Merhaba arkadaşlar. Aklıma takılan bir konu var ve sizinle paylaşmak istiyorum. Votelar bir anda düşmeye başladı. Neredeyse yarı yarıya...Diğer hikayemde de bilen bilir hiç vote peşinde koşan birisi olmadım veya oy karşılığı bölüm yayınlamadım.
Aklımdaki soru şu ki; bölümlerle ilgili sıkıntılar mı var? Hoşunuza gitmeyen bir şeyler veya? Bunu benimle paylaşırsanız mutlu olurum.
Iyi okumalar...
Jin uyuyan sevgilisine bakarak gülümsedi ve uyurken uzattığı dudaklarına öpücük kondurdu.
Dikkatle kalkarak banyoya ilerledi. Bir türlü uyumasına imkan vermeyen ve sızısı her saniye artan erkekliğini rahatlatmalıydı.
Banyodan çıktığında saçını havluyla kuruturken cam kenarına ilerledi ve geceyi izledi. Evde hiç ses yoktu. Herkes yatmış olmalıydı. Telefonunu aldı ve gelen bildirimlere baktı. Tanımadığı bir numaradan yine mesaj vardı.
Mesaja tıkladı ve hızlıca okudu.
"Ona dokunman sinirlerimi bozuyor. Bu da senin için hiç hoş şeyler olmayacak demek!"
Bu da ne demekti? Kime dokunmuştu? Öldürdüğü adamlardan mı bahsediyordu? Jin pencereden baktı ve etrafı taradı gözleriyle.
Görünürde kimse yoktu. Her zamanki sessiz ve sakin sokaktı. Iyice canı sıkılmıştı bu duruma.
Mesaj bölümüne girerek "Kimsin?" diye mesaj attı ama 1 saate yakın beklemesine rağmen cevap gelmedi.
Jin içindeki huzursuzlukla korumaları arttırması gerektiğini düşündü. Ilk işi bu olacaktı yarın.
Içindeki endişenin uyumasına izin vermeyeceğini anladığında ayağa kalktı ve Jungkook'u rahatsız etmemek için odadan çıktı.
Salona indiğinde Yoongi'nin hala yatmamış olduğunu gördü. Biraz daha yaklaştığında elindeki kitabı fark etti.
"Yoongi, uyumalısın biraz"
Yoongi kızarık gözlerle ona baktı ve gözlerini ovdu. Her hali yorgunum diye bağırıyordu.
"Yatmadan son bir kez kontrol etmek istedim sadece."
"Kendini çok yoruyorsun dostum. Bu aralar iyice zayıfladın" dedi endişeyle.
Yoongi hafif gülümseyerek "Sanırım zor bir bölüm seçmişim" dedi.
Jin gözlerini devirerek "Sanırım mı?" diye dalga geçti.
Yoongi kitabı kapatarak hyunguna döndü tamamen ve aklında oluşan soruları sormanın tam sırası olduğunu düşündü.
"Sen hem çalışıp hem de nasıl okuyabiliyorsun? Avukatlık da çalışma ve emek isteyen bir bölüm üstelik!"
Jin "Ben doğuştan zekiyim. Yüzüm gibi parlak bir zekam var" dedi tek kaşını kaldırıp kendini beğenmiş bir gülüş atarken.
Yoongi alışık olduğu sözleri duymazlıktan gelirken zorlanmadı. Gerçek cevaplara ihtiyacı vardı.
"Hyung? Bana cevap ver lütfen. Jimin sorana kadar buna dikkat etmemiştim bile! Nasıl bir işte çalışıyorsun da hem okulunu hem de evin masraflarını kolayca karşılayabiliyorsun?"
Jin dilinin ucunu ısırdı. Yıllardır düşünülmeyen şeyler teker teker üzerine geliyordu şimdi.
Yoongi'nin bu durumu deşmesi Jungkooktan bile tehlikeliydi onun için. Jungkook'un dikkatini kolayca dağıtabileceğini biliyordu ama aynısı Yoongi için geçerli değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Leave Me! #Jinkook
Fanfiction#Jinkook #Vmin #Sope Hayatı gece ve gündüz olarak bölünmüş bir adam. Ares! Kim Seokjin! Hangisi gerçekti? Hangisi doğruydu? En yakın dostlarını geceden korumak tek amacıydı Jin'in. Tehlike kendisi ve birbirinden değerli dostları için baş gösterirk...