raison d'être | texting

•trente et un•

Ali: sen bir bak bakalım buraya

Deniz: efendim

Ali: senin benden şüphen mi var

Ali: bizden ya da

Deniz: senin yok mu

Ali: neden olsun Deniz

Deniz: olması gerekir aslında Ali

Ali: ben anlayamıyorum seni

Ali: dün bu kadar karamsar değildin

Deniz: dün hiçbir şey düşünmüyordum çünkü

Deniz: an'a odaklıydım

Ali: şimdi sorun ne

Deniz: Kardelen

Ali: sinirlenmeye başlıyorum Deniz

Ali: ben mi soracağım her şeyi

Ali: neyi kendine dert edindiysen söyle de çözelim sorunumuzu

Deniz: dün düşünemedim

Deniz: ama bugün her şey yüzüme çarpar gibi oldu

Deniz: sen bize onu sevdiğini söyledin Ali

Deniz: sen onun için beni görmezden geldin

Deniz: onun lafını benden üstün tuttun

Deniz: ki bunu en yakın arkadaşına yaptın sen

Deniz: hemen nasıl vazgeçebildin ondan sevdiysen

Deniz: ya da ileride herhangi bir zamanda aynısını yaşamayacağımın garantisi var mı

Ali: ne dememi bekliyorsun

Deniz: kesinlikle bunu değil

Ali: bunu sonra konuşuruz Deniz

Ali: arayacağım ben seni

Deniz: daha az önce bir hafta sonrasında hala birlikte olacağımızın bir garantisi yok demiştim

Deniz: bu kadar çabuk haklı çıkarmasaydın beni keşke