21.Bölüm-SAHİP

45 2 0
                                    

Multimedya Derin☝

Gökyüzü ne kadar da güzeldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Gökyüzü ne kadar da güzeldi.

Masmavi bir gökyüzünü, bembeyaz bulutlar kaplamış, güneşin yakıcı ışığı etrafta parlıyordu. Bedeni yakıyordu belki ama ruhu kirletmiyordu. Pasparlaktı gökyüzü, capcanlıydı hava, nefes almaya değer bir mahzendi burası...

Demek isterdim.

Aksine, saat daha öğleye yaklaşmasına rağmen hava kopkoyu, lacivertimsi bir renge bürünmüştü. Kapkara bulutlar, bembeyaz gökyüzünü kirletmişti. Sertçe yağan yağmur, sanki bize tepki verircesine aksiydi. Hızlı gitmiyorduk ama yavaş da değildik. Yağmur o kadar çok hızlı yağıyordu ki, bir an kafamı yasladığım camın kırıldığını sanmıştım. O korkuyla kendi kendime söylenirken, Aras yaklaşıp şaşaklarımdan öpmüştü. Bu da iyi bir zamanlamaydı çünkü kokusu huzurluydu. Fırsattan istifade boynuna sert ve yakıcı bir öpücük bırakmıştım. O da beni tahrik ediyorsun diyerek beni itmişti. Hayır, canım yanmamıştı çünkü o her şeyi hesaplayan bir adamdı. Canımı yakmamak için ensemden tutmuş, bir de bana kendini niye korumuyorsun diye kızmıştı.

O psikopat bir adamdı.

Kafamı yeniden cama yaslayıp, akıp giden yolu izlerken aklıma Asi gelmişti. Daha yanından iki saat önce falan ayrılmıştık. Kaan arayıp bize Nefes'in hastanede olduğunu söyledikten sonra eve gidip eşyalarımızı toparlamış ve yola çıkmıştık. Onu merak ediyordum ve ona bir şey olmasını asla istemezdim. Tereddütle de olsa telefonu çıkarıp Asi'yi aradım. Birkaç saniye sonra sesini duyduğumda, Aras'ın bakışları yandan yüzümü talan ediyordu.

"Efendim?" Sesi yine donuktu.

"Ben,Derin." Gülümsediğini hissettim.

"Biliyorum, hatırlarsan ben sana mesaj atmıştım." Gülümsedim.

"Doğru. Şey, biz İstanbul'a dönüyoruz da, onu haber vermek istedim."

"Bu kadar çabuk mu?  Kötü bir şey mi var?" Beni ve bizi düşünmesine gülümsedim ama bu gülümseme gözlerime ulaşamadı. Bu kadar çabuk aramızın iyi olması beni korkutuyordu.

Sonuçta, biz üvey kardeştik.

"Yok, yani aslında var. Bir arkadaşım hastanede de, onu yanına gidiyoruz."

KAHVERENGİ YALANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin