21: farewell

5.5K 683 205
                                    

California.
23.07.2018,
Saat, 15:30

Bazen gidersin,
sırf geri dönebilmek için.

İyileşmek farklılık gösteren bir süreçti. Bu yaralanmak gibiydi, yaralanmak ve yeniden ayağa kalkıp düştüğün yerde yürümeye çalışmak. Bu süreci daha önce de yaşamıştım. Benim için tarih sadece tekerrür ediyordu fakat artık farklıydım çünkü olması gereken buydu. Beni bitiren acılara boyun eğmemeliydim.

"Gelicek ayın kirasını ödemedin, öyle değil mi?"

"Hayır," dedim, aynı anda da başımı sallarken. Bir yandan Lisa'ya laf yetiştiriyor, öteki taraftanda kıyafetlerimi valize yerleşemeye çalışıyordum. "Gelecek ayın kirasını ödemedim, ev sahibimin köpürdü, Ada'ya istifamı bıraktım..." Ellerimi saçlarıma götürüp öfkeyle çekiştirmeye başladım. "Hiçbir şey yolunda gitmiyor!"

"Ve seninse gitmen gerekmiyor."

"Hayır," dedim, kan ter içinde kalmış gibi kapatamadığım valizin dibine otururken. "Gerekiyor. Jaehyun buraya geliyor, belkide şu anda uçaktadır. Onu biliyorsun Lisa, beni eliyle koymuş gib bulur. Ben Kore'den onun yüzünden kaçıp gittim, şimdide buradan gidiyorum."

Lisa yere bıraktığım ayakkabı kutularını alıp kenara yığdıktan sonra, "En azından yüzüne tükürseydin." diyerek yanıma oturdu ve elini omzuma atıp başını başıma yasladı. Gülümsedim. Başından beri benimle birlikte olduğu için bu konu hakkında istediği her şeyi söylemesine izin veriyordum.

"Konuştuğun arkadaşın güvenilir biri mi?" diye sorduğumda kafasını omzumdan kaldırıp bana baktı. Kolu hala üzerimdeydi.

"Ten Jaehyun'u çok sever, iyide biri ama çok boş boğaz. Ondan Jaehyun'un ne zaman buraya geleceğini öğrenmem iki dakikamı falan aldı."

Ona doğru dönüp gülümsedim. "Seni özleyeceğim."

"Çiçeğim, bende seni." Kollarını bedenime sımsıkı doladığında bende ona sarıldım. "Merak etme. Ağustos bitmeden yanında olacağım. Zaten dönmek zorundayım, okulların açılmasına az kaldı."

Birbirimizden ayrıldıktan sonra derin bir nefes alıp ayağa kalktım. Yapacak çok iş vardı ve ben yarınki uçağa yetişebileceğimden bile tam olarak emin değildim.

Jaehyun'un döneceğini öğrendiğim anda kendime üç gün sonrası için Kore'ye bilet almıştım. Şaşırmıyordum, yani buraya gelemeye çalışmasına. Nasıl şaşıracaktım ki? Beni aldattıktan sonra sanki hiçbir şey olmamış gibi kapıma gelen biriydi o, şaşırmam saçma olurdu. Peşimi bırakmayacağını anlamam gerekiyordu ama onu arkamda bırakmaya çalışırken bu tip şeyleri unutmuştum. İnsanda biraz gurur olurdu ama Jeong Yuno'da o yoktu.

Kan ter içinde yeniden bavullarımla cebelleşmeye başlarken Lisa yatağımda öylece bana bakıyordu. Yardım etmekten çok uzaktı ve benimse yapmam gereken çok şey vardı.

"Başka birini daha özlemeyecek misin?"

"Hmm?"

Yüzüme düşen kızıl-pembe saçlarımı bileğimdeki tokayla topladıktan sonra dolan birinci valizin ağzını üzerine oturarak kapattım. O sırada Lisa yeniden, "Benden başka birini diyorum, özlemeyecek misin?" dedi.

reaodit | rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin