Hala durmayan yağmuru izlerken boş kafeteryanın sessizliğiyle huzur buluyordum.
Okulumuz tek öğretim olduğu için akşamları kapalı oluyordu.
Ben son dersimi de bitirmiştim bu yüzden kafeterya da oturuyorum. Daha doğrusu aptal bir aşık ne yaparsa onu yapıyorum.
Lucas'ın çıkmasını bekliyorum.
Az kişinin bildiği gerçek adını kullanmayı pek sevmiyorum çünkü kendisine seçtiği bu takma ad onun için çok önemli bir yere sahip.
Onun için önemliyse benim içinde önemlidir.
Elimdeki lattenin ısısı tenimi yakıyordu fakat nedense onu bırakmak istemiyordum.
Belkide ısısının buz gibi olan kalbime gelip orayı ısıtmasını istiyordum, kim bilir?
Benim dışımda sadece iki kişi vardı. Zaten onlarda içeceklerini alıp çıkmışlardı.
O ikiliyi tanıyorum. Renjun ve Shuhua. Onlar sevgili olalı çok zaman olmadı fakat yine de çoğu çifte göre daha iyi anlaşıyorlar ve bence tatlılar.
Yorgunluktan zar zor açık tuttuğum gözlerimle etrafa tekrar baktım ve oturduğum masadan kalktım.
Elimde tuttuğum 3-5 kitap bile bana fazlasıyla ağır geliyordu bu yüzden onları yılın başında verilen dolabıma koymayı düşündüm.
Kafeteryanın çıkış kapısına zıt yönde olan kapıya doğru yorgun adımlar atarken tek düşündüğüm neden bu kadar yorgun olduğumdu.
Yarım saat önce boşalmış olan koridorlarda yerini avucumun içi gibi bildiğim dolabıma doğru giderken bir kız kahkahası duydum.
Merakıma yenik düşüp o tarafa doğru baktığımda Lucas'ın yakın arkadaşlarından biri ve tanımadığım bir kız gülüşerek konuşuyordu.
Tesadüfe bakın ki dolabıma gidebilmek için yanlarından geçmem gerekecek.
Umursamadan yanlarından geçerken ne konuştuklarına da kulak misafiri oldum.
Bu gece aralarında bir plan yapıp bara gideceklermiş ve o da orada olacakmış.
Kaç kişi gideceklerini az çok tahmin edebiliyorum. Sanırım bütün okul orada olacak.
Dediklerini düşünerek dolabıma doğru ilerlerken arkamdan gelen kapı çarpma sesiyle okuldan çıktıklarını anlamıştım.
Onların ardından bakıp derin bir nefes verdiğimde benimle aynı yükseklikte olan dolabıma döndüm ve kitaplarımı yerleştirip az önce geldiğim yoldan geri dönmeye başladım.
"Sanırım güzel bir kombin yapmalıyım."
Aklımdan geçenleri sesli bir şekilde dışarı vurduğumda içimde tuhaf bir his oluşmuştu.
Oraya gidersem ve o beni görürse bana kesinlikle rencide edici şeyler söyler. Gitmeli miyim?
Binanın kapısından çıktıktan sonra hafif çiseleyen yağmurun tenime değmesiyle kafamdaki tüm düşünceler silinmişti.
O da yağmura benziyor aslında. Bana baktığında kafamın içindeki tüm düşünceler siliniyor, onu görünce için açılıyor. Bunları yağmur yağdığını gördüğümde de hissediyorum, ne tuhaf şey.
Fakat onun yağmurdan bir farkı var.
O çok büyük bir suç işledi. Onların farkı bu.
Otobüs durağına geldiğimde içine girmektense az yağan yağmurun altında kalmak istedim. Bir an gökyüzüne bakıp gülümsediğimde istemsizce elim öne doğru uzandı. Bu gerçekten çok iyi hissettiriyor.
"Islanmayı seviyorsun sanırım küçük kız."
Yanımdan gelen sesle o tarafa doğru döndüm. Bana çok hafif gülümseyerek bakan Lucas'ı gördüğümde gözlerim kocaman açıldı. O beni mi izliyordu?
"Evet seviyorum. Sen sevmiyor musun?"
Onu umursamaz bir şekilde yanıtladığımda o da aynı tonda yanıtladı:
"Islanmayı kim sevmez ki?"
O günden beri bana kötü davranmıyordu ama tuhaf davranıyordu. Sanki sinirliydi fakat bunu söyleyemiyordu.
Ona bakmadan yağmuru izlemeye devam ettiğimde bana biraz yaklaştığını hissettim.
"O gün neden beni öptüğünü ne zaman tam olarak açıklayacaksın?"
Yağmuru izleyen gözlerimi sakince onunkilerle birleştirdim.
"Sana daha önce de söyledim. Seni seviyorum."
Bana tatmin olmamış bakışlarını attığında histerik bir gülüş kaçtı dudaklarımdam.
"Kızlar bunu yapmazlar. Beni seviyorsan neden utanmıyorsun."
"Sevdiğim tek kişi sensin. Kızlar öyle yapmayabilirler bu çok normal. Onlar normal şartlar altında büyütülmüşler ama ben bu şekilde büyümedim. Ben ya ölürsün ya yaşarsın, ya alırsın ya kalırsın felsefesi ile büyüdüm. Beni seven biri olmadı bu yüzden dışarıdan bakıldığında bile rahatlıkla farkedilebilen bir buz kütlesine sahibim... Kalbim tamamen buz tutmuş durumda ve onu biraz olsun ısıtan tek şey sana olan sevgim... Gerçek sevginin ne demek olduğunu öğrendiğinde tekrar yanıma gel."
Hızla atan kalbimi belli etmemeye çalışarak yanından geçip gitmeye başladım. Kalbim onunla kalıp biraz daha ısınmamı isterdi ama maalesef ki ben bunu yapamam.
Onun yanına yakışabilecek biri değilim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Felony ぉ °luqi°
Fanfiction"Sen en ağır suçsun Yukhei çünkü seni öpmek tüm dünyanın beni öldürmek istemesine neden oldu. Senden nefret edemiyorum çünkü seni seviyorum ama bilmelisin ki ben bu dünyada sevdiklerine en az değer veren kişi olabilirim." "O halde senin kalbini kırs...