5

744 95 17
                                    





Öğle arasındayız Jungkook. Ve sen şu an tam da önümde, yemekhaneye gitmek için yürüyorsun. Ve tabii elinde dün öğleden önce kütüphaneden aldığın şiir kitabın var.

Muhtemelen bugün bitireceksin onu da. Çünkü aldığın kitapları en az bir günde okuyup bitiriyorsun.

Bazen sana kızıyorum. O kitapları okuyacağına veya resim çizeceğine etrafına bir kaç saniyeliğine baksan ne olur ki? En fazla seni izlemeye doyamayan beni görürsün. Bence bu o kadar da kötü bir fikir değil.

Seni izlerken ne ara yemekhaneye geldiğimi bile anlamıyorum. Sen ise benden bihaber, aldığın tabağa yemek dolduruyorsun.

Ve itiraf etmeliyim ki, böyle bile çok yakışıklı görünüyorsun Jungkook.

Yemeğini alıp en uç köşede olan dört kişilik masaya ilerliyorsun. Gülümseyip tabağıma bolca yemek koyuyorum.

Çünkü sen çok az yemek aldın kendin için. Yüzüme küçük bir tebessüm yerleştiriyorum ve oturduğun masaya doğru adımlarımı atıyorum.

Senden kaçmayacağıma dair kendime söz vermiştim o yağmurlu günde. Ve Jungkook ben verdiğim sözleri tutarım.

Beni fark etmiyorsun. Ve bu sinirimi bozuyor. Sertçe sandalyeyi çekip tam karşına oturuyorum. Bu hareketimle şaşkın bakışların beni buluyor. Bunu umursamıyorum ve çubuklarımı alıp yemek yemeye başlıyorum.
"Hey!" diyorsun çubuklarını masaya bırakıp. "Oturmak için izin almadın, kalk buradan derhal." Böyle yapacağını biliyordum. Bu yüzden hiç istifimi  bozmadan cevaplıyorum seni. "İzin almam mı gerekiyor? Masa senin mi? Tapusunu göster." Bozulduğunu görüyorum ama kalkıp gitmeyeceğimi bilmelisin Jungkook.

Cevap vermiyorsun ve bu beni mutlu ediyor. Bunu fırsat bilerek senin için tabağıma doldurduğum kimchi ve tteokbokkiyi çubuğum yardımıyla tabağına koyuyorum.
Sinir ve şaşkınlıkla bana baktığında konuşmana izin vermiyorum. "Sevdiğini biliyorum. Sırf kitabına daha fazla zaman ayırmak için tabağına koymadığını da. Ye bunları."
"Sen-"
"Sana yemeğini ye dedim. Soğuyunca tadları berbat oluyor."
Omuz silkip yemeğime dönüyorum.

Şaşırdığını biliyorum ve belki de korkmuşsundur. Sonuçta seni her zaman bir sapık gibi gözetliyorum.

Ama korkma, Jungkook. Benden korkman bu dünyada en son isteyeceğim şey bile değil.

Diğer insanların aksine benden sana asla zarar gelmez.

a spring evening, rsk ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin