4.bölüm: Taht odasındaki teknikler

1.2K 115 70
                                    

Frey4415 adlı yazara ithaf edildi.

Küçük bir çocuk, elindeki kılıcıyla karşısındaki üç metre boyunda olan siyah yılana saldırıyordu. Hız tekniği sayesinde saldırıları çok kolay bir şekilde atlatıyordu. Ateş elementini kullanabilen bu yılan, birinci seviye olmasına rağmen, ateş elementi sayesinde beden alemi ikinci seviye, hatta üçüncü seviye canlıları da öldürebilen bir canavardı.

Drake, yaklaşık 15 dakikadır bu yaratıkla dövüşüyordu. İkisi de birbirlerine üstünlük kuramamıştı. Elementleri kullanamadığı için  ateş yılanının gönderdiği element saldırılarına karşı çok dikkatli olmalıydı. Küçük bir alev parçası Drake'in bedenini küle çevirebilirdi.

Drake, kaya kaplumbağası ile savaşırken kibirli olmaması gerektiğini öğrenmişti. İkinci savaşı olmasına rağmen, soğuk kanlı görünüyordu ama Element kullanan bir canavarla karşılaştığı için de içten içe korkuyordu. Tanıdığı herkesin söylediği gibi, duygularını fazla belli etmemeye çalıştı.

Yeni öğrendiği hız tekniğini kullanarak yılanın arkasına geçti ve saldırdı. Drake saldırırken yılan ateş topları gönderiyordu. Drake hemen yılandan yıldırım hızıyla uzaklaştı. Yılana çok yakın olduğu için alevlerin sıcaklığını hala yüzünde hissediyordu. Bu saldırıdan sonra biraz afallamıştı. Drake'i yakından gören bir kişi, kılıç tutan elinin titrediğini rahatlıkla görebilirdi.

"Usta, bu yaratığa elementinden dolayı yaklaşamıyorum. Kılıcım da bedenine küçük bir çizik bile atamıyor. Ne yapmalıyım?"

Ustası Drake'e cevap vermiyordu. Ustası gerekmediği sürece, Drake'in verdiği kararlara asla karışmaz ve ona yardım etmezdi. Bu, Drake'in gelecekteki kararlarını kendi başına verebilmesi için gerekliydi. Drake, ustasının ona yardımcı olmayacağını anladığında vakit kazanmaya karar verdi ve tekrar yılana saldırmak için atıldı.

Yılana saldırdı ve ateş topları gelmeden hemen konumunu değiştirdi. Yılan Drake'in bütün saldırılarından kaçmasına çok öfkelenmiş görünüyordu. Çevresinde bulunan ağaçları balyoz kadar sert ve güçlü olan kuyruğuyla parçaladı. Etrafında saldıracak başka bir şey bulamayınca Drake'e atıldı. Yılan elementiyle saldırıyor, Drake ise son 20 dakikadır yaptığı gibi kaçıyordu.

Yaklaşık 15 dakika daha geçmişti, artık Drake'in de, yılanın da saldıracak gücü kalmamıştı. Drake yılana doğru koşmaya başladığında yılanın artık ateş enerjisi kullanacak kadar enerjisi kalmadığını gördü. Hemen yılanın üstüne zıpladı ve kılıcını savurdu. Drake yılanın bir gözünü kaybetmesine sebep olmuş, yılan ise Drake'e kuyruğuyla vurmuştu. Drake aldığı darbenin etkisiyle 20 metre kadar sürüklendi ve bir ağaca çarparak durabildi.

Kemikleri kırıktı, başı dönüyordu. Gözlerini açık tutmak için büyük bir çaba gösteriyordu.

"Sakın pes etme Drake. Bu senin element kullanan bir yaratıkla yaptığın ilk savaş olsa da, sen güçlüsün. Amcana verdiğin sözü hatırla, annene ve babana verdiğin sözü hatırla evlat. Ölümsüz olduktan sonra ikisini de geri döndürmek istemiyor musun? Aileni ölüler diyarında mı bırakacaksın? Hani sevdiklerini koruyacaktın Drake? Güçlenmek istiyorsan, kalk ve savaş! Pes etmeyi kabullendiysen, hiç uğraşma. Bedeninin kontrolünü bana ver, ben yılanı öldürüp bedeninden çıkacağım. Köyün güvenli bir yer evlat. Beden alemi birinci seviye olduğun için 150 yıl yaşayabilirsin. Amcanla mutlu bir şekilde yaşar, 150 yıl sonra ölürsün. Pes etmek kolaydır evlat. Önemli olan savaşmak."

Drake'in içi bir anda büyük bir güçle doldu. Amcasının vermiş olduğu haplardan birini içti. Bu haplar yara alan savaşçıların acılarını azaltmak için kullanılırdı. Hemen bir ağaç buldu ve kılıcıyla parçaladı. Sağlam duran parçalardan birini aldı ve etrafında dayanıklı bir sarmaşık bulmaya çalıştı. Çok geçmeden aradığını buldu ve sarmaşığı alıp ağaçtan aldığı parçaya sardı ve güçlü bir mızrak elde etti. Mızrağına doğa enerjisi gönderip güçlenmesini sağladı. Her zaman yaptığı gibi kılıcıyla yılana saldırmaya devam etti. Yılan enerjisi tükendiği için hantallaştığı sıra da hemen hız tekniğini kullanarak ortadan kayboldu ve mızrağını yılanın tek gözüne fırlattı.

Zehr-i İblis: Karanlığın ÇöküşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin