Ortaya Çıkmayacağını Mı Sandın??

628 14 5
                                    

        Cami hocasının o güzel sesiyle uyanmıştım. Hava yeni yeni aydınlanıyordu. Bayat ekmekleri alıp köpeğime verdim. İçerideki  musluktan su gelmediği için dışarıda abdest alıyordum. Havluyla kurulurken uykucu haylazlar da uyanmıştı. Hepsi dışarı çıkıp sırayla abdestlerini alıyordu. Herkes yeni güne enerjik başlamıştı. Namaz kılmak için Kasımı  bekledik ama gelmemişti. Bahçede de görünmüyordu. Biz namazımızı kılıp kahvaltıyı hazırladık. Yine de yoktu. Anlaşılan bir yere gitmişti. Yasine nerde olduğunu sorduğumuzda bir işi var onu halledip gelecek demişti. Kahvaltı bitti, etrafı topladık. Herkes bir yere dağıldı. Yasin ve annesi uyumaya gitti.   Zeliha telefonuyla oynuyor, Alp köy meydanına iniyordu. Bende onunla gidip biraz konuşayım dedim.

Hoca: Alp, nabıyon oğlum?

Alp: Aynı şeyler hocam. Şu son kişiyide bir bulsak. Hiç kimse yok mu?

Hoca: Bir kişi var ama razı değil. Onu ikna etsek hiçbir şey kalmaz ortada. Mihrezle kafa tutmuş biri.

Alp: Hocam, madem Mihrezle kafa tutmuş biri neden bize yardım etmiyor?

Kasım: Bundan sonra edecek. Allah'ın izniyle şu meclise Bi gidelim.

Alp: O kişi sen misin abi?

Kasım: Evet, Alp. Ama ben bu işe dönersem biri aramızdan ayrılacak.

Hoca: Nasıl yani?

Kasım : 4'ün 4'ü 2 cin 2 insandan oluşmuyor mu?

Alp: Evet, ama kim gidecek?

Hoca: Ona meclis karar verecek ama ne zaman? Ben konuşurum.

Kasım: Ben ayarladım bugün saat 4 te.

Alp: Demek bu yüzden gelmedin abi.

Kasım: Aynen öyle evlat. Hadi kahveye oturakta 2 çay içek.

     Köşedeki masaya geçip 3 çay söyledik. Çay gelirken bizde meclisin kimi seçeceğini konuşuyorduk. Çaylar bitti ama konuşma bitmedi. Meclis Yasinden yanaydı. Alp bu duruma çok karşı çıkmıştı. Meclisin yapacağı seçimde kendisinin olmasını istiyordu. Biraz suyuna gidip konuyu kapattık. Saat geçiyordu. Öğle yemeği için eve çıktık. Makarna haşlayıp turşuyla, yoğurtla yedik. Son aldığımız karara göre rütiel yapmayacaktık. Herhangi bir haraketlilik söz konusu olursa müdahale edecektik. Yolculuk için hazırlandık. Bizim külüstürle gidectik.  Köy yolundan gitmek yerine otoyola indik. Nasılsın Nusaybin girip mahzenlerin etrafına arabayı park ettik. Yol boyunca meclisin alacağı kararı tartıştık. Kapının önüne geldiğimizde bizi Hamza karşıladı. Biz kalabalık olacağını düşünürken sadece 6 kişi vardı. 3'ü cin 3'ü insandı.
Kasım: Selamun aleyküm.

Hakkı: Aleykümselam Kasım. Lafı uzatmaya gerek yok. Bu konu üzerine gereken konuşmayı yaptık.

Hoca: Tamam da hakkı dayı, bu aceleye gelmez. Manavdan domates seçmiyorsun. Biz burada 4'ün 4'ünü seçiyoruz. Bu iş böyle olmaz. Bu üç kişininde yaptıkları ve yapacaklarını  konuşmamız, ona göre seçmemiz gerekecek.

Hakkı: Şuan bunu konuşmak bile çok saçma. Bir şeytanın dölünü kim ister?

Kasım: Bir dakika Hakkı dayı. Bu şeytan dölü kim?

Hakkı : Bu kişi gerçek yaşını göstermez oğul. Hep çocuk şeklinde gezer. Benim bildiğim dualar bile etki etmez. Hani bir zamanlar Azazilden güçlü bir cin vardıya. Melek katili olan. İşte o mahluk  Alp...

Cin Padişahı Mihrez El AhmarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin