13.𝒦𝒶𝓁𝒷𝒾𝓃 ç𝒾ç𝑒ğ𝒾

356 24 22
                                    

Uzun zamandır yazamıyordum bazı özel sebeplerden dolayı lütfen kusura bakmayın.Biraz uzunca bir bölümle karşınızdayım.Umarım beğenirsiniz,şimdiden okuyan gözlerinize sağlık.Ayrıca yer yer flashback olarak geçmiş sahnelere yer vereceğim,merak etmeyin.Bu bölümden sonra biraz hüzünlü ve gerilimli bölümler bizi bekliyor 🙊iyi okumalar !🤗

Yüzüne gelen saçların gıdıklaması ile gözlerini açtı Selin,yavaşça gerindi.Saat kaç olmuştu,ne kadar zamandır uyuyordu bilmiyordu ama uykusunu çok güzel almıştı.Yanındaki Demir ise hâlâ uyuyordu,odaya vuran gün ışığı bile onu uyandırmaya yetmemişti.Komodinin üstündeki bebek telsizini alarak Deniz'i kontrol etmek istedi kadın.Saat neredeyse on buçuğa geliyordu ve kızlarının bu saate kadar uyumuş olması mucize gibi bir şeydi ama telsizdeki görüntüde bebek beşiği boştu.Kızını göremeyen Selin ani telaşıyla hemen Demir'i uyandırdı.

-"Demiiir ! Demir kalk çabuk !"

-"Noluyor Selin ya ? Ne bu telaş sabah sabah!" dedi gözü yarı kapalı halde.

-"Deniz yok Demir ! Kalk çabuk,yürü." derken çoktan koşturarak kapıya varmıştı bile.Ne olduğunu anlayamayan Demir de koşturarak Selin'in arkasından Deniz'in odasına girdi.Gerçekten de Deniz odasında değildi.

-"Yok işte Demir baksana ! Bebeğim nerede ?" diye ağlamaklı bir sesle sordu Selin.

-"Gitmiştir belkide"

-"Saçmalama Demir Allah aşkına! Bir gecede ayaklandı mı bu çocuk."
Selin'in sözü üzerine ne kadar saçma konuştuğunu fark etti Demir.Daha uykusunu bile açamamıştı ki ne yapsındı.
Biri önde diğeri arkada koşturarak aşağı salona indiklerinde gördüler bebeklerini.Cansu'nun kucağında beraber kahvaltı hazırlıyorlardı.Onlar açısından alışılmadık olduğu için Cansu'nun geceyi onların evinde geçirdiğini bile unutmuşlardı ve bu yüzden uykudan uyanır uyanmaz kısa çaplı bir şok yaşamışlardı kızlarını yerinde göremeyerek.
Selin hemen  kızını kucağına alıp sıkıca sarıldı.Yaşadığı dakikalık korku bile yetmişti ona,bebeğini göğsüne bastırarak saçına öpücükler kondurmaya başladı.

-"Çok korktum annecim çok."
Onların korku dolu bakışları yüzünden suçlu hissetmişti kendini Cansu.Keşke haber verseydim diye geçirdi içinden.Ama banyoya giderken uykudan uyanmış Deniz'i görünce tek başına öylece bırakamamıştı.O da Deniz'i de alıp aşağıya inmiş ve kahvaltı hazırlayarak onlara teşekkür etmek istemişti.

-"Ben çok özür dilerim Selin.Korkabileceğinizi düşünmemiştim.Onu öyle uykusundan uyanmış beşiğinin içinde kalkmaya çalışırken görünce başına bir şey gelir diye endişe edip alıp aşağıya indirmiştim ama işte size haber vermeliydim." dedi mahçup bir şekilde.

-"Özür dilemene gerek yok.Ben onu yerinde göremeyince işte bir de uyku sersemi halimle telaşlandım,büyük tepki verdim asıl sen kusura bakma." dedi Selin gülümsemeye çalışarak.Kaybetme korkusu en derinine kadar işlemiş olduğu için kaç yaşına gelirse gelsin sevdiği birini kaybedecek olma durumuyla karşı karşıya kaldığında kendini kontrol edemiyordu işte.

-"Bizim bu yaramaza artık bir yatak alma zamanımız geldi galiba ha ? Çünkü sen iyi alıştın artık uyanıp sessiz sedasız takılmaya küçük hanım.Bak nasıl korkuttun bizi." diyerek annesinin kucağındaki Deniz'i yumuk yumuk ellerinden öptü Demir.

-"Kahvaltı hazır bu arada.Sofraya geçelim isterseniz." diyen Cansu'nun hazırladığı kahvaltı sofrasına döndü ikisinin gözleri.Dopdolu bir sofra vardı karşılarında.Cansu gerçekten de okuduğu bölümün hakkını veriyor gibiydi.

𝓑𝓲 𝓚𝓾̈ç𝓾̈𝓴 𝓢𝓮𝓵𝓭𝓮𝓶 𝓜𝓪𝓼𝓪𝓵ıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin