236 40 11
                                    

Gelen mesajla donup kalmıştım. Benim numaramı bildiğini bilmiyordum. Nereden bulmuştu ki?

Girdiğim şoktan silkelenerek çıktıktan sonra üzerimdekilere dikkat etmeden hızla evden çıktım. Asansöre bindiğimde tek dileğim o olmasıydı çünkü onu özlemiştim.

Benimki aşk değildi, sevgiydi çünkü aşk bir süre sonra nefret ve tiksinti gibi duygulara dönüşebilir fakat sevgi o kişiyi her kötülükleriyle sonsuza dek kabul etmektir. Bu sonuca buradan ulaştım.

Son 2 kat kala aynada kendime baktım ve kıyafetlerimin ve saçımın o kadarda kötü olmadığı kanaatine varıp gönül rahatlığıyla kapıları açılmış asansörden indim.

Kalbim hızla çarparken tek yapabildiğim apartmanın kapısıyla bakışmaktı. Yanına gittiğimde ne yapacaktım? Cidden o muydu, yoksa ben mi öyle düşünmek istiyordum?

Bir an gelen boşvermişlik hissi ile kapıyı açıp dışarı çıktım.

Kararmış hava yüzünden onu biraz zor seçmiştim. Elleri cebinde siyahlara bürünmüş bir şekilde ayakkabılarına bakıyordu.

Ona doğru adımlamaya başladığımda ayakkabılarımdan çıkan ses sayesinde bana dönmüş ve ellerini cebinden çıkararak vücudunu dik bir konuma getirmişti.

Ona meraklı bakışlarımı atarken sağ elini tekrar cebine attı ve içinden katlanmış bir kağıt çıkardı.

"Bu nedir?"

Kağıda bakarak sorduğum soruyla onuzlarını silkti.

"Bugün bir defterinin içinden düştü bu kağıt. Onu alıp sana vereceğim sırada sen çoktan uzaklaştığın için sonra veririm dedim. Bu yüzden getirdim."

"Pekala... Teşekkür ederim. Zahmet olmuş."

"Yok ya ne zahmeti zaten buradan geçecektim zaten."

Kağıdı elinden alıp cebime koyduğumda nezaketen gülümsedim.

"Hava soğuk gideceğin yer uzaksa bir kahve içte öyle git. İstersen tabi."

"Hayır teşekkür ederim. Minsoo beni bekliyor. Görüşürüz."

Hızlı adımlarla uzaklaşmaya başladığında bir an için beni önemsediğini düşünen kalbim binlerce parçaya ayrılmıştı. O kızla sevgili olduklarını bilmiyordum..

"Görüşürüz..."

Onun arkasından benim bile zor duyduğum bir görüşürüz dedikten sonra bile kıpırdayamamıştım. Hiç halim yoktu. Kim böyle bir şey öğrenince enerji sahibi olabilir ki?

Normal insanların böyle zamanlarda sırtlarını sıvazlayan bir arkadaş veya aileleri olur. Peki benim?

Benim tek yapabildiğim kendi kolumu okşamak ve kendimle konuşmaktı.

"Sorun değil. Kalbim iyi olacak. Kırılman normal ama iyi olacaksın. Üzülme, ağlama. Ben seni seviyorum. Bu bana yeter değil mi?...Sanırım evet..."

Felony ぉ  °luqi° Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin