Her zaman yaptığım gibi yine uyandığım gibi tuvalete gittim ve işlerimi halledip çıktım.
Kış olduğu için Kore durmadan ya yağmurlu ya da karlı oluyordu ve bu beni mutlu ediyordu çünkü ben soğuğu, karı ve yağmuru severim.
Tahmin edeceğiniz üzere okula gideceğim ve bunun için hazırlanıyorum.
Bugün sadece okula gitmek ve hiçbir belaya bulaşmadan eve geri dönmek istiyorum çünkü o günden beri çok yorgun hissediyorum.
Sadece onu öpmüştüm ve o da karşılık vermişti. Ne var bunda? Ben utanma duygusuna sahip olmadığım için sorun olmamıştı. Onu öptükten sonra asla utanmamıştım. Sorun da buydu zaten insanlar utanmadığım için bana öyle kötü bakışlar atıyorlar. Benim tek yaptığım sevdiğim çocuğu öpmekti. Neden utanayım ki?
Elime aldığım anahtatlarımla evden çıktım. Okulda hiç arkadaşım olmadığı için yalnız yaşıyorum ve yalnız takılıyorum. Genelde eğlencem film izlemek veya yeni hobiler edinmek oluyor. İlk başlarda yalnız yaşamak çok zor geliyordu fakat şu an bunu seviyorum. Fazlasıyla rahatım ve kendi kişisel alanıma sahibim... İnsan bir süre sonra yalnızlığa alışıyor sanırım.
Kampüste her zaman gülüşen insanlar görüyorum. Onlara imrenmem gerekir ama ben böyle de iyi hissediyorum. Arkadaş ortamıyla eğlenmektense kitap okumayı tercih ediyorum.
İnsanlar ben gülümsediğimde tuhaf bakışlar atıyorlar. Tabi bu bakışlarda bir süre sonra insanı gülümsemekten soğutuyor.
Otobüse binip el kartımı bastıktan sonra dolu olmayan otobüste cam kenarında bulunan bir koltuğa oturdum.
Başımı cama yasladım ve cama vuran su tanelerini izlemeye başladım.
Ne kadar güzel ve saf görünüyorlar. Hep onlar gibi olmak istemiştim. Onlar gibi insanların ihtiyaç duyduğu bir şey, biri olmak güzel olurdu. O zaman istemeseler bile ben onların yanında olacaktım fakat şu anki halimle bunu yapamıyorum.
Sabah olduğu için fazlasıyla sessiz olan otobüste bir nine ve torunu, benim gibi 2 erkek üniversite öğrencisi ve arkadaş olduğunu düşündüğüm 2 yaşlı adam vardı. O adamların fısıltılı konuşmaları ve araçtan çıkan ses dışında etrafta ses duyulmuyordu.
Okuluma yaklaştığımızı anladığımda 2 durak erken inmek istedim. Yağmurun altında yürüyüp henüz yeni başlayan günümü güzelleştirmek istiyordum.
Şoföre iyi günler dileyip otobüsten indiğimde küçük yağmur taneleri yüzüme vurmaya başladı. İstemsizce kafamı gökyüzüne doğru kaldırdı gözlerimi kapatıp gülümsedim. Bu bana kendimi iyi hissettiriyordu. Depresif olduğum zamanlarda böyle şeyler bana iyi gelir.
Yağmurun altında yürümeye başladığımda kötü geçeceğini bildiğim günümü düşünmemeye çalışıyordum.
Gerçi o suçluyu gördüğümde günüm nasıl kötü geçebilir ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Felony ぉ °luqi°
Fanfiction"Sen en ağır suçsun Yukhei çünkü seni öpmek tüm dünyanın beni öldürmek istemesine neden oldu. Senden nefret edemiyorum çünkü seni seviyorum ama bilmelisin ki ben bu dünyada sevdiklerine en az değer veren kişi olabilirim." "O halde senin kalbini kırs...