10- HEMDEM

68 6 0
                                    


herkese merhabalar. buraya yazdığım beşinci bölüm okunması ve beğeni,yorumları yok denecek kadar neden. beğenmediyseniz söyleyin düşüncelerinizi yazın istiyorum ama sizler belkide okumadan geçiyorsunuz ben buna çok kırılıyorum sanki kendi kendime yazıp paylaşıyorum. eğer öyle olsaydı inanın hiç kendimi böyle toplara atmazdım. ben istiyorum ki yüreğinize dokunsun. eğer böyle devam ederse bende yerimi bilip bundan sonra bölüm atmayacağım.

keyifli okumalar. beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin.

HEMDEM

Hani derler ya arkadaşlık aşka dönüşebilir ama aşk asla arkadaşlığa dönüşemez. belki kimi zaman kim ister ki canından çok sevdiğine uzak olmak sırf onun için katlanmazmısın onca şeye buna da katlanır sırf sevdiği için yanında bir saniye olsun ayrılmamak için arkadaş kalır serhat mecburdu içindeki aşkı söndüremiyordu ondan ayrılmakta aklının ucundan geçirmek istemiyordu sırf bu yüzden arkadaş kalıcaktı ne kadar söz geçirebilirse kalbine o kadar kalıcaktı.

O günün akşamı elifin evine gitti serhat gün boyu aramaya cesaret edememişti çünkü sert çıkıştığını biliyordu orada içindeki meraklı ızdırabı dindirmek istiyordu su serpmek istiyordu gönlünün mayhoş sevdasına.

kapıya geldiğinde elinin ayağının titrediğini hissetti her zaman oluyordu bu elifi ne zaman görmek istese, görecek olsa kalbi yerinden çıkacak gibi atar eli ayağı tir tir titrerdi solda duran minik antik zile elini götürdüğünde titrediğini gördü avucuna aldı parmaklarını sımsıkı sıktı derin nefesler alıyordu ard arda elinde duran bir demet gülü avucunda sıkıyordu paketinden firareden bir iki diken parmaklarına battığını dair hissetmiyordu zili çalmak yerine yumruk yaptığı eliyle kapının demir kısımına vurdu. elifin annesi bu evden ayrılmak istemişti en mutlu günlerinin geçtiği o evden elif hakim olduktan bir yıl sonra daha güzel daha yaşanılacak bir eve taşınmışlardı dışarıdan oldukça güzel görünen iki katlı koca.ev bahçeliydi hayatlarının geçtiği elif annesinin isteği üzerine burada kalıyordu eve dışarıdan bakılınca eski halinde eser yoktu eski yıllara oranla elif düzeltmişti boyamış bakımlarını yaptırmıştı. evin eski halinden eser yoktu. koşarak kapıyı sema açtı eve getirdiğinden beri bakacak kimse olmadığı için yanından ayrılmamıştı.

serhatı görünce ışıl ışıl olmuştu gözleri heyecanla semaya sordu ''elif nasıl'' ağzındaki gülüşler birbir sönmeye yüz tutmuştu. Kapı açılır açılmaz ilk sorduğu soru bu olmuştu. ''iyi elif'' durgun sesine karşı gözleri parıl parıl bakıyordu. ''buyur içeriye'' yarı araladığı kapıdan geri çekildi serhata yol verdi. gözlerini semadan ayırdı içeride dolaştırdı elifi arıyordu salona yönelilen adımları duraksadı elifin sesini duyunca elif serhatın sesini duyunca yatağından çıkmıştı.

''hoş geldin serhat'' serhat dudaklarını kıvırdı elife baktı salona yöneltiği adımlarının yönünü elife çevirdi.bir iki adım attı. ''hem özür mahiyetinde hemde geçmiş olsun mahiyetinde'' paketinden sımsıkı tutuğu gülleri uzattı elifin yüzünde masum bir gülümseme belirdi çiçeklere uzandı bir çırpıda aldı. serhatın ellerinde kanı görünce şaşkınlıktan gözleri açıldı telaşla semaya çiçekleri verdi ''elin kanıyor serhat'' narin parmaklarıyla serhatın buz kesen ellerine dokundu iç burkan tonla çıkmıştı sesi ''önemli değil '' ellerini çekti geri arkasında yumruk yaptı.

o biz değil miyiz güle dikenine rağmen seven asıl acı beden de değil canda kalbi ağrıyordu cayır cayır aşkın ateşi yakıyordu onu her şey normal gibi serhat iyimiş gibi davranıyordu elif serhatın başka bir şey için gelmişti konuşmak istediği bazı şeyler vardı.

Lethe- TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin