Zehr-i İblis: Karanlığın Çöküşü

21.Bölüm

Geniş, alabildiğine büyük bir odada, küçük bir çocuk, elindeki kılıcını karşısında duran adama doğru savuruyordu. Her saldırısı bloklandığı için çok sinirliydi.

"Ama bu haksızlık usta!"

Karşısında bulunan adamın yaptığı tek hamle ile elindeki kılıcı düşürmesi, sadece 1 saniyesini aldı.

"Peh, haksızlıkmış. Düşmanına da bunları söylersin Stone."

Küçük Stone'un yüzü asıldı. İki yıldır usta Jhonatan tarafından eğitiliyordu. Gücünü kanıtlamak istiyordu.

"Düşmanların her zaman seninle aynı seviyede olmayacak küçük Stone. Onun için güçleneceksin. İyi bir savaşçı olacaksın. Şimdi, benimle gel. Büyük kıdemli Tharcos seninle görüşecek. Sakın onu sinirlendirme."

Küçük Stone, ustasını takip etmeye başladı. Gerçekten çok heyecanlıydı. Kıdemli Tharcos kimse ile görüşmezdi. Acemi bir öğrenciyle görüşmek istemesi, bütün kıdemlileri şaşırtmıştı. Kıdemlilerin eğlence alanlarında da, bu konunun konuşuduğunu tahmin etmek için kahin olmaya gerek yoktu. Bu küçük çocuğun çağırıldığını duyanlar, kulaklarına inanamıyordu. Kıdemliler merak ediyor, öğrenciler ise bu küçük çocuğu kıskanıyorlardı. Jhonatan'ın ise aklında, başka bir şey vardı. Öğrencisi için endişeliydi. Ya büyük bir problem vardı, yada Stone büyük bir şey başarmıştı.

Jhonatan ve küçük Stone, kıdemlinin odasına vardılar. Büyük, altın kaplamalı bir kapının önünde durdular. Bu kadar gösteriş gerçekten de Stone'a fazla gelmişti. Sadece bu kapıyı satsalar bile normal gelire sahip olan bir aile, bu kapıdan alınacak para ile üç yıl boyunca geçimini rahat bir şekilde sağlayabilirdi.

Bu düşünceler içerisindeyken, Jhonatan, küçük Stone'u omzundan tuttuğu gibi odanın içine sokmuştu. 

Kıdemli Tharcos, 50 yaşlarında görünen, zayıf, uzun boylu, siyah saçlara sahip, saçlarıyla uyumlu olan siyah gözlere sahipti. Doğrudan ikiliye bakıyordu. Küçük Stone, bu bakışın altında ezildiğini hissetti. Yaşlı adam, ikiliye oturacak yer gösterdi, ardından gözlüklerini düzeltip konuşmaya başladı.

"Evet Stone. Seni neden buraya çağırdığımı merak ediyor olmalısın. Dokuz yaşında olup, imparator aleminde bulunan Özel bir öğrencimizsin. Senin ruh gücünü uyandırmaya karar verdim. Böylelikle tarikatımıza daha büyük hizmetler verebileceksin."

"Benim ruh gücüm zaten 2 yıl önce uyandırıldı kıdemli. Gerçekten çok te..."

"Ah, ruhundan söz eden kim? Kan hattı yeteneğini uyandıracağım."

Jhonatan bunu duyunca çok şaşırmıştı. Ağzı açık, kıdemliye bakıyordu.

Stone'un ise bir şeyden haberi olmadığı çok açıktı.  İlgisizce etrafına bakıyordu.

"O... o... bir kan hattı varisi mi?"

"Ah, Jhonatan; Benim hangi öğrenciyi özel olarak yanıma çağırdığımı gördün? Stone'un potansiyeli gerçekten de çok yüksek Basit bir mesele için, bir öğrenciyi, hele de acemi birini yanıma çağıracağımı düşünmedin umarım?"

"Şeyy, kıdemli... ben... yani..."

"Tamam, tamam. Söyle bakalım Stone, kan hattı yetenekleri ile ilgili ne biliyorsun?"

"Be be... ben..., kan hattı yetenekleri hakkında bilgiye sahip değilim kıdemli. Söylediklerinizden pek bir şey anlamadım. Fakat, beni çağırdığınıza göre, gerçekten önemli bir şey olmalı."

Yaşlı adam, yüzündeki gülümsemeyi hiç bozmadan cevap verdi.

"Kan hattı yeteneğinin ne olduğunu bilmemen önemli değil. Hepsini anlatacağımdan şüphen olmasın.