Uzun zamandır bölüm yazmıyordum ama şu birkaç gündür geceleri her yerde sen izlerken deli gibi yazma isteği belirince içimde yazıverdim bir bölüm.Umarım beğenirsiniz !
Geçiş niteliğinde bir bölüm oldu,bundan sonrası Erendil ailesinin maceralarını,yarım kalan her şeyi içerecek.Hayalimdeki Erendil ailesi de görselde efendim,iyi okumalar !-"Demir ! Bak o beşik orda olmadı sanki ya çok
köşede kaldı baksana.Işık gelmez ordan çocuğa .Sen onu şöyle biraz pencere tarafına doğru çek en iyisi."-"Heh bak ! ne güzel oldu şimdi"
-"Selin burdan soğuk gelmesin çocuğa sonra.Emin misin oldu mu bu burada ?"
-"Evet evet çok güzel oldu.Zaten doğduğunda biliyorsun bizim yanımızda yatacak burda yatmaya başlayana kadar havalar ısınır zaten."
-"Peki öyle diyorsan."
-"Aslında ben kızımın odasını çatı katına yapacaktım.Böyle gökyüzünü izleyecektik beraber uyumadan önce.Çok şirin olacaktı."
-"Selin,sevgilim nolursun birazcık mantıklı düşün.Bu çocuk gece boyunca sürekli uyanacak,birimizin hep yanına gitmesi gerekecek.Eğer yukarda olursa biz çıkıncaya kadar ağlamaktan katılır çocuk.Böyle yakınımızda çok iyi olacak." deyince Demir Selin başını aşağı yukarı sallayarak onaylamakla yetindi.
-"Ay Demiiir nasıl güzel oldu baksana.Şimdi bizim kızımız doğacak bu odada oyunlar oynayacak,pıtı pıtı evin her yerinde koşacak."
-"Evet sevgilim bizim kızımız bu eve senden sonra hayat getirecek diğer şey olacak.Bu evi hep beraber güzel anılar ile dolduracağız." dedi Demir "bizim kızımız" kelimesini bastırarak söylerken.Ve Selin'i kollarının arasına aldı,o çok sevdiği kokusunu içine çekti.Elleriyle avuçlarını yüzüne alarak "Seni çok seviyorum" dedi Demir bakmaktan hiç bıkmayacağı sevgilisinin yüzüne bakarak.
-"Ben de seni çok seviyorum.Hem de çok seviyorum seninle yuva kuracak kadar." dedi Selin burnunu Demir'in burnuna dayarken.
***
Selin yavaş yavaş gözlerini açarken gördüklerinin rüya mı yoksa gerçek mi olduğunu kestiremiyordu.Sanki her zamanki hayal dünyasındaymış gibi geliyordu.Gözlerini açtığında nerede olduğunu tam olarak kavrayamamıştı ama burnuna çarpan koku çok tanıdıktı.Nerde duysa tanırdı bu hastane kokusunu. Sonra gözleri karşıdaki koltukta oturan Demir'e kaydı.Silik silik hatırlamaya başladı her şeyi ; en son suyu geldiğini ve apar topar hastaneye geldiklerini hatırlıyordu sadece. Selin'in uyandığını gören Demir hemen yanına geldi.-"Sevgilim nasılsın,nasıl hissediyorsun kendini ? "
-"Demir ben neden baygındım ve bebeğim nerede ? dedi karnını panikle tutan Selin.
-"İşte burada" dedi Demir ,Selin'in sağında hastane yatağının içinde yatan minik kızlarını gösterirken.
-"Normal doğum olarak başlamış ama sonradan sen bayılınca seni uyutup bebeği öyle almak zorunda kalmışlar.Bir ayılır gibi oldun ama sayıklayıp durdun ve uykuya geri döndün ama merak etme sen de kızımız da çok iyi" diye ekledi Demir kızlarını yavaşça kucağına alıp Selin'e doğru getirirken.
O kadar küçüktü ki kollarındaki minik kız Selin kucağına almaya korkmuştu.Sanki yanlış bir şey yapsa elinde kalacak gibiydi ama o kadar güzeldi ki ki.-"Demir ,kızımız umduğumdan da güzel." dedi ağlamaya başlarken Selin .Gerçekten de öyleydi minik Erendil; koyu kahverengi saçları,küçücük bir burnu,hafiften çekik gözleri,tam ısırmalık dudakları vardı. Ayrıca daha doğalı birkaç saat olmasına rağmen gözlerini açmış öylece anlar gibi suratlarına bakan bir bebekti.Anlaşılan Demir Erendil'in başına bir Selin daha geliyordu.
Selin'in yaşlar süzülen yanağından öptü Demir koklayarak sonra da kızının saçına küçük bir öpücük kondurdu neredeyse o da ağlayacaktı ama ağlarsa Selin'in hepten coşacağını bildiğini için konuyu değiştirdi.