Yavaşça odanıza doğru çıktın . Odanın kapısını açtığında karşında halının üzerinde oturan Jungkook dikkatini çekti. Birbirinize baktığınızda onun gözlerindeki yıkılma seni şaşırtırken yavaşça yanına çöktün. Ellinin birinin Jungkook'un elini kavrarken gülümsemeyle onun gözlerine baktın.
"Neden bu kadar üzgünsün tavşancık?"
Ellerinizi yine kendi eliyle tuttuğunda üzgün gözleri gözlerinin üzerindeydi.
"Sen, hayatımda yeniden doğan güneşsin. Çocukluk hayallerimin geri dönüşü
Okyanusu uzaktan duyuyorum. İçimdeki bitmez huzur...Rüyamın içinde ormanın üzerinde yürüyorum ve gittikçe berraklaşan o yere gidiyorum. Mutluluk... gördüğüm şey mutluluk
Şimdi kapıyı kapat seninleyken düşler ülkesindeyim...Ellerimi tut , sen mutluluğumun sebebisin. Ben bu duyguların ne olduğunu bilmiyorum. Belki bu da bir rüyadır. Ama ben o ütopyayı* gerçekleştirmek istiyorum.
Benim Euphoria'm** olur musun?"Dakikalar süren konuşmasından sonra gözlerinin içinde beliren ışık gülümsemeni genişletti.
"Bu bir evlilik teklifi mi?"
Masum gözlerinin içindeki uslanmaz çocuğu gördüğünde dudaklarının üzerine bir öpücük kondurdu.
"Sanırım bu kusursuz bir evlilik teklifi sen her şeyinle bu kadar kusursuzken ne bekliyordum ki"
Elin Jungkook'un yanağına gittiğinde ona biraz daha yaklaştın ve Jungkook'un yaptığı gibi 'evet' cevabını farklı bir şekilde verdin.
*****************************************
*Ütopya ~ gerçekleştirilmesi olanaksız tasarı ya da düşünce, bilimselliği olmayan ; kişinin kafasında yarattığı dünyası anlamına gelir**Euphoria ~ psikolojide yoğun şekilde mutluluk ve iyi hissetme anlamına gelir
*****************************************