen değil. Bugün intikam günü. Eğer bana yardım edeceksen Babile gel. Ben orda olucam.

Mürre: Bu kadar kısa sürede nasıl toplayım o kadar askeri. Büyük bir katliam olucak haberin var mı senin?? Bu kadar basit değil.

Zümrüt: Daha iyiya hiç haberleri olmaz. Aniden baskın yaparız.

Mustafa Hocadan

Sanırım kaburga kemiklerim kırılmış. Nefes alırken bile acıyor. Keşke ölseydim de Sen'ik'in o pis suratını görmeseydim. Yanındaki muhafızlar nasıl ölmüştü anlayamadım. Hatırladığım son şey Yasin yüzükle bir şeyler yapıyordu. Ve şimdi burdayım. Olanları teker teker düşünüyordum ama bir sonuç elde edememiştim.  Acaba diğerleri neredeydi? Hepsi güvendemiydi. Burasıda çok sessiz. Ben neredeyim diye düşünürken onun sesini duymuştum. O gülümsemesi her şeyden kötüydü.

Sen'ik: Şşşşt. Sessiz olun lan. Adam içeride. Bakıyım nabormuş. Oooooo Mustafa bey, yine beraberiz. Mutluluktan havaya uçasım geldi.

Hoca: Yaaa. Benimde seni öldürmem geldi.

Sen'ik: Güzel fikir ama etrafına baksana Bi. Her yerde biz varız. Seni öldürmek isteyenler çok. Hepsi gözümün içine bakıyor. Yani anlayacağın şey şu ki fazla vaktin kalmadı. Bu göreceğin son dolunay olucak.

Cin Padişahı Mihrez El AhmarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin