Koltukta oturup Namjoon'u bekliyordum. Bugünlerde yorgun geldiğinden ona bir sürpriz hazırlamıştım. Kapının anahtarla açılmasından sonra yanıma oturdu. Bacaklarını açarken başını geriye yatırıp derin bir nefes aldı. Kucağına oturup dudağına bir öpücük kondurdum.
" Çok yorgunsun seni rahatlatmamı ister misin?"Gözlerini bana dikip ne yapacağımı anlamaya çalıştı. "Ne yapacaksın? "
Kucağındaki yerime tam yerleşirken sürtünmeye başladım. Elleri belimi bulurken beni durdurup yanına oturtturdu. "Şimdi olmaz"
Yerinden kalkıp çalışma odasına giderken arkasından kırılmış bir şekilde bakıyordum. Aklıma binlerce hikaye gelirken sadece sessiz kalmayı denedim.
Mutfakta yaptığım yemekleri tabağa koyarken Namjoon'a bağırdım.
"Yemek yemeğe gel"Çok geçmezken Namjoon sandelyesini çekip oturdu. Tabağı alıp kırmak ister gibi önüne ittirdiğimde gözleri bana değdi. Gözlerimi kaçırıp kendi yerime oturup yemek yemeğe başladım.
"Bugün evde neler yaptın?"
Yemek yemeğe devam ederken cevap vermeyi düşünmüyordum. Bir soru daha gelirken tabağımı bitirmeme az kalmıştı.
"Dışarıya çıkalım mı yarın?"
Yemeğimi daha hızlı yemeğe başladığımda bitmesi uzun sürmedi. Tabağı alıp tezgahın üzerine bırakıp banyoya doğru hızla yürüdüm.
Kapıyı kapatıp derin bir nefes aldığımda Namjoon'a trip atmanın ne kadar zor olduğunu öğrenmiş oldum. Banyodan çıkıp mutfağa indiğimde Namjoon çoktan çalışma odasına gitmişti. Mutfağı toplayıp uyumak için yatak odasına çıkarken saat çokta geç olmamıştı. Üzerimi değiştirdikten sonra yatakta kıvrılıp uyumak için uygun pozisyonu arıyordum.
Kapı açılıp Namjoon yatağa yattığında beline kolunu atıp kendisine çekti. Kokusunu tüm hücrelerinde hissederken kıpırdamadın daha fazla ayrı kalmak istemiyordun. Seni kendine çevirip fısıldayarak konuşmaya başladı.
"Şirket kötü gidiyor düzeltemedik ve gülersem diğerlerini haksızlık olur gibi hissettim. Mutlu olmamalıyım diye düşündüm. Üzgünüm seni üzdüm seni üzmeye hakkım yok biliyorum. Hadi affet beni sevgilim seni mutlu edeyim"
Ne cevap vereceğimi düşünürken kendimi Namjoon'un altında bulmuştum.
"Ne yapıyorsun?"Dudağıma bir öpücük kondurup sırıtarak cevapladı. "Seni mutlu ediyorum "
Boynumdan öpücükler bırakmaya başlarken ona yer açtım. Elim saçlarına gidip yumuşak saçlarını okşarken o ipleri eline almış gidiyordu.
Üzerimdeki geceleği çıkartırken gözlerime öpücük kondurdu. "Seni seviyorum bebeğim "
Oturur pozisyona gelip dudaklarını öpmeye başladım. Boynundan gelen hırıltılar karnımın kasılmasını sağlarken ondan ayrıldım. Boynumdaki adem elmasını emmeye başladığımda yutkunması ondan ayrılmamı sağladı. Ellerim tişörtün eteklerine giderken kafasına kadar çıkartıp gözlerini kapattım. Dudağından başlaya öpücüklerim eşortmanıyla son buldu. Son öpücüğü eşortmanın üzerinden aletine verdim.
Geri çekilmemle üstündeki yerini alırken aynı işkenceyi bana memnuniyetle yaptı. İkimizin inlemeleri birbirine karışırken daha fazla direnmeden ikimizde birbirimizin olduk
Yazım yanlışlarım varsa kusura bakmayın