Kod Adı: Aşk - 23

72K 3.2K 87
                                        

KOD ADI: AŞK

YAZAR: ŞEHNAZ

BÖLÜM: 23 ( Biten Birliktelikler, Yeni Başlangıçlar!)

Aklı hayal âleminde değildi. Oğlu ve nişanlısı yaşıyordu. Onlar ölmemişti. Onları kaybetmemişti. Şaka gibiydi, gerçekten şaka gibi.

Gök gürültüsü virane fabrikada koptu. "Ne yaptın sen piç kurusu? Öldür beni, ikisini de almadan gitmeyeceğimi biliyorsun!"

Hasan Sansar güldü alayla. "İşte birisini seçeceksin, kaçışın yok." Ellerini cebine koyup sabırlı ifadesiyle bekledi. Nasılsa seçim ona kalmamıştı.

Tugay'ın yanında iki adam, arkasında ise üç adam duruyordu. Bir şey yapması mümkün değildi. Zaten yaparsa üçünden birisine zarar verecekti.

"Baba?" küçük çocuk kollarını açıp, gel demesini bekliyordu. Tugay yapamadı. Yaparsa nişanlısı ve oğlunu seçecek, Derin'i geride bırakacaktı. Bunu yapmayacaktı elbette. Taraf seçmeyecek, üçünü alacaktı!

"Oğlunu seçeceğini düşünüyorum. Bak nasıl gözlerinin içine bakıyor. Yıllardır görmüyorsun onları. Ama eğer Derin Erbay diyorsan da..."

"Tugay beni bırak, oğlunu ve nişanlını al onların sana ihtiyacı var, ben iyiyim!" genç kadın çırpındı bir ceylan yavrusu gibi. Oğlu babasına bu muhtaçlıkta bakarken, kendisini düşünemezdi. Üstelik hala birbirlerini çok seviyorlardı. Rozerin o adamın nişanlısıydı, onun karısı olacaktı. Derin hak etmiyordu Tugay'ı!

Öfkeli gözlerini genç kadına çevirdi. "Kapa çeneni sizleri almadan gitmem buradan!"

"Zaten gideceksin, ona dediğimiz bir şey yok," hala eğlenmeye devam ediyordu. "Ama bir tarafla gideceksin, iki tarafla değil!" ciddileşti ses tonu sona doğru. İkisinden birisini seçecekti, başka yolu yoktu.

Tugay iğrenerek süzdü adamı. "Sen nasıl bir kin besliyorsun içinde. Nasıl bu kadar vicdansız olabiliyorsun? Beş yıl boyunca, beş yıl boyunca!" sona doğru bariton sesi bir kez daha gümbürdedi fabrikayı.

"Birincisi ben zaten bunu senin yanına bırakmayacağım. İkincisi Adnan Erbayın kızını kaçırdın. Her şekilde öleceksin, bana seçenek sunsan ne fayda?" diye sordu. "Üçüncüsü sen Adnan Erbayın adamlarını öldürdün. Onlar suçsuz yere öldüler ve sen Adnan Erbayın suçsuz yere ölen korumaları için ne kadar kızdığını bilmiyorsun ki, tahmin etmen mümkün değil!" sırf bu yüzden bile öldürmeye yemin etmişti.

"Ki daha kızını kaçırmadan onca adamı öldürdün, hamile bir kadına zarar verdin, hastaneye götürmen hiçbir fayda vermiyor. Ve kızını kaçırdın. Bütün bunlar olurken senin sağ kalman mümkün mü?" bakışları tekinsizdi.

Sanki her an Hasan Sansar beyninden vurulacakmış gibi! Korksa da içten içe belli etmedi. O öldüğü an, iki kadında ölecekti. Kaan'a bir zarar vermeyecekti.

"Kendine çok güveniyorsun Tugay. İki kadın elimdeyken, o kadar rahat olma derim, bakarsın birilerinin acısıyla kalakalırsın!"

Yumruklaşan elleri Hasan'a savrulmamak için zor tutuyordu kendini. Hırıldadı olağan gücüyle. Ne Derin'e, ne öldükleri sandığı nişanlısı ve oğluna bakıyordu. Hala inanamıyordu yaşadıklarına..

"Ne istiyorsun orospu çocuğu?" bağıra bağıra inletti boş mekanı.

"Zaten ihalelerden çekileceksin, onu söylememe gerek yok. Ama şu an elimdekiler benim için her şeyden daha önemli. Hazine gibiler ve Tugay sen bunlardan bir tanesine sahip olacaksın!"

Okkalı küfürlerini savurdu. İkisine de sahip olacaktı, onları almadan gitmeyecekti. Bu oyun basit değildi o kadar!

"Seç birini!" diye bağırdı sabırsızca. Silahını küçük Kaan'ın gözü önünde annesinin başına dayadı. Sessizce ağlayan çocuk, korkarak silahı izliyordu. O parlak siyah aletin ne işe yaradığını biliyordu.

Kod Adı: AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin