Jimin beni duvara çarptığında, bekledi. Beni öpüyor, şehvet dolu. Ellerimi göğsüne koyup yavaşça itmeye çalıştım, ama birden bire kollarımı başımın üstüne sabitledi. Dudaklarıma bakarken, nefes alarak geri çekiliyor.
"J-jim-" demeyi başardım, ama beni başka bir öpücükle kesti. Ağır nefes alırken çekildim, Jimin boynuma yaslandı ve üzerinde iz bırakmaya başladı, başımı yana yatırdım.
"Jimin ... Ben çok iyi değilim .." Sonunda söylediğim şeyin saçmalığını anladı. Jimin geri çekildi ve bana baktı. "İyi bir iş yapmıyor muyum ..?"
Dedi yumuşak bir sesle. Hızlı bir şekilde başımı salladım, yanlış fikre kapılmamasını sağlamaya çalıştım.
"Hayır, öyle değil. Sadece kendimi hasta hissediyorum .."
Jimin başını salladı ve beni yere indirdi. Elini nazikçe alnıma koydu ve dilini tıklattı. "Sen ateşin kralısın. Odana git ve dinlen, tamam mı?"
Yanıt olarak başımı salladım ve odama gittim.
Sırtımı başlığa yasladım ve bacaklarımı bir battaniyeyle kapladım. Birkaç dakika sonra, odama kapıyı nazikçe çaldığını duydum. Jimin tıbbı eşyalar, su ve çorba ile geldi.
Jimin ilacı ve suyu komodime koydu ve yanıma oturdu.
"Aç?"
Elimi sıktım ve her hareketle yatırarak biraz aç olduğumu gösterirken dördüncü de arkaya salladım. Jimin başını salladı ve kaşığı kasenin içine daldırdı, çorba sıvısının bir kısmı kaşığın üzerine gidiyordu.
Jimin kaşığı kaseden kaldırdı, çorbanın bir kısmı kaseye biraz geri düştü. Jimin ağzımı önünde kaşığı gezdirdi, ağzımı açtım ve Jimin yavaşça kaşığı ağzıma soktu. Yutup, ağzımı dolduran sıcak bir hisle derin bir nefes aldım.
"İyi misin bebeğim?"
Jimin, endişeli bir yüzle sıvalı bir şekilde yumuşak bir şekilde söyledi. Başımı salladım ve zayıfça gülümsedim,
"Ben iyiyim, sadece sıcaktı"
Jimin küçük bir "Mm ~" boğazından çıkarken başını salladı. Kaşığı kaseye geri koydu. Kaşık dudaklarımın önüne geldi ve nazikçe üzerine üfledi ve uzattı. Her seferinde aynı eylemleri yaptı. "Su ister misin?" Kâseyi yere indirirken sordu.
Jimin su şişesi aldı ve kapağı açarak büktü. Kasları kapağı açarken biraz esnedi. "Al bakalım" Bana şişe suyu verirken diyor. Jimin'den nazikçe aldım ve birkaç yudum su aldım, birkaç yudum su alırken, Jimin bana yaklaştı ve fısıldadı.
"Seni çok seviyorum, Y / n." Daha sonra alnıma yumuşak bir öpücük verdi, geri çekilirken gülümsedi.
