ILGAZ
Yeni aldığım fotoğraf makinesini incelerken arkamdan gelen ses ile durdum. "Hadi be oğlum, makineyi incelemek için mi çağırdın beni?"
Dudaklarım yukarı kıvrılırken arkama dönmeden, "Bekle biraz işim bitince sana döneceğim yine," dedim ve makinenin merceklerine baktım. Saniyeler sonra ayak seslerinin gelmesiyle Kaya'yı umursamıyor gibi yaparak ona doğru dönmedim ve işime odaklanmaya çalıştım. Ta ki arkadan bedenime sarılan kolları hissetmem ile. Çenesini omzuma dayayıp kollarını biraz daha sıkılaştırdığında mırıldanarak, "Ben seninle vakit geçirmek istiyorum ama," dediğinde kalbimin kelebeklerle dolup taştığını hissettim.
İçimi gıdıklayan his yavaş yavaş geçerken kafamı kaldırdım ve arkaya attım. "Önceki makineyi dolaylı yoldan kırmasaydın şu an beni beklemezdin, bebeğim."
Dudaklarını omzuma bastırıp 'hm'ladığında tek kaşını kaldırdım ve gülümsedim, ondan gelecek cevabı bekledim. Birkaç saniye sonra, "Sayemde en iyi makineyi aldın ama şimdi kimse tutamaz seni, güzelim," diyerek bir elimi vücudundan ayırıp yanağıma getirdi. Yanağımı kendine çevirip öptüğünde gülümsemem daha da genişledi ve ben de onu öptüm.
Daha sonra arkamı dönüp makinenin askısını boynuma astım ve "Hadi o zaman geç yatağın üstüne," dedim artık çekime hazır olduğumu belirterek. Yüzünde kocaman bir sırıtış ortaya çıktığında kaşlarımı çattım ve ne yapacağını seyrettim. Dediğimi yaparak yatağa oturdu ve benim komutumu bekledi. Bir süre poz hakkında düşündükten sonra yere, dizimin üstüne çöktüm. Beni dikkatle izlediğinde, "Sağ elinle tişörtünün yakasını iyice çek ve omzun açılsın, ağzın da yarım açık olsun," ilk isteğimi yerine getirdiğinde doğru açıyı bulmak için bir süre çırpındım fakat en sonunda istediğim sonuca ulaştım.
İkinci poza sıra geldiğinde ağırlığımı diğer dizimin üstüne verdim ve önümdeki kahve gözlere döndüm. "Şimdi de tişörtünün eteklerini hafifçe kaldır ve diğer elinle vücuduna dokun, bu sefer gözlerin kapalı olsun."
İstediğim sonuçlar çıkmaya başladığında sevincim ve heyecanım da giderek artıyordu. Her pozda birkaç dakika kadar düşünüp tam da istediğim şeyleri yerine getiriyordu Kaya. Yaklaşık yarım saat boyunca buna devam ettiğimizde son fotoğrafımı da çekip ayaklandım. "Bitti mi?" Kaya'nın meraklı sesi ile ona döndüm ve "İstiyorsan bitirelim, sıkılmışsındır hem," dedim bir iki adım gerileyip.
Az önceki meraklı ifadesi sadece bir saniye içinde değişip yerine muzip bir ifade geldi. Sırıtarak tek seferde tişörtünü çıkardığında bu sefer merakla bakan ben oldum. "Tabi ki bitmedi," deyip tişörtünü tam da kapının koluna isabet ettirdi. Ardından, "Şimdi de çıplak çek," diyerek sözünü tamamladı.
Şaşkınlığımı atamamışken elleri pantolonuna gittiğinde onu durdurarak, "Bekle, o zaman önce yarı çıplak sonra da tamamen," diye konuştum ve göz kırptım. Yüzündeki sırıtışı gözlerine de geçtiğinde dudaklarımdan çıkacak kelimeleri beklemeye koyuldu. Hızlı bir şekilde düşünmeye başladım ve yatağın dibinde bittim.
"Yatağa uzanıp saçlarını karıştır ama yavaş ol, tam o anları yakalamaya çalışacağım çünkü. Gözlerin de kapalı olsun."
Dediklerimi harfi harfine yaparken keyifle gülümsedim ve dikkatle fotoğrafını çekmeye çalıştım çünkü iyice tepeden çektiğime emin olmak istiyordum. Birkaç fotoğraf sonra yeterli olduğuna kanaat getirip yataktan biraz uzaklaştım. Kaya da doğruluğunda aniden aklıma gelen poz ile hafifçe eğildim.
"Hafifçe sağa dönüp sırtını ortaya çıkar ama aynı zamanda kemiklerini belirginleştir. Kafanı da yukarı kaldır iyice ve gözlerin kısık olsun. Ha bu arada tek bacağını kır ve kolunu üstüne at."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stay with me [bxb] +18
Short Story"Her anımız ölümsüz olsun bundan sonra." ° (Earth kitabının Ilgaz ve Kaya karakterlerinin hikâyesi.)