Jungkook gölün etrafından döndüğünde direksiyon simidindeki eli sıkılaştı. Y/n aya baktı, burada yansıtan masum görünümlü gözler vardı.
Parlak ay parıldayan göle yansıdı.
Arada sırada araba hafifçe çarpıyordu. Ama
y/n hiçbir şey düşünmüyordu.Y/n pencereden dışarı baktı, ağaçların hızla geçtiğini gördü.
Aniden dikkatini çeken yüksek sesle sesleri dinledi. Ön tarafa baktı, yarıya kadar gördü, ışıklar yanıyordu. Y/n, nin yüzünü yansıtan ışıklar.
Jungkook'a kilitlenirken dudakları ayrık uyuyordu. Y/n, Jungkook'u uyandırmak için Jungkook'un adını çığlık attı.
Çabucak elini koydu direksiyona diğer kolu sola döndü, yarı hızla bizi geçti.
Gözyaşları her ikisinin de neredeyse öldüğünü hissederken, yanaklardan aşağı akmaya başladı.
Jungkook alnını direksiyon simidine dayanarak yolun kenarına çekti.
Bu arada, y/n pencereden dışarı baktı ve sessizce ağlarken ağaçlara baktı. Hafifçe titriyordu.
Y / n gözyaşlarını koluyla silerken emniyet kemerinin tıkladığını duydu. Aniden, Jungkook'un kucağına çekildi. Jungkook başını öperken başparmağını yavaşça koluna sürdü.
"Üzgünüm, çok üzgünüm .." Jungkook
y/n'nin kulağına fısıldadı.Kelime hatalarım varsa sorry
Oyları unutmayın