İçimizde hala yaşamaya çalışan bir çocuk vardı. Kapkara korkunç tarafımız onu öldürmeye çalışsada içimizde bir yerlerde yaşayan, gülümsemeyi, mutlu olmayı özleyen bir çocuk.
Ben seninleyken o çocuğu özgür bırakıyordum Tae. Bu yüzden o çocuk beni sürekli senin yanına çekiyordu. O yaşıyordu seninle, sen ona karanlık tarafımla nasıl savaşacağını öğretmiştin.
Seninleyken o beni asla terketmezdi.
O park içimdeki çocuğun eviydi. Seninle her kahkaha attığımızda onun eline milyonlarca şeker verilmiş gibi seviniyordu. O diğer çocuklar gibi bir sürü oyun arkadaşı istememişti.
Sen ona yetiyordun.
Parkta, yüzümüz birbirimize dönecek şekilde oturduğumuz salıncaklarda nedenini bilmediğimiz kahkahalar atarken özgürdü.
Sahi o salıncaklar da bizim için değerliydi dimi?
Ben sallanmaya bayıldığımdan ne zaman parka gelsek oturup beraber sallanırdık seninle. Hatta bir keresinde bağıra bağıra şarkı söylemiştik o salıncaklarda. Park görüp görebilceğim en kalabalık halindeydi. Ama o an benim için sadece sen ve birbirine karışan seslerimiz vardı. Etrafımızdaki kınayıcı bakışlar ilk defa canımı acıtmamıştı.
Belki de beni ilk defa 'suçlunun oğlu' diye kınamadıklarından dolayıydı.
O günden sonra o ebeveyinler çocuklarını bir daha o parka getirmediler, çocuklarına kötü örnek olduğumuzu düşündükleri için ve komşularımız da bir kere daha nefret etti bizden.
Çocukluklarını yaşayamamış iki gencin, içlerindeki çocuklarının elinden tutmalarından nefret ettiler.
Ama bilmiyorlardı o içimdeki çocuk ölmeden önce son kez mutlu olmak istemişti. Ölmeden önce hiç kimseyi umursamadan, karanlık tarafımın varlığını bile hissetmeden özgür olmak istemişti.
Evet, o öldü Tae
Ama sakın üzülme Ay'ım sen öldürmedin, ben öldürdüm onu.
Lütfen kızma bana.Ben onu öldürmek zorundaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR ZERRESİ ° VMİN
Fiksi PenggemarKış senin için özeldi. En sevdiğin mevsimi ikinci kez mahvettiğim için özür dilerim Ay'ım. Beni affet olur mu? •°•°•°•°•°• Friendship