Seldem'in hikayesini dizi bittikten sonra öylesine telefonuma kısa kısa notlar şeklinde yazıyordum ve sizinle paylaşmaya karar verdim yani profesyonel bir hikaye değil kısa kısa yazdığım notları derleyerek kesit kesit paylaşacağım bir mini hikaye tarzı bir şeyler olacak öncelikle onu belirtmek isterim(bu yüzden bir bölüm gibi görmeyin kısa bir kesit düşünün)ben özlemimi gidermek istedim ve onları hep evli mutlu çocuklu olarak yazdım(içimde kaldıysa demek) hayallerimizde yaşatalım diye sizinle de paylaşmak istedim.Hep mutlu sonla biten bir Seldem hikayesi olacak.Biraz duygusal biraz romantik bir Seldem
İyi okumalar !"Demir,Demir,Demiiiir ! hadi biraz hızlı olsana ya bak randevuya geç kalıcaz şimdi.Çıkamadın gitti şu banyodan hayır anlamıyorum ki azıcık saçına ne şekil veriyor olabilirsin bu kadar ". diye söyleniyordu Selin banyo kapısının önünde.Demir hızla kapıyı açınca kapıya yaslanmış halde olan Selin Demir'in üstüne doğru yığıldı.
"Selin ne bağırıyorsun kapının önünde senin saatler süren hazırlanmandan bana sıra gelmedi ki ancak hazırlanabiliyorum hem ben kızım için asla geç kalmam" dedi Selin'in hayli büyümüş olan karnını severek. Gözlerini Selin'in karnından ayırıp yüzüne baktığında dudaklarını bükmüş ağlamaya hazır bir pozisyonda olduğunu fark etti ve Demir bunun ne demek olduğunu gayet iyi biliyordu.Az sonra bir ağlama krizi başlayacak ve Demir ne derse desin Selin'i susturamayacaktı başlayacaktı yine Selin ağlayarak söylenmeye;
-"sen beni artık hiç sevmiyorsun Demir"
-"bebek büyüdükçe ben çirkinleştim tabi hep ondan yapıyorsun bunları."
-"ben sanki isteyerek mi ağlıyorum ne yapayım"
-"kolaysa sen doğur o zaman" gibi konuyla hiçbir alakası olmayan bir sürü cümle sıralayacaktı.
İyice tecrübeli hale gelen Demir ağlama krizi başlamadan Selin'in yüzünü avuçlarına alıp konuyu değiştirmeye çalışarak "Sevgilim özür dilerim ben doğum tarihini öğreneceğimiz için fazla heyecanlıyım ondan ani çıkıştım yoksa öyle söylemek istemedim biliyorsun değil mi ben seni de kızımızı da çok seviyorum." dedi konuyla alakası olmasa da Selin'i yumuşatabilmek için ve işe yaramış olacak ki Selin gülümseyerek biliyorum anlamında kafa salladı.-"Eee hadi o zaman neden duruyoruz gidelim ve bizim küçük hanım ne yapıyormuş ne zaman teşrif ederlermiş aramıza bir öğrenelim." dedi Demir Selin'in elinden tutup merdivenlerden inmesine yardımcı olurken.
***
"Selin Hanım , Demir Bey kızınız gayet sağlıklı.Her şey yolunda gözüküyor zaten 40.haftaya girmiş bulunmaktayız o yüzden bir aksilik olmazsa önümüzdeki günlerde doğum için hazırlıkta olmanız iyi olacaktır." dedi bir Selin'in bir Demir'in gözlerinin içine bakarak konuşan doktor.
-"Tamam doktor hanım çok teşekkür ederiz." deyip çıkmak üzere olan Demir'i Selin kolundan tutup durdurdu
-"Aslında benim merak ettiğim bazı konular var şimdi sizin de artık öğrendiğiniz gibi biliyorsunuz ben iğne..." konuşmasının nereye gideceğini anlayan Demir Selin'i kolundan tutup "tamam sevgilim hadi gel gidelim artık bak doktor hanımın da bekleyen hastaları var" diyerek nazikçe odadan dışarıya çıkardı.
Odadan çıkarıldığı için sinirli olan Selin arabaya gidene kadar susmamış yine Demir'e bir sürü şey saydırmıştı.Demir ise hayatında göstermediği sabır örneği şu an gösteriyor olabilirdi bundan emindi."Sevgilim ! Bak ne diyeceğim günlerdir hiç adamakıllı dışarı çıkamadık ya doktor kontrolü ya yoga dersleri ya da Ayda'nın kafesine uğramak için çıktık gel sahildeki yerimizde sana harika bir sıcak çikolata içireyim hem bak horoz şekeri de alırım." dedi Demir Selin'in yüzünü biraz olsun gülümsetebilmek adına ve işe de yaramıştı heyecanla parladı Selin'in gözleri.
-"Yia hadi gidelim sevgilim" dedi çocuksu heyecanıyla.
İşte böyleydi Demir'in Selin'i söylenir,sinirlenir,Demir'e içten içe sinir krizleri geçirtir ama küçücük bir ayrıntıyla bile mutlu olabilirdi.Demir aşkla yanında oturan ve karnında bebeğini taşıyan ailesine,geleceğine,her şeyine baktı.Derin bir şükürle tek eli direksiyondayken diğer eliyle Selin'in elini kavrayıp bir öpücük kondurdu ona kattığı her şeye teşekkür eder gibi.***
-"Demir !"
-"Efendim sevgilim"
-"Ona yetebilecek miyim ben ? Ya koruyamazsam onu bu kötülüklerden ya iyi bir anne olamazsam ?"
Verandada dizlerinde yatan ve sesi çatallaşmış olan Selin'i Demir kollarından tutup yavaşça kaldırarak kendisine bakmasını sağladı.Kendine çevirdiği Selin'in ellerini avuçlarına alarak öptü ve gözlerinin içine baktı o hiçbir zaman bakmaktan sıkılmayacağı gözlerine.-"Selin , sevgilim sen şu hayatta Çiçi,Sakız,Mösyo Tosbağa ve Karamuk'a bile harika annelik yapan bir kadınsın.Birkaç saat bile aç kalsalar için içini yer senin. Ya !onlar senin için çocuklarım dediğin listenin başındakiler.Sen nasıl olabilir de kötü bir anne olabilirsin ki."
Bak bu ev,bu bahçe diye elleriyle gösterdi Demir
"Bu ev zamanında bir aileye yuva bile olamayan şu koca ev ! sen bu evi yuva yaptın Selin. Benden,senden,bizden bir aile yarattın.Şu bahçe senin elin değmeden önce tek bir çiçek bile yoktu burada şimdi çiçek dolu,rengarenk,cıvıl cıvıl bir bahçe oldu bize çocuklara da yuva." dedi Selin'in yanağını severken.
-"Biliyorsun Selin ben aile nedir hiç bilmedim.Sen öğrettin bana aile nasıl olunur, bir insan ailesi için nelerden vazgeçer,neleri karşısına alır ? Ve ben baba nasıl olunur onu da bilmiyorum ki babam olmadan büyüdüm ben ama hiç korkmuyorum biliyor musun çünkü biliyorum ki karşımdaki bu kadın bana baba nasıl olunur onu da çok güzel öğretecek.Bu yüzden sen hiç korkma biz kızımıza harika birer anne baba olacağız prensesler gibi yetiştireceğiz onu ama işte bir gün ben büyüdüm deyip gidecek bu evden bir de babasından başka bir adamı çok sevecek." dedi Demir işi şakaya vurarak çünkü daha fazla devam ederse gözyaşları akmaya başlayan Selin karşısında hüngür hüngür ağlayacaktı biliyordu.
Demir'in boynuna sıkıca kollarını doladı Selin.-"Seni çok ama çok seviyorum ben.Seninle evlendiğim için çok şanslı bir kadınım .Dünyanın en harika adamını baba yapacağım" dedi bir yandan burnunu çekip bir yandan Demir'in boynuna öpücükler konduran Selin.
-"Karnından da sarılamıyoruz artık hanımefendi şimdiden aramıza giriyor baksana." dedi Demir Selin'in karnındaki eliyle .O sırada bir me sesi yükseldi gecenin karanlığından.
-"Neyse ki aramıza tek giren kızımız değil"
-"Demiiir" dedi Selin gözyaşları arasından gülüp Demir'in göğsündeki yerini alan Selin.