"Hyung? Bende seni aramak için dışarıya çıkıyordum. Nasıl buldun bizi?"
Jin yutkundu ve korkuyla gözlerini etrafında gezdirdi. Yalan söylemek istemiyordu ona. Şimdiye kadar olduğu gibi elinden geldiğince dürüst olmaya çalıştı.
"Hoseok'la geldik. Bende sizi arayacaktım şimdi"
Jungkook onun neden böyle bir yerde takıldığını anladığında yüzündeki gülümsemeyi bozmamaya çalıştı. Demek ki yanlarına gelmeden önce kızlarla takılmak istemişti. Içinde ezilen kısmı yok saydı.
"Anladım. Hadi bizimkilerin yanına gidelim" dedi ve onu beklemeden arkasını dönerek ilerlemeye başladı.
Jin saçlarını karıştırdı hırsla. Daha önce böyle bir yere hiç gelmemişlerdi. Hevesleri de olmamıştı. O yüzden Jin hep çok rahat hissetmişti kendisini ama rahatlığı buraya kadardı işte.
Burası onlar için çok tehlikeliydi! Çaktırmadan adamlardan birini durdurdu ve "Kimse beni tanıdığını belli etmesin" diyerek kesin emrini verdi.
Gergince kardeşlerinin yanına ilerledi ve selam vererek Yoongi'nin yanındaki boşluğa oturdu.
"Ne çabuk?"
Bu soru Taehyungdan gelmişti.
Jin etraftaki insanlara bakarken "Zaten burdaydım. Hoseok da buradaydı" diye yanıtladı onu.Yine sorgulamadan eğlencelerine devam ettiler. Jimin ve Taehyung flört etmeye devam ederken, Yoongi uzaktan kızlara kaş göz yapıyordu.
"Buyrun efendim"
Jin kendisine servis yapan çocuğa, içkiyi alırken sert bakışlar atarak geri gönderdi.
Elindeki içki bardağını sıkıca tutuyordu.Yoongi "Tanıyor musun? Kimseye servis yapmıyorlar normalde" diye sordu giden çocuğun arkasından bakarken.
Jin "Yanınıza gelmeden istemiştim" dedi.
Bu da yalan sayılmazdı. Odaya istemişti içkiyi ama gelmeden dışarıya çıkmıştı. Çocuk suçu olmadan onu görünce yanına gelmiş, içkisini getirmişti.
Taehyung "Daha önce neden gelmedik ki? Burası efsane" diye bağırdı.
Jimin ters bakışlarını sevgilisine atsa da ona hak veriyordu. Çok fazla yarı çıplak kız bulunsa da, ortamı ve havası çok güzeldi.
Dekorasyonu da harika bir şekilde yapılmıştı. Aşırıya kaçan hiçbir şey yoktu."Ben biraz eğlenmeye gidiyorum" dedi Yoongi onların muhabbetini takmayarak ve bir süredir bakıştığı kıza doğru ilerledi.
Jin gözlerini devirse de bir şey dememişti. Arkadaşı tıp okumanın zorluklarını bizzat yaşadığı için eğlencesine karışmak gibi bir niyeti yoktu.
Tek isteği bir sıkıntı çıkmadan eve gitmekti.Odasından Hoseok'un çıktığını görebiliyordu. Gözleri kesiştiğinde bir kendisine bir de arkadaşlarına baktı anlamaya çalışarak. Hoseok sonunda algıladığında dudakları arasından kaçan küfürü okuyabilmişti Jin.
Gülmek istedi şaşkın suratına. Kendi yüzü de bu hale gelmişti demek ki az önce.
"Ben çok beğenmedim. Hadi gidelim artık" dedi eğlenerek insanları izleyen arkadaşlarına.
"Saçmalama hyung. Çok güzel mekan. Tam seni yansıtıyor. Ayrıca Yoongi hyung daha yeni ısınmaya başladı" dedi sırıtarak Taehyung.
Jin dudaklarını ısırdı ve içkisini kafasına dikti. Gergindi.
Her an birisi ona seslenebilir veya iş konuşmaya başlayabilirdi. Bunun stresi altında dudaklarını dişlerken, bacağını da sallıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Leave Me! #Jinkook
Fanfiction#Jinkook #Vmin #Sope Hayatı gece ve gündüz olarak bölünmüş bir adam. Ares! Kim Seokjin! Hangisi gerçekti? Hangisi doğruydu? En yakın dostlarını geceden korumak tek amacıydı Jin'in. Tehlike kendisi ve birbirinden değerli dostları için baş gösterirk...