*flashback* (bu bölüm smut içeriyor ne yapacağınızı biliyonuz artık susuyom ben)
KAYA
Yatağımın ucunda oturan Ilgaz'a sinir olup, "Yabancının evindeymişsin gibi oturmasana, gel yanıma," dedim. Bunu söylememi bekliyormuş gibi hemen yanımda bitti. Bakışlarında bir gariplik seziyordum ama sesimi çıkarmadım. Komodinde duran telefonumu alıp gelen bildirimlere baktım. Hepsinin önemsiz olduğunu görüp geri yerine koydum telefonu. Ilgaz'a baktığımda bana dikkatle baktığını gördüm. Üstelik daha da yakınıma gelmişti.
Kaşlarımı kaldırıp şaşkınca ona baktım. "Ne oldu?"
Sorumu cevapsız bırakmayı seçti. Üstelemek isterken bakışlarının dudaklarımda olduğunu fark ettim. Dudağım mı kanıyor diye merak edip elimi dudağıma götürdüm ve yokladım. Hiçbir şey hissetmediğimde bir şey anlamamıştım. Gözleri hâlâ dudaklarımdayken dudaklarını yaladığında amacını anlamaya çalışıyordum. Geldiğinden beri ilk kez şimdi konuşmuştu. "Seni öpsem ne yaparsın?"
Sorusunu reddetmek istiyordum fakat bunun için ağzımdan tek bir kelime çıkmıyordu. Çünkü ben de onun gibi dudaklarına odaklanmıştım ve fazla yakınımda olduğu için istemeden etkilenmiştim yakınlığından. Hâlâ bir cevap vermediğimde daha da yaklaşıp dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Hiçbir şey yapmadan beklemek yerine dudaklarımı araladım ve alt dudağını öpmeye başladım. Şu an doğru olan şeyleri yapmak yerine canım ne istiyorsa onu yapmak istiyordum. Mesela Ilgaz'ı öpmek gibi.
Benim gibi dudaklarını hareket ettirdiğinde sağ elimi yanağına götürüp yerleştirdim. Üst dudağım üstünde harika bir hakimiyet kurmuştu ve hoşuma gitmişti bu. Dudaklarım dudakları arasında kaybolurken yanağındaki elimi ensesine götürüp dilimi çıkardım. Öpüşmeyi derinleştirdiğimde Ilgaz'ın da dili ortaya çıkmıştı. Dili dilime değip gezerken kendimi tutamayıp inlemiştim. Ensesindeki elimi daha da bastırıp kendime çektim ve dilimi emmeye başladım. Yavaş yavaş onu öpmekle yetinemiyor gibi hissediyordum ve daha sert öpmeye başladım. Onun da bana ayak uydurarak öpüşlerini sertleştirmesi beni bir kez daha inletmişti. Belimde hissettiğim el ile tüylerime kısa bir ürperti gelmişti.
Yatak başlığına dayalı olan sırtımı aşağı kaydırıp yavaş yavaş üstüme çıkmıştı. Dudaklarımı emmeyi bırakıp boynuma yöneldiğinde kalbimin boğazımda atmaya başladığını sandım. Islak dudaklarını boynumda yavaş yavaş gezdirirken titremiştim istemeden. Boynumdan çok fazla etkileniyordum ve Ilgaz'ın bunu bilip bilmediğinden emin olamıyordum. Sonunda öpmeye başladığında alt dudağımı dişledim. Gerçekten boynumdan çok fazla etkileniyordum ve kalkmaması için pek fazla bir sebep göremiyordum. Ilgaz'ın erkek ve arkadaşım olması dışında.
Boynumun her yerini önce öpüp daha sonra işin içine dilini katması işe kendimden geçecek gibi hissediyordum. Hemen sonrasında küçük ısırıklar bırakmaya başladığında bir kez daha inlemiştim. İnlemem ona zevk mi veriyordu?
Dudaklarını boynumdan çektiğinde hiç beklemeden bende onun boynuna ilerlettim dudaklarımı. Pürüzsüz teninde önce onun gibi dolaştırdım dudaklarımı. Dokunuşlarım tüy gibi hafifti. Daha sonra beklemeden morluklar bırakmaya başladım. Çeşitli yerlere izlerimi bırakırken kulağıma gelen inlemesi ile daha da gaza gelmiştim. Fazla güzel inliyordu ve bir kez daha duymak istiyordum. Boynu ile yeterince uğraştığımı anlayıp tekrar dudaklarına çıktım. Yumuşak dokuyu çekiştirerek öpmeye başladığımda elini tişörtünün içine soktu. Ilık olan elini vücudumda gezdirirken alt dudağını dişlemiştim.
İkinci kez inlediğinde daha fazla inlemesini istemiştim. Sandığımdan daha güzel bir sesti bu çünkü.
Dudaklarımızı ayırıp, "Harikasın," dediğinde koyulaşmış gözlerini yeni fark etmiştim. Bir şey söylemek yerine tekrar dudaklarımızı birleştirdim. Tadını aldığımdan beri bırakmak istemiyordum. Arada bir dillerimizi işin içine katıyor, gittikçe derinleştiriyorduk öpüşmeyi ve harika hissettiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stay with me [bxb] +18
Short Story"Her anımız ölümsüz olsun bundan sonra." ° (Earth kitabının Ilgaz ve Kaya karakterlerinin hikâyesi.)