bu bölüme yorum yapmayan da hani ne bileyim... :((
*
KAYA
Tıpkı Ilgaz gibi koluma astığım fotoğraf makinesini dayanamayarak boynuma astım ve adımlarımı hızlandırdım. Geçen gün, yani bize geldiği gün, tam öpüşürken telefonu çalmış ve eve apar topar gitmişti. İkimizde birbirimizden farksız ortada kalmıştık ve ne olduğunu anlamadan o gitmişti. Tabii o sırada fotoğraf makinesini de bizde unutmuştu. Bugün en sonunda kendime söz geçirebilmiştim ve makineyi götürmeye gidiyordum şu an.
O kadar öpüşmeden sonra erkeklerden de etkilendiğimi yeni fark etmem biraz aptalca olabilirdi fakat olayın en başından beri bundan geri duruyordum zaten. Bir erkekten hoşlanmanın getirdiği zorluklar her yerdeydi ve ben bundan korkmuştum. Belki çoğu konuda cesaret sahibi biri olabilirdim fakat bunda kesinlikle değildim. Eğer kendimi tutmazsam o gizli gerçeği öğrenerek hayatımı zorlaştırırım sanmıştım. Bunu hiç fark etmeyerek yaşamak istemiştim ancak en sonunda benden tamamen bağımsız olan küçük Kaya kendini açığa çıkararak bütün gerçekleri yüzüme vurmuştu.
O an yükselen penisimi inkar etmek yapacağım en aptalca şeydi. Her şey yeterince ortadaydı zaten. Neyse ki Ilgaz'ın bu konuya bir şey demeden gitmesi işime yaramıştı.
Kendi düşüncelerimle boğuşarak geldiğim kapının ziline bastım. Parmağımı geri çekip açılmasını bekledim. Dakikalar geçerken açılmayan kapı ile bu sefer daha uzun bastım zile. Yine kapıyı açan olmadığında tek kaşımı kaldırıp indirdim ve telefonumu çıkardım. Favoriler kısmından llgaz isminin üstüne basarak çalmasını bekledim. Üçüncü çalışta açılan telefon ile "Alo?" dedim.
Asla duymayı beklemediğim ses, "Alo," dediğinde kaşlarımı çattım. Telefonu açan Ilgaz değil annesiydi ve bunu oldukça garipsemiştim. Hemen konuya girerek, "Nurten Teyze ben Ilgaz'ın fotoğraf makinesini getirmiştim de, kapıyı çaldım kimse açmadı," dedim en açıklayıcı cümle ile. Arkadaki yoğun sesi anlayamasam da çok üstünde durmadım. Saniyeler sonra annesinin titreyen nefesini, daha sonra sesini duymam ile olduğum yere çivilenmiştim. "Oğlum Ilgaz'ın alerjisi tuttu, biz hastanedeyiz..."
Duyduğum cümle ile kendime gelmem zaman aldı. Nefesimin boğazımda takılı kaldığını hissederek öksürdüm ve hızlıca hastanenin yerini öğrenerek titreyen adımlarımı çevirdim. Boş bakışlar eşliğinde caddeye inerek hızlıca bir taksi çevirdim ve hastanenin adını söyledim. Kalbimin düzensiz attığını hissettiğim sırada içlice of çektim. Alerjisinin ne kadar ağır olduğu hakkında pek bir fikrim yoktu çünkü daha önce hiç görmemiştim. Ancak hastaneye gittiğine göre çok kötüydü ve bu içimdeki kötü hisleri harlıyordu. Kendi kendime bir şey olmayacak diyerek yolu bitirmiştim. Hastanenin önüne geldiğimizde titreyen elim ile parayı uzattım ve indim.
Koşar adımlarla hastaneye girip nerede olduğunu öğrendikten sonra 2. kata çıktım acele bir tavırla. Koridorun ucunda bekleyen bizim çocuklar ve ailesini görmem ile yutkundum. Az önce neredeyse koşan ben, gördüklerim ile ağır ağır ilerliyordum. Çocukların asık yüzleri net bir şekilde belli oluyordu, ailesini söylemiyordum bile. Korkak adımlar ile yanlarına ilerlediğimde sesimin titremesine engel olamayarak Çakır'a döndüm. "Ne oldu? Neden herkes böyle duruyor?"
Çakır'ın vereceği cevap beni ölümüne korkutuyordu. Bir yanım öğrenmek istemezken diğer yanım neler olduğunu bilmek istiyordu. Çakır'ın kızarmış gözleri ile karşılaştığımda setçe yutkundum. "Alerjisi tutmuş, doktor üç saat içinde uyanmazsa..." Sözünü yarıda kesip gözlerime baktı ve devam etti, "Komaya girebilir dedi," diyerek.
Duyduğum sözler kulağımın çınlamasına yol açmıştı. Gözlerimi kırpıştırdığımda yanaklarıma doğru bir yaş süzüldü. Elimle kapısını göstererek dudaklarımı kıpırdattım fakat tek kelime çıkamadı. Boğazımı temizleyip, "Neden haber vermedeniz?" dedim kızgın çıkmasını istediğim bir tonda. Ne kadar çıkmıştı bilmiyordum ancak umursamamıştım da. Kanımın donduğunu hissederken aynı zamanda onlardan bir cevap bekliyordum. Yerdeki bakışlarını bana çeviren Yalın, "Ben gruba haber vermiştim," dediğinde inanmazca telefonumu çıkardım ve WhatsApp'a girdim. Gerçekten de haber vermişti ve ben yolda olduğum için görmemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stay with me [bxb] +18
Short Story"Her anımız ölümsüz olsun bundan sonra." ° (Earth kitabının Ilgaz ve Kaya karakterlerinin hikâyesi.)