Özel Bölüm

1.9K 103 156
                                    

Yine ben arkadaşlar. Kıramadım ve istenilen bölümü yazayım dedikten sonra ortaya bu çıktı. Umarım beğenirsiniz.

Ayrıca okuyucularımdan birisi 1 Mayıs işçi bayramının doğum günü olduğunu söylediği için özel bölümü bugüne yetiştirmeye çalıştım.

Hâlâ buralarda mı bilmiyorum fakat doğum günün kutlu olsun. Sağlıklı ve neşeli bir yıl geçirmen dileğiyle...

Iyi okumalar...

"Hayır diyorum! Jin hayır!"

"Hayatım, biliyorsun ki o benim kardeşim"

"Senin 4 tane kardeşin var zaten. Neyine yetmiyor?"

Jin laf anlatmaya çalışmaktan yorgun düşmüş bedenini koltuğa bıraktı ve salonda bir o yana, bir bu yana dönüp duran sevgilisini izlemekle yetindi.

"Hiç mi merak etmiyorsun nişanlısını?"

"Hayır. Etmiyorum. Hatta gözümü kırpmadan o kızı omzundan vurabilirim" dedi durup gözlerinin içine bakarak.

Jungkook'un aradan o kadar zaman geçmesine rağmen olanları unutmaması canını sıkmıştı. Artık geçmişte kalmıştı bazı şeyler ve unutulmalıydı.

Ama o gözlerinin içine öyle bakıyordu ki, belki de geçmişi hiçbir zaman unutamayacaklarını düşündü. Yine de denemeye devam etti. En azından bu aksamı öğrenmeden önce biraz olsun yumuşatmak istiyordu onu.

"Neden böyle yapıyorsun? Benden başka akrabası yok biliyorsun"

"Bunu, bizi bir dolu felakete sürüklemeden önce düşünmeliydi"

Jungkook'a ne derse desin asla öfkesi azalmıyor, tam tersi artıyordu.
Jin onun bu şekilde ikna olmayacağını anlayarak dizine vurdu birkaç kere ve elini uzattı gelmesi için.

Kararsızca ona bakan sevgilisi birkaç saniye sonra dayanamayarak yaklaştı ve elini tutarak kucağına oturdu.

"Konuşurum o zaman istemiyorsan, başka bir yer ayarlarım kalmaları için"

Jungkook bir elini Jin'in yüzünde gezdirirken "Özür dilerim sevgilim. Onu görmek gerçekten iyi gelmiyor bana. Gözümün önünden gitmiyor senin vuruluşun. Üstelik o kafes..." diye mırıldandı sessizce ve derin bir nefes çekti içine gözlerini kapatarak.

Gerçekten üzgün olduğu her halinden belliydi. Jin daha fazla üzülmesini istemeyerek parmak uçlarına öpücük kondurdu tek tek.

"Sorun değil sevgilim. Asıl sana bunları yaşattığım için ben özür dilemeliyim. Namjoonla konuşurum. Anlayışla karşılayacaktır"

Jungkook "Biliyorum geçti artık hepsi. Kimse bize zarar veremez ama yine de korkuyorum. Hâlâ işlerine devam etmen de beni korkutuyor" dedi sevgilisinin hayran olduğu siyah saçlarında parmaklarını gezdirerek.

"Söz veriyorum Jungkook. Bir daha o günlere dönmeyeceğiz. Buna izin vermem"

"Biliyorum sevgilim. Biliyorum" dedi ve eğilerek dudaklarını birleştirdi.

Dudakları ilk günkü gibi bir aşkla ve alışkanlıkla birleşirken Jungkook daha ne kadar mutlu olabileceğini sorguluyordu.

Sevdiği adam yanındaydı ve her an gözlerinin içine bakıyordu. Dostları yanındaydı. Mutluluk onun için bu kadar basitti.

"Bence biz de evlenmeliyiz" diye mırıldandı Jin'in dudakları üzerine.

Jin duyduğu şeyle şaşırırken gülümsedi ve sol elini avucu içine aldı.
"Yüzük parmağın sadece bana ait sevgilim" diye mırıldandı aynı şekilde fısıldayarak.

Don't Leave Me! #JinkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin