Gideceğimizi öğrendiğimde dünyam başıma yıkılmış ne yapacağımı bilemeyerek evden tekrar çıkmıştım.
Gözlerimde ki yaşlar adeta birbirleriyle yarışıyormuşçasına akarken zar zor görebildiğim banklardan birine oturmuştum.
Yapamazdım.
Daha yeni çok değer verdiğim birini kaybetmişken birini daha kaldıramazdım. Ben yapamazdım, ben o kadar güçlü değildim.
Artık dayanamıyordum.
Hayatımın mahvolmasına, her şeyin üstüme gelmesine, her geçen gün daha acı verici acılar çekmeye dayanamıyordum.
O gece keşke şuan gelip o adamlar benimde canımı alsalar diye düşündüm.
Bir süre hıçkırıklar içinde ağladıktan sonra yanıma biri oturmuştu.
Sen...
Yine beni yalnız bırakmamıştın. O gün yanıma gelerek ölürsem arkamda tamamen yıkılmış birsen bırakacağımı hatırlatmıştın bana. Seninde bu acıyı ikinci defa çekmen en son isteyeceğim şey olurdu.
O gece o ıssız parkta yanıma yaşama sebebim oturdu.
Beni öyle görünce çok telaşlanmış sürekli iyi olup olmadığımı ve kimin beni üzdüğünüz sorup durmuştun.
Ama ben cevap verememiştim. Ne zaman cevap vermek için ağzımı aralasam hıçkırıklarım artıyor ve daha şiddetli ağlamaya başlıyordum.
Ben cevap vermeyince sende susmuş ve bana sarılmıştın. O gece sende ağlamıştın benimle. Neden ağladığımı bile bilmeden sadece ağlamama ağlamıştın.
Hissetmiştin belkide gideceğimi, ayrılacağımızı. Sanki benim duygularımın aynısını yaşıyor gibi ağlamıştın. Sende benim gibi hıçkırıklarında boğulmuş ve beni bırakmak istemiyomuşçasına dahada sıkı sarılmıştın her hıçkırığında.
Uzun bir süre ağlamıştık beraber. Sonunda ikimizde sakinleşince göğsüne yaslanmıştım.
Gökyüzü açıktı ve yıldızlar net bir şekilde seçilebiliyordu.
Bir süre öylece oturduktan sonra gözüm elindeki kitaba takılmış ve bana okumanı istemiştim.
Küçük prens...
O gece bütün kitabı bitirdiğimizi hatırlıyorum. Hemde birden fazla kez.
O soğuk havada bibirimizin sıcaklığıyla ısınıp güneş doğana kadar oradan ayrılmamıştık.
Senden ayrılmak istemiyordum, sensiz yapamazdım ben. Yıldızın Ay'ı olmadan yaşayamazdı.
Güneş doğarken kaçıncı kere bitirdiğimizi saymadığım kitabı bir kenara bırakıp iki kolunla birlikte beni sarmalamıştın.
"Bana ne olduğunu anlatmak ister misin yıldızım? Yine ışığın gözlerinden akıp gidiyor. Kim söndürüyor seni? Kim bir yıldızın canını bu kadar yakabilir? "
Sonlara doğru titreyen ve kısılan sesin canımı çok yakmıştı.
"Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum."
Tekrar ağlamaya başlamıştım. Gözlerimdeki yaşlar usul usul akarken araya yine hıçkırığım karışmıştı.
Ben yine ağlamaya başlayınca uzandığım göğsünden beni kaldırıp yüzümü ellerinin arasına almıştın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR ZERRESİ ° VMİN
Hayran KurguKış senin için özeldi. En sevdiğin mevsimi ikinci kez mahvettiğim için özür dilerim Ay'ım. Beni affet olur mu? •°•°•°•°•°• Friendship